--You had people who called you on unmarked numbers
Bilinlemyen numaralardan seni arayan insanlar vardıIn my peripheral vision*
Yan gözle buna bakıpI let it slide like a hose on a slippery plastic summer*
Kaygan su kaydırağındaki hortum gibi akışına bıraktımAll was quickly forgiven
Hepsi hızlıca affedildiYou were so magnetic, it was almost obnoxious
O kadar çekiciydin ki, bu neredeyse iğrençleşiyorduFlush with the currency of cool*
Ceplerin soğukkanlılıkla doluyduI was always turning out my empty pockets.
Benimse ceplerim sürekli boş kalıyorduAnd when it came to you
Ve konu sana geldiğindeI didn't come here to make friends
Buraya arkadaş edinmeye gelmedimWe were born to be suburban legends*
Kenar mahalle efsanesi olmak için doğdukWhen you hold me, it holds me together
Bana sarıldığında, bu beni bir arada tuttuAnd you kiss me in a way that's gonna screw me up forever
Ve beni sonsuza kadar mahvedecek bir şekilde öptünI had the fantasy that maybe our mismatched star signs
Bir hayal kurdum belki uyuşmayan burçlarımızWould surprise the whole school
Tüm okulu şaşırtacaktıWhen I ended up back at our class reunion
Sınıf buluşmamıza geri dönüpWalkin' in with you
İçeriye seninle yürüdüğümüdeYou'd be more than a chapter in my old diaries
Eski günlüklerimdeki herhangi bir bölümden daha fazlasısınWith the pages ripped out
Sayfaları yırtılmış olan o günlüktenI am standin' in a 1950s gymnasium
1950'lerden kalma bir okul spor salonunda duruyorumAnd I can still see you now
Ve seni hâlâ görebiliyorumI didn't come here to make friends
Buraya arkadaş edinmeye gelmedimWe were born to be suburban legends
Kenar mahalle efsanesi olmak için doğdukWhen you hold me, it holds me together
Bana sarıldığında, bu beni bir arada tuttuAnd you kiss me in a way that's gonna screw me up forever
Ve beni sonsuza kadar mahvedecek bir şekilde öptünI know that you still remember
Hâlâ hatırladığını biliyorumWe were born to be national treasures
Ulusal hazineler olmak için doğdukWhen you told me we'd get back together
Bana tekrar birlikte olacağımızı söylediğindeAnd you kissed me in a way that's gonna screw me up forever
Ve beni sonsuza kadar mahvedecek bir şekilde öptünTick-tock on the clock, I pace down your block
Zaman git gide daralıyor, senin sokağında yürüyorumI broke my own heart 'cause you were too polite to do
Kendi kalbimi kırdım çünkü sen bunu yapamayacak kadar kibardınWaves crash on the shore,
Dalgalar kıyıya çarpıyor,I dash to the door
Hızlıca kapıya koşuyorumYou don't knock anymore and my whole life's ruined
Artık kapıyı çalmıyorsun ve tüm dünyam mahvoluyorTick-tock on the clock, I pace down your block
Zaman git gide daralıyor, senin sokağında yürüyorumI broke my own heart 'cause you were too polite to do
Kendi kalbimi kırdım çünkü sen bunu yapamayacak kadar kibardınWaves crash on the shore,
Dalgalar kıyıya çarpıyor,I dash to the door
Hızlıca kapıya koşuyorumYou don't knock anymore and I always knew it
Artık kapıyı çalmıyorsun ve her zaman biliyordumThat my life would be ruined
Hayatımın mahvolacağınıIn my peripheral vision*: Çevresel görüş alanı demektir; bu da gözünüzle bir noktaya odaklanmışken, aslında o noktanın etrafındaki şeyleri de görürsünüz. Mesela gözünüz Tv bakarken, masanızdaki eşyalar, duvarlarınız, perdeleriniz ve bir çok şey hâlâ çevresel görüş alanınızdadır. Şarkıda da Taylor baska yere bakarken kişinin telefonuna gelen aramayı hâlâ gözünün çarptığını ve gördüğünü söyler bundan dolayı oyle çevirdim. Başka sekillerde de çevrilebilir ben sonraki satırlada arada degimsel anlam var diye o şekilde çevirdim.
I let it slide like a hose on a slippery plastic summer*: Taylor burda Amerika da popüler bir çocuk oyuncağı olan ve üzerine su püskürterek kayganlaştıran böylece aşağı doğru kayılabilen büyük bir plastik mattan oluşan "Slip 'N Slides" kaydırağından bahsediyor. Kaydırağın suyu yukardan püskürtülmesi için ona bir hortum takmanız gerekir. Satırı düz çevirdiğimiz de " Kaygan plastik yaz kaydırağındaki hortum gibi kaymasına izin verdim" diyor fakat Şarkıda önceki satırda bahsettiği telefon aramasını aklından "kayıp gitemsine" izin veriyor yani boşveriyor. Kelime oyunu yapılmış bundan dolayı adaptation kullanarak çevirdim.
Flush with the currency of cool*: Bu satır tamamen yan anlam kullanmış. İngilizce de "flush with cash" diye bir kalıp vardır. Kişinin cok fazla parasi olması anlamına gelir. Taylor'ın şarkıda bahsettiği kişi soğukkanlı olarak değerlendiriliyor ki bu da degerli bir sosyal para birimidir. (Sosyal para birimi, insanların etkileşimleri ve sosyal etki veya başarı potansiyeli açısından oluşturdukları değeri ifade eder.) Bununla beraber Taylor sonraki satırda boş ceplerini dışarı çıkartıp gösterdigini söyler bizlere çünkü kendisi soğukkanlı degildir ve cebinde "currency, yani para birimi ya da sosyal para birimi değeri taşıyacak" bir şey yoktur ki burdaki para olarak bahsedilen şey de soğukkanlıktır. Bu satır da bir kaç farklı şekilde çevrilebilir. Dediğim gibi tek bir doğru çeviri yoktur anlamı korumak önemli olan.
Suburban legends*: Surburban, banliyo, kenarkent anlamına gelir fakat bizdeki kenar mahalle ile Amerika'daki kenar mahalleler aynı değildir aklınızda bulunsun. Zaten kenarkent, yörekent denilen yerler gayet nezih sadece şehirden uzak olan yerleşim yeridir. "Kenar mahlle efsanesi" olmak demek "kasabanın sürekli (o kişiler hakkında) konuşması" anlamına geliyor.
Not: Şarkılarda lütfen dümdüz bir çeviri aramayın. Bazı yerlerden direkt çeviri yaparken, çoğu yerde anlam odaklı çeviri yaptım, adaptasyon da kullandım. Anlamı doğru oldukça; eklenmiş veya çıkartılmış kelimenin ya da zaman edati değiştirilmesi, kalıp kullanılmasında bir yanlışlık ve sorun olmaz.
YOU ARE READING
Taylor Swift-1989 (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)
Non-FictionTaylor Swift'in 5. Stüdyo albümü olan "1989" çevirisi.