9.BÖLÜM: "Zincire Vurulan Hayaller"

46 6 14
                                    

İyi Okumalar.

Bölüm Müziği: Ludovico Einaudi - Experience

Bölüm Müziği: Ludovico Einaudi - Experience

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

'Ben onun torunuyum.'

Bal rengi gözlerine bakarak üstüne basa basa söylemiştim bu cümleydi. Ona babasının acısını yaşatan o askerin torunuydum.

Bunu söylerken onda nasıl bir izlenim bırakmış olmalıydım, pişkinlik yapan bir gamsız gibi mi görünmüştüm?

Fakat bilmiyordum, ben onun o zamanki küçük yüreğini sıkıştıran askerin torunu olduğumu bilmiyordum.

Askerlerden nefret ediyordu. En başta da benim büyükbabamdan. Etmeliydi, onu küçüklüğünde yaşattıkları her şey için ordudan nefret etmeliydi.

Bu acıyla ve öfkeyle büyümüştü. Parmaklarında taşıdığı nasır izleri onun öfkesinin en saf parçasıydı.

Ok üretiyordu, orduya karşı gelebilecek bir şey yapıyordu.

Çünkü babasıyla en son yaşadığı ve belki de hatırladığı son anıyla askerlere karşı koymak istiyordu.

Tiger Vinton, sana sarılabilir miydim? Çünkü artık seni kınamıyor ve anlıyordum.

Yaşlı Maria'nın bize yemeğe gelmesini bu yüzden istemişti. Çünkü Morris soyadım onda çocukluğunda ayağının dibinde babasının yattığı ve ona üsten bakan askerin yakasına işlenmiş olan o yazıyı hatırlatmıştı.

Bu yüzden emin olmak için Yaşlı Maria'nın bize gelmesine izin vermiş olmalıydı. Şimdi anlıyordum, Yaşlı Maria'nın büyükbabamın yüzündeki yara izine neden öyle baktığını.

Ertesi gün dükkana gitmiştim, oysa sarı saçlı adam babasını öldürenin büyükbabam olduğunu artık öğrendiği halde bana öfke duymamıştı.

Benimle alay etmiş ve eğlenmişti. Gülmüştük, arada birbirimizle didişmiştik ama bana hiç o nefretiyle bakmamıştı. Demişti, 'Senden nefret duymayı istedim.'

O gün gözlerindeki kızarıklığı düşündüm. Uykusuz gibiydi, bütün gece bunu düşünmüş olmalıydı. Ama yapamamıştı. Büyükbabama beslediği gibi bana nefret duyamamıştı.

Sevinmeli miydim? Belki de hayır. Çünkü o adamın torunundan nefret etseydi, bunu başarabilseydi içindeki bazı şeylerin güçte olsa soğumasını isterdim.

''Bugünlerde iyi değilsin,'' dedi babam. Yetiştirdiğimiz küçük boy patlıcanları tezgaha yerleştirirken, ona baktım. ''Merak etme, baba. İyiyim, yalnızca dün gece kabuslarım beni uyutmadı.'' dediğimde omuz silktim.

Büyükbabamla konuştuklarımızın ardından direkt odama çekilmiştim. Yer yatağıma uzanarak sessizce gözyaşı dökmüştüm.

Sesimi bastırarak ağlamak çok zordu, bunu ilk kez yaşıyordum. Bunun yerine onun geniş omuzuna başımı dayayarak ve sarı saçlarına dokunarak doyasıya ağlamak istemiştim.

GÜÇ SAVAŞLARIWhere stories live. Discover now