1.kısım: larva
10.bölüm: kutup yıldızı
"çok ateşli," dedi siyah saçlı omega kıkırdayarak. yanında dikilen sarışın omega da siyah saçlıyı onaylar nitelikte küçük bir çığlık attı. "çok yakışıklı, vücudu nasıl daha yapılı baksana! kasabada ondan daha iyi görüneni yok."
"görmemesi umrumda bile değil. onunla kızgınlığımı geçirmek için çok şey feda edebilirim," pembe saçlı olan ateş basmış gibi ellerini yüzünün önünde salladı.
"delirdiniz mi? bir omegası var," dedi yanlarında dikilen beta ayıplarcasına.
"o omeganın sevgisine falan inanmıyorum ben. kesinlikle tek amacı alfanın üzerinde zıplamak,"
"sanki senin amacın başkaymış gibi," beta gözlerini devirdi.
taehyung öfkeyle nefesini dışarı üfledi. tüm amacı iki muzlu süt alıp dışarı çıkmaktı. ancak arkasında sırayı bekleyen bir grup liselinin alfası üzerine konuşması tüm sinirlerini bozmuştu. alfa marketin dışında elleri arka ceplerinde köpeği ile birlikte dikiliyordu. ve oldukça iyi görünüyordu.
taehyung kıskançlıkla kaşlarını çatıp alt dudağına dişlerini geçirdi. kimseyle kavga filan etmeyecekti. insanlar haklarında sürekli bir şeyler uydurup duruyorlardı. böyle insanlara ne anlatsa da önemi yoktu. asla anlamayacaklarını biliyordu. bu yüzden kendini sakin tutmaya çalışıp aldıklarının parasını ödeyip dışarı çıktı.
alfaya yaklaşır yaklaşmaz dudaklarına yapıştı. gözleri marketin önünde dikilen qurupdaydı. hakkında konuştukları omeganın sıranın hemen önünde olan kişi oluğunu fark eden omegalar gözlerini kaçırıp hemen uzaklaşamaya başladılar. taehyung alfanın dudaklarından ayrılıp geri çekildi.
"bebeğim?" alfa afallasa da hemen toparladı. "sorun ne? seni ne sinirlendirdi?" bu da son birkaç aydır jungkook'un yeni özelliğiydi. insanların kokularından duygu değişimlerini anlıyordu. taehyung ondan hiçbir şey saklayamaz olmuştu.
"birisi yine bir şey mi söyledi?"
"markette bir grup omega ne kadar ateşli olduğundan ve benim amacımın sadece üzerinde sekmek olduğundan konuşup durdular," omega sızlanırken jungkook kıkırdadı.
bu taehyun'u öfkelendirdiği için önden hızlı hızlı yürümeye başladı. ari'nin bakışları omega ve alfa arasında mekik dokuyordu. burnu ile jungkook'u dürttü. bir şey yapmayacak mısın? dermiş gibi bir hali vardı.
"taehyung, bekle," taehyung jungkook'u hiç umursamadan parkın içine doğru yürümeye devam ediyordu. "had ari, hız ol, ona yetişelim," taehyung peşinden gelen jungkook'un ona ulaşması için yavaşladı.
"taehyung, aşkım," kollarını sıkı bir şekilde omegaya sardı. "gözüm senden başkasını görmüyor bilmiyor musun?"
"ha ha! çok komik," narin vücudunu güçlü kolların arasından kurtarmaya çalışsa da başaramadı.
jungkook burnunu omeganın ensesine yaslayıp kokusunu içine çekti. burnunu yumuşacık tende kaydırarak iyice uzamış saçlara kadar getirdi. omeganın dudaklarından bir kıkırtı döküldü. "jungkook!" belindeki elleri tekrar itmeye çalıştı. "boynumdan huylandığımı biliyorsun, yapma!"
