''Beni seviyor musun?'' Çekinmeden sorduğum soruyla bana baktı. Terden alnına doğru yapışmış sarı saç tutamlarına ve bir ter damlasının sert yüz ifadesinden süzülerek sivri çenesine doğru inmesini izledim.
O, her haliyle bile herkesi bir adım geri...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Uyuyorlar,"
"Çekmek istedim ama Tiger bu haldeyken bile çok sıkı tutuyor."
"Gemiye kaçak mı binmiş?"
Etraftaki konuşmalarla gözlerimyavaşçaaralandı. Başım onun terli ve sert gövdesine yaslıydı. Kalın kolunun arasına yerleşmişken o da belimin etrafınısarmıştı.
Onunla uyumuştum. Yeni yeni gözlerim açılırkenbaşım göğsüne yaslı olduğuiçinyüzünü göremiyordum ama başımı kaldırıp bakmaya da utanıyordum.
Sırtım dönükolduğuiçin arkamda kimlerin olduğunu bilmiyordum. Abel, hangardan çıkmamamı söylemişti ama şimdiburadaherkesingözüönündeolmalıydım.
Kalkmak içinhareketettiğimde belimdeki eli buna müsaade etmeyerek başımıgeri yaslamamı sağladı. "Uyu," dedi yorgun ve emreder bir sesle.
Yutkunarak başımıhafifçekaldırıpyüzünebaktım. Uzun kirpiklerininarasındangözlerikapalıydı. Yüzü hâlâ solgundu amaartıkkonuşuyordu. Burada olup bitenin farkındamıydı?
Gülümsemekarasında gidip geldim arkamdaki haraketlik Kenyon'un kısık sesinin duyulmasıyla son bulmuştu.
Birin sesini duydum. "Dışarı çıkalım," dedi kapınınaçılma sesinin ardından. "Hemen," birkaç homurtulu çıkan seslerin ardındankapıkapandı.
Biz yine yalnızdık.
"Kenyon, uyanıkmısın?" dedim mırıltıyla. Bulunduğumuz şekil soğuk terler dökmemi sağlıyordu. Bir süre cevap vermedi ama sonrasında göğsü aldığı derin nefesle inipkalktı.
"Hep uyanıktım," dedi beni şaşırtarak. "Seni kollarıma aldığımdan beri uyumadım." dediğinde sesi hafif hırıltılı çıkıyordu.
Ben göğsünekıvrılıp hemen uyurken Kenyon, bu yaralı haliyle nasıl uyumamıştı? "Seni rahatsız mı ettim?" dedim başım sargısının hemen altında dururken. Buna cevap vermedi ama rahatsızolmadığını da belimin biraz sıkarakkaranlık verdi.
