The General's Vampire Omega [Türkçe BL MTL] ✔

Bölüm 3: Onu Buldum

"Adınız nedir?"

"Luo Zhouzhou."

"Yaşın."

"19."

...

Luo Zhouzhou masada oturmuş, polis memurunun sorusunu satır satır yanıtlıyordu.

Bu soruya bu gece üç kez cevap verdi.

Kadın polis az önce yan kapıdan çıkan kişi tarafından çağrıldı ve geri döndüğünde elinde bir çift ayakkabı vardı.

Bir çift kullanılmış spor ayakkabı.

"Giyin, Amiral Chu sizin için birini bulmasını emretti." Ayakkabıları Luo Zhouzhou'nun önüne koydu.

Luo Zhouzhou tereddüt etti ama yine de ayağını soktu.

Ayakkabılar biraz büyüktü ama çok yumuşaktı.

O ayakkabıları giyerken, kadın polis bir şeyler hatırlıyor gibiydi ve sonra ellerini çırptı, "Bu arada, kahve var."

Konuştuktan sonra köşedeki kahve makinesine gidip dumanı tüten bir fincan kahve aldım ve Luo Zhouzhou'nun önündeki masaya koydum.

"İç," dedi.

"Amiral Chu neden sürekli devriye geziyor? O ünlü bir amiral." Yanında belgeleri düzenlemekte olan bir polis memuru aniden şöyle dedi.

Luo Zhouzhou'ya soru soran polis memuru sorgulamayı bıraktı, başını çevirdi ve "Bu omega cinayeti davası değil mi? Katili her zaman yakalayamıyorum ama bu adam hala suç işliyor. Amiral Chu polis memurlarımızın iyi çalışmadığını düşündü, bu yüzden biz de dışarı çıkıp devriye geziyoruz."

"Amiralin bizzat dışarı çıkmasına gerek yok." Kadın polis de meraklanmıştı.

"Amiral Chu ve Şef Chen askeri akademide sınıf arkadaşıydılar. Şef Chen'in neden sadece bir şerif olduğunu düşünmek istemezsiniz ama General Chu ünlü bir general." Polis memuru sesini alçalttı.

"Neden?" Kadın polis ve başka bir polis memuru seslerini alçaltarak Luo Zhouzhou'nun masasında toplandılar.

Luo Zhouzhou kahveyi dikkatle eline aldı ve dirseğini çarpıp sandalyede büzüşmesinden korkarak dikkatle yudumladı.

"Amiral Chu'nun gizli bir operasyondan sağ kurtulan tek kişi olduğu söyleniyor ve ordunun karmaşık bir geçmişi olmayan böyle bir kişiyi terfi ettirmesi gerekiyor..."

Polis memuru bunu söylediğinde aniden ağzını kapattı.

"Sorun nedir? Konuşmaya devam et." Kadın polis ve diğer polis memurları onu teşvik etti.

Hâlâ sessiz olduğunu görünce, başını görüş alanı boyunca çevirdi ve Luo Zhouzhou'nun elinde bir kahve fincanıyla sessizce oturduğunu gördü.

Luo Zhouzhou hafifçe öne eğildi, gözleri kocaman ve yuvarlak bir şekilde açıldı ve çok ciddi bir şekilde dinledi.

Birkaç kişi sorgulamayı bırakıp ayrıldı ve karşı taraftaki polis memuru sorgulama işlemine devam etti.

"Adres."

Luo Zhouzhou konuşmadan kahveyi tuttu.

"Adres." Polis memuru sesini yükselterek tekrar sordu.

Kâğıt bardağı parmaklarıyla yavaşça aldı.

Polis memuru gözlerini kaldırıp ona baktı: "Luo Zhouzhou, nerede yaşıyorsun?"

Yeni aldığı ayakkabılara baktı.

"Neden, küçük kaçak bana söylemiyor mu?" Chu Feng tembel ve kısık bir sesle yan kapıdan çıktı.