Pabucumun BadBoyu|TEXTİNG

4.7

Ayyy derhaneden geldim. Sırf bölüm sözüm var diye atıyorum. Hiç ders çalışmadım bugün. Deneme, derhane derken gün geçti. Şimdi bölümü yazıp derse geçeceğim. Tekrar söylüyorum kontrol etmeden atıyorum. Yazım yanlışı varsa yorum olarak düzeltin. Düzeltirim.

~~~

"Ya nasıl ya? Nasıl sonuç E şıkkı. Kafayı yicem. Mümkün değil. Soru yanlış."

İsyan bayraklarımı çekmiştim ki Ecem yandan bakış attı.

"Kızım Bartın'a olan sinirini sorulardan çıkartıyorsun. Kaçıncı sorun bugünkü. Bırak az sonra bak. Çok soru çözmekten de yapamıyor olabilirsin."

Bartın'a sinirimden çok soru çözmüyordum. Ben her zaman çok soru çözüyordum zaten.

Kahve içmek için termosu elime almam ile biri benden önce davranıp almıştı.

Alan kişiye bakmamla Bartın ile karşılaştım.

"Ne var Bartın?"

"Kaçıncı kahven?"

"Bilmiyorum verir misin?"

Genel olarak kahveyi çok tüketirdim ama stres, üzüntü gibi duygularını yaşıyorsam bu iki kat artıyordu.

"Sabahtan beridir bakıyorum üç termos bitirdin ki tahmin ediyorum evde de içeceksin. Bence yeter bu kadar."

Kurduğu cümle ile ters bakışlarımı ona attım.

"Ya kahvem nerene batıyor. Bırak içeyim."

"Bağımlısı olacaksın farkında mısın?"

Dediğine Ecem güldü.

"Olacaksın? Bunu demek için iki yıl geç kaldın sanırım. Zaten bağımlı."

"Bağımlı değilim. Abartmayın."

Tamam bağımlısıydım. Bunun farkındaydım ama yine de içiyordum. Sigara gibi düşünün. Size verdiği zararı biliyorsunuz ama vazgeçemiyorsunuz.

"Marifet falan değil bu kadar kahve içmen. Suyunu çıkarma."

"Bartın abartma ver kahvemi, git masana."

Ben en son seninle konuşmuyordum. Neden geliyorsun, kahvemi alıyorsun.

"Bu termosta benimle geliyor. Sen de biraz içme."

Kendi oturduğu masaya gitmesi ile hayretle ona baktım.

Şaka gibiydi ama gerçekti.

Onu umursamadan önümdeki soruya tekrar döndüm. Normalde inat yapıp kantinden alabilirdim kahveyi ama boşuna inatlaşacaktım.

Bir de üstüne üslük kimseye zarar vermeyecektim yine kendi zararım kendime olacaktı.

"Tahmin edin kim Aslı ile şarkı yarışmasına katılıyor?"

Kantine bağırarak giren Kerem ile herkes ona dönmüştü.

"Nasıl?

"Nerede?

"Ne zaman?"

Ecem ile sorularımızı dizerken önümüzdeki sırayı çekip oturdu.

"Sesi güzelmiş, ben de gitar çalıyorum. Harika grup."

"Pardon ben ne kaçırdım? Kerem, Aslı'nın sesinin güzel olduğunu nereden biliyor?"

"Valla sen ne kaçırdıysan ben de o kadar kaçırdım galiba. Ben de bilmiyorum."