"güzel kokuyorsun," taehyung alfanın kolları arasında dönerek onunla yüz yüze geldi. alfanın yakışıklı suratı karşısında iç geçirmeden edemedi. geçen iki yılda jungkook'un boyu iyice uzamış, yüz hatları oturmuş, vücudu daha da yapılanmıştı. o lanet omegalar çok haklıydı. tüm kasabada jungkook'dan yakışıklısı yoktu. sürü toplantısında önerileriyle de liderin dikkatini çekmeyi başarmıştı. bu yüzden bir süredir tüm gözler üzerindeydı. öncesinde onu küçümseyen omegalar ağızlarının suyun akıtarak alfayı süzüyor, ona yakınlaşmak için takdire şayan bir çaba sarf ediyorlardı.
"kıskançlıktan ölecek gibisin," alfa sıcak dudaklarını taehyung'un yanağına bastırdı. taehyung da ellerini alfanın omuzlarına çıkardı.
"sana yiyecekmişsin gibi bakıyorlar, benim yanında olmam bile onları durdurmuyor."
"ama ben seni seviyorum, seni sevdiğimi biliyorsun," alnını taehyung'un alnına yasladı. "sana deli oluyorum." taehyung sabırsız bir şekilde elini alfanın ensesine götürdü. dudaklarını hızla birleştirdi. açık alanda oldukları için öpücük birkaç saniye sürdü.
"sevişmek istiyorum," diye mızmızlandı omega.
"randevuya çıktık, biraz sabırlı ol, tanrım,"
"randevuya odamda. yatağımda da devam edebiliriz," jungkook kıkırdadı. "tüm hafa sonunu yatağında geçirdik zaten,"
"sadece öpüştük, sarıldık ve tekrar öpüştük. ben sevişmek istiyorum. daha ne kadar bekleyeceğiz?" jungkook ceplerini karıştırdı.
"avcunu uzat," taehyung anlamasa da elini ileriye doğru uzattı. "konudan bu şekilde kaçamazsın. sorumu cevaplamak zorundasın." jungkook, omeganın avucunun içine soğuk metalı bırakıp eli ile parmaklarını kapattı. taehyung'un yumruk olmuş elini göğsüne doğru itti.
"eğer kabul edersen, tenini tenime ruhlarımız birbirine bağlandığı gün karıştırmak istiyorum," omega bir sürü anlamaz gözlerle alfayı süzdü. sonra avucunu açmak aklına geldiğinde gördüğü şeyle gözleri büyüdü. gümüş renkli ince halka avucunun içinde parlıyordu.
"sen ne?" ağzı şaşkınlıkla aralandı.
"eşim olmayı kabul ediyor musun?" taehyung, düşünmeden jungkook'un kucağına atladı. bacaklarını alfanın beline sardı.
"deli misin sen? tabi ki ediyorum," ellerini jungkook'un yanaklarına yaslayıp defalarca pembe dudaklarına öpücükler kondurdu. biraz sakinleştiğinde jungkook onu kucağından indirdi. taehyung avucundaki yüzüğü parmağına geçirdi.
"bunu sen mi yaptın?" yüzüğün orta yerinde küçük bir yıldız vardı. taehyung jungkook'un bir süredir kilden heykeller yapma ve küçük takılar yapma hobisinden fikir yürüterek sordu.
"evet, benim kutup yıldızım için küçük bir yıldız sadece," parmakları omeganın yanağını okşadı.
"en yakın zamanda evlenmemiz gerek çünkü ben daha fazla dayanamayacağım." diye iç geçirdi taehyung elini yanağındaki ele yaslarken. jungkook kahkaha attı.
•
çok uzun zaman oldu biliyorum ama cidden yazmayı denedim. hikayeyle aramdaki bağ tamamen kopmuştu. sürekli yeni bölüm sorduğunuz için denemeye devam ettim. ama bu güne kadar pek bir şey yazmamıştım. bu yüzden hikayenin kafamda olan yolu değiştirerek yeni bir yola çekmeye çalıştım. umarım seversiniz.
yorum ve oylarınızı bekliyor olacağım <3
sevgilerimle xxx
291023
daria
