12.BÖLÜM: "Kibarcık ve Koca Oğlan"

53 4 20
                                    

İyi Okumalar.

Bölüm Müziği: Lane Del Rey - Cinnamon Girl

Bölüm Müziği: Lane Del Rey - Cinnamon Girl

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

On üç gün.

Günleri sayıyordum fakat neden saydığımı reddediyordum. Çünkü bunu kedime ihanet olarak görüyordum. Daha önce canım böyle sızlamamıştı. Bu his Derek Hill'in bedenime bıraktığı darbe acıları değildi.

Yaramı saran ve beni iyileştiren adamın bende bıraktığı histi.

Bu nasıl mümkün olabilirdi, aklım almıyordu. Fakat gerçek buydu, içimde yaşadığım bu acı daha gerçekti. En felaketi ise onun açtığı bu görünmez acının bir şifası yoktu.

Sarabileceğim, üzerine yeşil otlar kaynatıp içeceğim bir acı değildi.

Ondan duyduğum sözlerin acısı böyle kolay uçup gidecek gibi değildi.

İçimde acı olarak adlandırdığım bu duygunun adını bilmiyordum. Daha önce hiç tatmamış olduğum illet bir duyguydu. Odamdan çıktığı andan itibaren, sabaha kadar beni uykusuz bırakan adımın günlerini sayıyordum.

''Ellerin mi, ağrıdı?'' dedi babam tezgahın kenarlarını silmeyi bırakarak. Daldığım düşüncelerimin arasından sıyrılarak parmaklarımın arasına kavradığım lahanayı bıraktım.

Artık ellerim aldığım darbe sonucu ilk güne göre çok daha iyi bir durumdaydı.

"Hayır, iyiyim." dedim gülümseyerek. Babam artık her gün yanımda yerini alıyordu. Başımı bu aralar musibetlerden kurtaramadığımı dile getirerek artık yanımda gelmeye karar vermişti.

Babam aklına gelen düşünceleriyle kaşlarını çattı. ''O, sarı saçlı haydut birde ben yanındayken karşına çıksın, bakalım.'' dedi Derek Hill'in anlattığı yalanları doğru bilirken.

Babama o gün tezgahıma bir haydudun musallat olmadığını ve ellerimin aldığı hasarı bizzat sevgili askerin yaptığını söylemek istesem de dilimi ısırmayı tercih ettim.

''Çıksa ne olacakmış?'' dedim gülerek. Babam ellerini cebine yerleştirdiğinde taburesine oturdu.

''Yüzüne şamarı yiyecek, elbette. Kızımın canını yakmasının bedeli.'' dedi somurtarak. Benim babamın sinirlenmeye çalıştığı hali dahi tatlı görünüyordu. ''Ya,'' dedim şaşırmış gibi hale bürünerek.

''Öyleyse bunun için altındaki taburenin üstüne çıkman gerekecek.'' dediğimde şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. ''Öyle uzun muydu ki?'' dediğinde başımı salladım ve elimi başımın hizasından epey yukarı kaldırdım.

''Başını geriye yatırman gerekir, yüzünü tam görebilmen için.''

Onun boyunu abartmıyordum, onun boyu zaten abartılı bir şekilde uzundu.

GÜÇ SAVAŞLARIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora