The General's Vampire Omega [Türkçe BL MTL] ✔

Bölüm 5: Bu Kişi Kötü

Sabahın erken saatlerinde kapının çalınma sesi Luo Zhouzhou'yu derin uykusundan uyandırdı.

Gözlerini açtığı anda, sanki hâlâ küçük tavan arasında, boyası soyulmuş ve benek benek olmuş ama temizlenmiş ve pırıl pırıl parlayan tabutun içinde uyuyormuş gibi hissetti.

Aşağıda gürültülü bir kadın sesi ve ev sahibinin ahşap merdivenlerde koşan iki genç kızının ayak sesleri duyulacaktı.

Her zaman fark edilmeyen yerlerden kendilerini dikizlerler, yakalandıklarında da kaçarlardı.

Merdivenlerde karşılaşırlar ve tek kelime etmeden kaçarlardı.

Belki de insanlar biraz tuhaftır.

Tıpkı hiçbir açıklamayı dinlemeyen Lope gibi, her zaman üzgün ve ağlayan Bayan Lope'ye bakar.

Ve şeker yemeyi seven Chu Feng'e.

"Beyefendi, Beyefendi ve Hanımefendi birlikte kahvaltı etmek için sizi aşağıda bekliyor." Kâhya Li'nin düz ve kararsız sesi Luo Zhouzhou'yu çılgın düşüncelerinden geri çekti.

Başını yataktan çıkararak yüksek sesle "Anladım," diye cevap verdi.

Dün gece Lope'nin bugün kendisini askeri birliğe götüreceğini söylediğini hâlâ hatırlıyordu. Yıkandıktan sonra yalınayak dolabın önünde duracak ve kendine uygun kıyafetleri seçecekti.

Tabii ki zihnini kontrol ettiğinde bu sözleri otomatik olarak görmezden geldi.

Bu dolapta birçok takım elbise ve elbise vardı, kumaşları ve işçilikleri çok iyiydi ve daha önce giyim mağazası vitrinlerinde gördüğü teşhir ürünlerinden daha iyiydiler.

Üstelik birçoğu hiç giyilmemişti ve etiketleri hâlâ toz torbalarının içinde duruyordu.

Luo Zhouzhou beyaz gömleği ve lacivert elbiseyi çıkarıp giydi, ardından ağda sürüp yumuşak siyah saçlarını geriye taradı ve alnını ortaya çıkardı.

Aynada etrafına baktı ve oldukça tatmin oldu.

Birden aklına askeri departmanda Chen Sihan ile karşılaşabileceği geldi ve bu görüntü mükemmel değildi.

Bir süre düşündükten sonra dolaptaki çekmeceyi açtı, lacivert taşlı iki kol düğmesi taktı ve aynı seriden broşu elbisenin yakasına iliştirdi.

Kahverengi deri ayakkabılarını değiştirdi ve son bir fotoğraf çekti.

Tek üzüntüm silindir şapkanın eksik olması, yoksa daha mükemmel olacaktı.

"Günaydın, General. Günaydın, Madam." Luo Zhouzhou merdivenlerden birinci kata indi, hızlı adımlarla restorana doğru yürüdü ve kahvaltı etmekte olan Lope ve Bayan Lope'yi selamladı.

Sesi duyan ikili başlarını kaldırdı ve ikisi de hareketlerini ve çiğnemelerini durdurarak şaşkınlıkla ona baktı.

Luo Zhouzhou bir sandalye çekip oturdu ve önündeki yemek tabağına baktı, "Hanımefendi, önünüzdeki tuzu bana uzatabilir misiniz? Teşekkür ederim."

Lope ağzındaki yemeği yavaşça yuttu, gözlerini kapattı ve "Askerlik şubesine gidiyoruz. Böyle mi giyiniyorsun? Bir ziyafete gittiğinizi mi sanıyorsunuz?"

Luo Zhouzhou, Lope'nin askeri üniformasına baktı ve "Ama benim askeri üniformam yok ki" dedi.

"Ben şu aksesuarlardan bahsediyorum. Benim için tüm o aksesuarları çıkar. Saçındaki tüm ağdayı temizlemen için sana bir on dakika daha vereceğim."

"Askerlik şubesine gidiyoruz! Bu şekilde ne yapıyorsunuz? Bütün askerler ve subaylar sana bakıyor ve seni işaret ediyor."

Lope belli belirsiz sinirlenmeye başlamıştı ve sesi gittikçe yükseliyordu. Bayan Lope onun kolunu çekiştirdi, gözleri yeniden parlamaya başladı.