1.4

46.1K 2.8K 602
                                    

Mezun olmak çok tuhaf. Öğrenci kartımdan artık tam alıyorlar ama hâlâ matematik çözüyorum.

~~~

"İçeri davet edilmeyecek miyim?"

Bartın tek kaşını kaldırarak sorduğu soru ile kendime gelmiş ve kenara çekilmiştim.

Gelmesini hiç beklemiyordum çünkü bugüne kadar hiç gelmemişti.

"Sen gelir miydin yaa?"

Dalgasına karışık sorduğum soruda asıl amacım ağzını aramaktı.

"Kerem davet etti geldim işte."

Önceden de davet ediyordu ama gelmiyordun.

"Gir içeri salonda oturuyorlar."

İçeri adım atması ile durdurdum onu.

"Ayakkabılarını çıkar."

Ayakkabılığın alt rafında olan terliği çıkardım ve onun önüne koydum.

"Terlik giy."

"Terlik mi giyiyim?"

"Evet, eve siz ayakkabı ile mi giriyorsunuz?"

Bartın dediğime güldü.

"Evet."

Hayır yani tüm zenginlerin kuralı mıydı evde ayakkabı ile gezmek? Çok saçma.

Yerleri kim siliyor o kadar evin?

Bartın terlikleri giymiş peşimden gelerek salona götürdüm.

O da diğerlerinin arasına kurulup sohbete devam ederken Ecem'in teyzeme yardım ettiğini gördüm.

Sırf Ozan'a şov. Yoksa kimse kaldıramaz onu oturduğu yerden.

Onları bırakıp odama ders çalışmaya gitmeye karar kılınca oturduğum yerden kalktım ve odama çekildim.

Ecem ben kalkınca istemeye istemeye peşimden geldi.

"Yaa niye kalktık biz de otursaydık."

"Seni tutan yok Ecem. Gidebilirsin."

"Demesi kolay. Tek başıma oturup ne yapacağım. Onların kendi aralarında oynadığı araba oyununu mu oynayayım?"

Dediğine güldüm.

Kerem'in yoğun ısrarları sonucu eniştem PlayStation almıştı. Şu an aşağıda oyun oynuyorlardı.

"Ben yatmadan önce tarih çözeceğim. Sen istersen bana katıl istersen aşağı da oyun oynaya."

Ecem mızmızlanarak yanıma geldi ve kalem çekmecemden kalemlerimden bir tanesini alarak soru çözmeye başladı.

İlk testimi bitirdiğim de kapımın tıklanması ile Kerem odaya girdi.

"Annem size meyve kesmiş alın."

Kerem meyve tabağını bize uzatırken arkadan Bartın kafasını uzattı.

"Selam"

Odama girmesi ile ister istemez diken üstünde hissettim.

"Yarın yemekhanede edebiyat çalıştıracaksın bana unutma demeye geldim."

Kerem duyduğu cümle ile kaşlarımı çatmış ve gözleri benim ile Bartın arasından gidip gelmişti.

"Ne edebiyat çalışması?"

Kerem'in sorusuna ben cevap vermeden Ecem cevap verdi.

"Okullar arası edebiyat sınavına girecekler ya ona çalıştıracak."

Ecem elindeki kalemi sallayarak söylediği cümle ile Bartın'ın gözlerine bir şey takılmış olacak ki gözleri uzun süre Ecem'in elinde kaldı.

Ne olduğunu anlamak için kafamı çevirdiğim de elindeki kalemin karpuzlu kalemim olduğunu fark ettim.

Ona fotoğrafını attığım kalemim...

~~~

Kabul edin bomba gibi bitti... Neyse molamda yazdım bir şeyler şimdi karmaşık sayılar konu videosu izleyeceğim artı olarak soru çözerim. Sonra molamda bir bölüm daha atabilirim. Bilmiyorum.

Pabucumun BadBoyu|TEXTİNGWhere stories live. Discover now