Bölüm 1

3K 195 128
                                    

Jisung'dan

Bugün yine her zaman olduğu gibi Minho'yu otobüs durağında beklemeye başlamıştım. Kış geldiğini belli edercesine havalar soğumuş ve güneş yüzünü daha az gösterir olmuştu. Ceketime iyice sarılıp kendimi biraz olsun ısıtmaya çalıştım.

Otobüsün gelmesine az kalmıştı ama Minho her zaman yaptığı gibi geç kalmıştı. Şimdi 'Neredesin?' diye de sorsam kesin 'Beş dakikaya oradayım.' derdi ama yine de aramam gerektiğini hissedip telefonumu cebimden çıkardım.

Telefonumun ekranını açar açmaz omuzumda hissettiğim el ile arkamı döndüm. "Nerde kaldın Minho? Bir gün gerçekten geç kalacağız senin yüzünden!"

Nefes nefese konuşmaya başladı yanımda yerini alırken. "Şunu her seferinde söylüyorsun ama hiçbir zaman geç kalmıyoruz Jisung."

"Bu kalmayacağımız anlamına gelmiyor, erken çık biraz!"

"Tamam ya sakin ol biraz oğlum. Ne bu böyle?" dedi gevşek gevşek. Gözlerimi devirip önüme dönmem ile otobüsün de durağa doğru geldiğini fark ettim. Olduğum yerden bir adım önüme atarak otobüsün iyice yanaşmasını bekledim.

Otobüs durakta durduğu gibi Minho ile otobüse bindik. Çok erken olduğu için fazla dolu değildi o yüzden ikili bir koltuğa oturmuştuk hemen. "Umarım gelmiştir bugün. Gelmiştir değil mi lan?"

"Kim gelmiş midir?" diye anlamaz bir şekilde sordum.

"Benim ki işte oğlum. Kim olacak başka?"

Doğru ya senin ki, sırılsıklam aşık olduğun o serseri çocuk. "Bilmem. Gelmiştir belki."

"Onsuz gün geçmiyor o yüzden gelmesi lazım artık hem iki gündür de görmüyorum. Özledim lan."

Dediklerine sadece kafamı sallamakla yetinip dışarıya çevirdim gözlerimi. Hayır yani şu serseri çocukta ne buluyordu gerçekten anlamıyordum. Bende olmayıp onda olan ne olabilir de bu kadar seviyordu onu?

Kolumu dürtmesi ile tekrar ona çevirdim bakışlarımı. "Birde acil numarasını bulalım Jisung." dedi. "Gidip istemediğin sürece bulamazsın hiçbir şekilde Minho."

"Gidip isteyemem Jisung. Nasıl gideyim ben onun yanına? Olmaz o yüzden başka bir yerden bulmam lazım." dedi. "Manyak mısın Minho? Nerden bulacaksın başka? Git iste işte." diye cevap verdim ve tekrar önüme döndüm. Bu konuyu konuşmak hoşuma gitmiyordu ama bir yandan da Minho ile uzaklaşmakta istemiyordum ama bu iş gerçekten bir işkenceye dönüşmeye başlamıştı. Her teneffüsümü dışarıda ya da onun mükemmelliklerini(?) dinlemek zorunda kalarak geçirmek gerçekten çok fazla boğmaya başlamıştı beni.

"Onların sınıfta tanıdığımız bir çocuk vardı ya ona sorsak bilir mi ki?" dedi tekrardan. "Ne bileyim ben Minho?" dedim sakince.

"Ya sen bilmeyeceksen kim bilecek Jisung? Şuan yardımcı olmak yerine bana zorluk çıkarıyorsun." dedi. "Eğer Felix'den isteyeceksen ben yokum Minho." demem ile gözlerini büyüterek konuşmaya başladı."Ne demek yokum? Senin her zaman, her yerde benim yanımda olman gerek Jisung."

"Minho Felix'den istemek ile ondan istemek aynı şeye denk geliyor. O yüzden git ondan iste!" dedim hafif bir sinirle. "Niye kızdın ki şimdi oğlum? Ne yaptım sanki?" demesi ile son kez gözlerine bakıp tekrar önüme döndüm.

I don't wanna be your friend {Minsung}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin