The General's Vampire Omega [Türkçe BL MTL] ✔

Bölüm 35: Affet Onu

Luo ZhouZhou işten ayrılmadan önce Xiao Yu'yu tekrar görmeye gitti.

Artık her gün Xiao Yu ile konuşuyor, Xiao Yu da onu dinliyordu. Qi Fen tarafından kötü bir şekilde öğretildiğini düşündüğü, her gün pencerenin dışında kavga eden iki kuş gibi aklına gelen her şeyi söyledi. Bugünkü öğle yemeği pek iyi değildi, kremalı mantar çorbası fena değildi, Luo Pei'nin keyfi yerinde değildi, bu yüzden onu fazla rahatsız etmedi, ama çok azar işitti ve şimdi onun yerine Qi Fen var.

Ne hakkında konuşursa konuşsun, Xiao Yu onu büyük bir ilgiyle dinledi ve ikisi çok iyi anlaştı.

Luo ZhouZhou hiç bu kadar iyi bir dinleyici bulmamıştı ve neredeyse söyleyecek bir şeyi kalmamıştı.

"Artık arkadaşız, değil mi?" Luo ZhouZhou bunu Xiao Yu ile tekrar teyit etti.

Bu dünyada olmanın en hoş yanı, Chu Feng'i tanımanın yanı sıra Xiao Yu'nun da bir arkadaşı olmasıydı.

Xiao Yu başını olumlu anlamda salladı, "Biz çok iyi arkadaşız."

Luo ZhouZhou onun güven dolu gözlerinin içine baktı ve ciddiyetle, "Xiao Yu, sana bir şey söylememe izin ver." dedi.

Onun ciddi tonunu duyan Xiao Yu'nun ifadesi de ciddileşti: "Kimseye söylemeyeceğim." Sağ elini hafifçe kaldırarak bir yemini zar zor tamamladı.

"Aslında ben sadece yarı Omega sayılabilirim." Luo ZhouZhou tüm hikâyeyi anlatmak istemiyordu ama bir kısmını açıklayabilirdi. Durakladı ve devam etti: "Çok yakın bir arkadaşım vampirlik yeteneğine sahip olduğumu söylüyor."

Xiao Yu ağzını açarak sessiz bir "Vay canına!" dedi. Buruşuk yüzü şokla doluydu.

"Bana inanıyor musun?" Luo ZhouZhou Xiao Yu'ya sordu.

Xiao Yu başını salladı ve "Elbette, söylediğiniz her şeye inanıyorum" diye cevap verdi.

Luo ZhouZhou memnuniyetle dudaklarını büzdü ve "Merak etme, hastalığına bir çare bulacağım" dedi.

Xiao Yu heyecanlandı ve kâğıt inceliğindeki ince göğsü inip kalkmaya başladı. Çarşafın yanındaki el hareket etti ve Luo ZhouZhou'ya başparmağıyla işaret etti.

"Bugün işten sonra biri beni almaya gelecek." Luo ZhouZhou mutluluğunu gizlemedi

Xiao Yu da sırıttı.

"Hafta sonu dışarıda olacağım, senin için yapmamı istediğin bir şey var mı?"

Xiao Yu düşündü ve tekrar yastığın altına uzanarak bir kâğıt zarf parçası buldu.

"Bu." Zarfı uzattı. "Kardeşim... buraya gelmem için bir yol bulmaya çalıştı. Onu bir yıldan fazladır görmedim. Bu mektubu benim için ona götürebilir misin? Beni bu halde görmesine izin vermek istemedim, bu yüzden ona buraya terminallerin giremeyeceğini söyledim."

Xiao Yu uzun bir cümle söyledi ve ardından soluklanmak için bir an durdu.

Luo ZhouZhou öne çıkıp mektubu aldı ve üzerinde yazan adresi ve ismi gördü.

Xiao Yu özür dileyerek, "Muhtemelen... terminal numarasını değiştirmiştir, bu yüzden sadece... adrese gidip bulabilirsiniz." dedi.

"Tamam, bu hafta sonu Bayard'a gidip mektubun için sana yardım edeceğim." Luo ZhouZhou zarfı dikkatlice cebine koydu ve "Ona ne söylememi istiyorsun?" diye sordu.

"Ona sadece iyi olduğumu ve yeni ilacı denemek için beklediğimi söyle. Yeni ilaç çıktığında... hastalık iyileşecek, bu yüzden ona endişelenmemesini söyle." Xiao Yu bunu düşündükten sonra söyledi.