You Are In Love

813 24 3
                                    


--

One look,
Bir bakış,

Dark room
Karanlık oda

Meant just for you
Sadece senin için

Time moved too fast,
Zaman çok hızlı ilerledi,

You played it back
Sen geriye sardın

Buttons on a coat,
Bir ceketteki düğmeler,

Lighthearted joke
Neşe verici şaka

No proof, not much,
Fazla kanıt yok

But you saw enough
Ama yeterince gördün

Small talk, he drives
Boş sohbetler, o arabayı sürüyor

Coffee at midnight,
Gece yarısında kahve,

The light reflects the chain on your neck
Boynundaki zincire ışık yansıyor

He says look up
Yukarı bak diyor

And your shoulders brush
Ve omuzlarına yavaşça dokunuyor

No proof,
Kanıt yok,

One touch,
Bir dokunuş,

You felt enough
Yeterince hissettin

You can hear it in the silence, silence, you
Bunu sessizlikte duyabilirsin, sessizlikte, sen

You can feel it on the way home, way home, you
Bunu ev yolunda hissedebilirsin, ev yolunda, sen

You can see it with the lights out, lights out
Bunu ışıkların sönmesiyle görebilirsin, ışıkların sönmesiyle

You are in love
Sen aşıksın

True love
Gerçek aşk

You are in love
Sen aşıksın

Morning, his place
Sabahleyin, onun evinde

Burnt toast, Sunday
Yanık tost, Pazar günü

You keep his shirt,
Onun gömleğini saklıyorsun,

He keeps his word
O sözünü tutuyor

And for once you let go
Ve bir kereliğine bırakıyorsun

Of your fears and your ghosts
Korkularını ve geçmiş anılarını 

One step not much
Bir adım çok değil

But it said enough
Ama korkuların yeterli dedi

You kissed on sidewalks
Kaldırımlarda öpüştünüz

You fight and you talk
Kavga ettiniz ve konuştunuz

One night,
Bir gece,

He wakes,
Kalkıyor,

Strange look on his face
Yüzünde garip bir ifadeyle

Pauses,
Duruyor

Then says,
Sonra diyor ki

"You're my best friend"
"Sen benim en yakın arkadaşımsın"

And you knew what it was,
Ve bunun ne olduğunu biliyordun,

He is in love
O aşık olmuş

You can hear it in the silence, silence, you
Bunu sessizlikte duyabilirsin, sessizlikte, sen

You can feel it on the way home, way home, you
Bunu ev yolunda hissedebilirsin, ev yolunda, sen

You can see it with the lights out, lights out
Bunu ışıkların sönmesiyle görebilirsin, ışıkların dönmesiyle

You are in love,
Sen aşıksın,

True love
Gerçek aşk

You are in love
Sen aşıksın

So it goes
Böyle gidiyor

You two are dancing in a snow globe, go round and round
Siz ikiniz kar küresinde dans ediyorsunuz, dönüyor ve dönüyorsunuz

And he keeps a picture of you in his office downtown
Ve o şehir merkezindeki ofisinde senin bir resmini saklıyor

You understand now
Şimdi anlıyorsun

Why they lost their minds and fought the wars
Neden akıllarını kaybettiklerini ve savaşlarla savaştıklarını

And why I've spent my whole life try to put it into words
Ve neden bütün hayatımı bu duyguyu kelimelere dökmeye çalışarak harcadığımı da.

You can hear it in the silence,
Bunu sessizlikte duyabilirsin,

You can feel it on the way home,
Bunu ev yolunda hissedebilirsin,

You can see it with the lights out,
Bunu ışıkların sönmesiyle görebilirsin

You are in love,
Sen aşıksın,

True love
Gerçek aşk

You are in love
Sen aşıksın

You can hear it in the silence, silence, you
Bunu sessizlikte duyabilirsin, sessizlikte, sen

You can feel it on the way home, way home, you
Bunu ev yolunda hissedebilirsin, ev yolunda, sen

You can see it with the lights out, lights out
Bunu ışıkların sönmesiyle görebilirsin, ışıkların sönmesiyle

You are in love,
Sen aşıksın,

True love
Gerçek aşk

You are in love
Sen aşıksın

You can hear it in the silence, silence, you
Bunu sessizlikte duyabilirsin, sessizlikte, sen

You can feel it on the way home, way home, you
Bunu ev yolunda hissedebilirsin, ev yolunda, sen

You can see it with the lights out, lights out
Bunu ışıkların sönmesiyle görebilirsin, ışıkların sönmesiyle

You are in love,
Sen aşıksın,

True love
Gerçek aşk

You are in love
Sen aşıksın








You understand now, why they lost their minds and fought the wars and why I've spent my whole life try to put it into words*: Taylor bu satırlarda kendi kendine konuşarak ilişkisi devam eden ciftlerin neden devam edip farklılıkları aştıklarını anladığını ve bu duyguyu yani aşk duygusunu yıllarca kelimelere neden dökmeye çalıştığı anladığını söylüyor. Sonunda aşk insanların neden o küçük dünyalarını korumak için dünyaya karşı savaştıklarini, neden akıllarını kaybettiğini (bu duygu uğruna) ve hatta ayrıldıktam sonran insanların kendilerini neden kırdığını, üzdüğünü anladığını söylüyor.

Taylor Swift-1989 (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now