6

118 7 5
                                    

Mehmedin Anlatımıyla

Lale mektubu gideceğim yere vardığım vakit okumamı istemiş fakat ben dayanamamış daha varmadan mektubu okumaya başlamıştım.

Sevgili şehzadem,

Sizinle çok güzel bir çocukluk geçirdim.Fakat sizin saraya tekrar geldiğiniz vakit böyle bir iktidar arzusu içinde bulunmanız beni hayli şaşırttı.Siz böyle biri değildiniz.Biliyorum şartlar sizi çok değiştirdi fakat böyle devam ederseniz söylemek zorundayım ki küçükken hayal ettiğiniz gibi bir padişah olmayacaksınız.Bir daha lütfen bu saraya gelmeyin.Kendinizi orada bırakın.Resmi konuşmayacağım artık.O şımarık küçük bir çocuk gibi davranan kendini orada bırak gel.O küçükken çok hayal ettiğin ilimli,barışçıl,bilgili bir padişah olman için çok çalışman ve okuman gerek.Biliyorum sen dersleri pek sevmezsin. Fakat Sultan Murad amcamdan sonra tahta geçecek olan sensin. Osmanlı Devleti'ne uygun bir padişah olmak zorundasın.Konstantinopolisi fethetmek için saydığım bu meziyetlere sahip olman gerek. Senin küçüklük hayalin bu biliyorum sen kimselere söylemezken bana söylemiştin. Herkese gerçek seni göstermek için çok çalışman gerek.Ben senin hep yanındayım evet bedenen yanında olmayabilirim ama ben senin kalbindeyim.Son bir şey eklemek istiyorum.Ben o küçük arkadaşımı istiyorum.Ben seni istiyorum Mehmed...

Ağlamaya başlamıştım.Lale benim bu hayattaki her şeyimdi. Birbirimizden başka kimsemiz yoktu bizim. Annemden babamdan daha iyi tanırdı beni. Kararlıydım artık iyice çalışacak ve onu gururlandıracaktım.

Lalenin Anlatımıyla

Odama geçip uzun bir süre ağlamıştım.Yaklaşık bir ay ne yemek yiyebildim ne su içebildim.İyice güçten düşmüştüm artık.Kimseye neler olduğunu anlatamıyor.Sadece susuyordum.Fakat bir gece rüyamda Mehmedi gördüm.

-Bu ne hal Lale?Sana yakışır mı böyle bir zayıflık?Kalk eski gücüne geri dön!!

Bir işaretti bu benim için.Sonuçta Mehmed geri dönecekti.Onu rüyamda olsa dahi görmek çok hoşuma gitmiş bana güç vermişti.

Ertesi sabah kalkıp en güzel kıyafetlerimi giyip derse gitmiştim.Eğer olur da yine onu özlersem gizli yerimize gidicektim.Sabretmeliydim.

Onu çok özlüyordum.Düşünmediğim tek bir gün bile yoktu.Bu yüzden her gece saraydan gizlice çıkıp gizli yerimize gidiyor sabah olmadan da geri dönüyordum. Gizli yerimize gittiğim vakit Mehmed ile buluşmuş gibi düşünüyor acımı dindiriyordum. Sonunda bir çare buldum o kadar çok şeyle uğraşacaktım ki onu düşünmeye bile vaktim olmayacaktı. Bu yüzden elbiseler dikmeye ve dans etmeye başladım. Hatta bazen tebdili kıyafet giyerek halkın arasına da karışıyor güzel kumaşlar seçip elbiseler dikiyordum.

İki Sene Sonra

Yine her cuma günü yaptığım gibi çarşıya kumaş almaya çıkmıştım.Genellikle yanımda kimseyi götürmezdim.Sadece beni çarşıya bırakır ve geri alıp saraya getirirlerdi.Yine çarşıdan kumaş almış saraya geri dönüyordum.Birden biri beni ağacın altına çekip ağzımı kapamıştı.Siyah bir pelerin giymişti.Korkuyordum.Bunu bana yapmaya kim cüret edebilirdi.Fakat korkumu belli etmemeliydim.Sert ve soğuk bir ses tonuyla

-Kimsiniz?Bana benim iznim olmadan nasıl dokunmaya cüret ediyorsunuz?

Cevap gelmedi.Sadece kıkırdama sesleri duydum.Sinirlenip ses tonumu yükselterek,

-Size söylüyorum duymuyor musunuz?

Fakat yine cevap vermeyince sinirlendim ve pelerininin şapkasını indirdim.İndirmemle şaşırıp hafif bir çığlık atmam bir oldu.

Benim Tatlı Lokumum💋💋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin