Pabucumun BadBoyu|TEXTİNG

0.8

Dershaneden geldim üstümden tır geçmiş gibi...

~~~

Sıramda oturmuş, kulağımda kulaklık şarkı dinlerken parabol sorusu ile cebbeleşiyordum.

Yapamadığım sorudan inatlaşmaktan acayip zevk alırdım.

Termosumdan kahveyi yudumlarken Ecem koşturarak yanıma geldi.

"Ozan ile göz göze geldikk"

Yanıma oturarak söylediği cümleye hafifçe güldüm ve heyecanlı halinde saçma sapan yaptığı el hareketleri inceledim.

"Her gün göz göze geliyorsunuz zaten ama bir gelişme göremedik be kızım."

Ecem kurduğum cümle ile saçlarını geri savurdu.

"Olacak olacak. Ümidi kesmek yok."

Dediğine güldüm.

"Kerem'i gördün mü bugün?"

"Gelmedi bugün. Uykusundan kalkamadı. Teyzem bir gün oklava ile dövecek ama inşallah gördüğüm bir zaman diliminde olur bu."

Kerem ve badboy diye nitelendirdiğim tayfası sayısaldaydı. Bartın fizik, kimya biyolojiden çok anlarmış gibi sırf arkadaşları orada diye sayısalda duruyordu.

Geçen sene sayısal olmamdan dolayı çoğu fen konusuna az buçuk hakimdim. 11. Sınıf fen bilgim ile bile şu an Bartın'dan yüksek net yapacağıma emindim sayısaldan.

Bugün Bartın'ı da görmemiştim. Zaten Kerem varsa yanımıza uğrardı. Onun dışında yabancıydık.

Dışardan duyduğumuz gürültü ile sınıftaki birkaç kişi ile bakıştık.

"Yine mi kavga var?"

"Bartın bir çocuk ile kavga ediyor."

"Bir gün sakin geçsin şu okul hayır yemeği vereceğim. "

"Neden çıkmış kavga?"

"Çocuk Bartın'la göz göze gelmiştir, Bartın da dövmüştür. Klasik Bartın."

Okulda herkes birbiri ile konuşurken sıramdan kalkıp kavganın etrafındaki kalabalığa girip kavgaya inceledim.

Bartın çocuğun üstüne çullanmıştı.

Bazen seni adam etme işinden vazgeçesim geliyor.

Gözlerimi devirerek bulunduğum kalabalıktan ayrılıp tekrar sınıfa girip sırama oturdum.

Onu kavga ederken izlemek kadar berbat bir durum yoktu.

Bazen nasıl onun rüzgarına kapıldım diye sorguluyorum?

Kulaklığımı takıp tekrar soruma dönerken arkadan gelen kargaşa sesini umursamadım.

Bartın'ın bu kavga olayları sıkmıştı artık.

Okulumuzda hiç bir ceza vermeyip adam dövmesini teşvik ediyordu sanırım. Yani ne kadar zor olabilir? Ufak bir ceza. En azından okulu temizleme cezası falan. Hiç bir şey yapmamaları sinir bozucuydu.

"Kızım kavga var sen hâlâ test çözüyorsun."

"Ne yapayayım Ecem? Aferin çok güzel kavga ediyorsunuz diye alkış mı tutayım? Ya da nasıl dövmüş diye mi izleyeyim?"

Ecem yanıma yani sırasına otururken saçlarını arkadan bağladı.

"Yani haklısın. Yine de neden kavga çıkardı merak etmiyor musun?"

Dediğine omuz silktim.

"Her gün kavga ediyor, bulmuştur yine bir sebep."

Ecem de bana hak verince yanıma oturdu ve test kitabı açtı.

Benim gibi ayt matematik çözünce ben de kendi sorularıma odaklandım.

Dersin başlaması ile herkes yerini almış coğrafya hocamız ders anlatmaya başlayınca testten başımı kaldırmıştım.

Dersin ortalarına doğru çalan kapı ile herkesin dikkati kapıyı açıp giren nöbetçi öğrencideydi.

"Hocam, Ayşen'i Edebiyat hocası çağırıyor."

~~~
Yarın denemem varmış ben kaçayım derse.

Arkadaşlar kitaptan çok bir şey beklemeyin. Ders çalışırken molalarım da yazıyorum sadece. Yani ne düşünerek yazıyorum ya da kontrol ederek yazıyorum. Sadece eğlenmek için. Bilginiz olsun.