1.5

46.6K 2.9K 974
                                    

Dışarıda çok güzel yağmur yağıyor. Şimdi ben alacakaranlık mı izleyeyim yoksa ders mi çalışayım? Büyük bir çelişki...

~~~

"Kanka karpuzlu kalemden bir tek sende mi var? Merak etme anlaşılmaz bence."

Ecem'in ikna edişleri hiç bir işe yaramıyor stresten derse odaklanamıyordum.

Evet ben derse odaklanamıyordum.

Kulağa garip gelse de öyleydi.

Aslında benim suçumdu niye fotoğraf atıyorsam.

"Kanka gerçekten kendine gelir misin? Anlasa şimdiye yazmaz mıydı sana? Hem bak birazdan öğlen arasında Bartın'a ders anlatacaksın. Kendine gel."

Ecem'e cevap verecekken hocamın sesi beni susturdu.

"Ecem, Ayşen kahvede ister misiniz? Sohbetini bitmiyor kahveniz eksik olmasın."

Sade olsun. Anca kendime gelirim.

"Kusura bakmayın hocam."

Ecem önüne dönerken ben de derse odaklanmaya çalıştım fakat tüm çaba nafileydi.

Zil sesi ile birlikte öğlen arasına girmiştik ve okul yavaş yavaş dağılmıştı. Evi yakın olanlar evlerine ya da okulun etrafında olan fırın kafelere gidiyorlardı. Eskiden bizde giderdik fakat 12. Sınıf olunca yemekhanede yiyip ders çalışıyorduk.

Bugün ama farklıydı. Bugün Bartın ile ders çalışacaktık.

Kalemliğimi alıp yanına birkaç edebiyat konu kitabı ile aşağıya, yemekhaneye, indim.

Yemekhaneye inmem ile geçen oturduğum masada Bartın'ın çoktan gelip oturduğunu fark ettim. Elindeki telefona bakıyordu. Yanına gidip kitaplarımı masaya koymam ile bana dönmüştü.

"Gerçekten edebiyat dinleyecek olmana inanamıyorum."

Dediğim cümle ile sıkıntılı bir nefes alıp bana baktı.

"Gerçekten edebiyat dinleyecek olmama inanamıyorum."

"Sen bekle kahve alıp geliyorum."

Bartın olumsuz anlamda kafa salladı.

"Kerem kahvesiz ders çalışmadığını söyledi. Ozan'dan istedim getirecek kahve. Otur sen."

Duyduğum cümle ile ister istemez tebessüm etmiştim.

Benim hakkımda bir şeyler öğrenmesi hoşuma gitmişti.

"Şimdi batı etkisinden gelişen Türk edebiyatını baştan anlatacağım. İyi dinle beni. Tekrar etmem."

Önümdeki MEB'in okul kitabı ile kendi kaynağımı açıp altını çizdiğim yerlere bakarak ona anlatmaya başlamam ile Ozan masamıza gelip kahvelerimizi koydu.

"Bartın fotoğrafını çekebilir miyim? Bu anı ölümsüzleştirmem lazım."

"Siktir git Ozan."

"Valla sadece anı diye saklayacağım. Belki okul gruplarında da paylaşırım."

"Ozan. Küfür etmek istemiyorum gider misin?"

Sanki daha demin siktir git diyen kendisi değilmiş gibi.

Ona göz devirirken aklıma gelen fikir ile Ozan'a döndüm.

"Ya Ozan senden bir şey rica etsem. Ecem sınıfta kitap okuyordu. Bana da kahve getirir misin demişti ama tamamen aklımdan çıkmış. Benim yerime götürür müsün?"

Biraz Ecem'e şok etkisi yaratayım.

Ozan olumlu anlamda bana kafa sallarken tekrar kahvelerin yapıldığı yere gitmişti. Ben de Bartın'a kaldığım yerden anlatmaya devam etmiştim.

"Ya gerçekten bu kadar yazar eseri ezberlemem mi gerekiyor?"

Dediğine göz devirdim.

"Bartın sayısallara az yazar gösteriyorlar. Onları da bil yani."

Bartın dediğime omuz silkti.

"Ben daha kendim hakkında pek çok şeyi bilmiyorum. Bu yazarların nereden bileyim?"

"Bartın git bunları saçma sapan kodlayıp akılda bırakan videolar var onları izle gece."

"Saçma sapan kodlayanı ne yapayım?"

"Saçma sapan kodlayınca akılda daha kolay kalıyor da ondan."

"Bana akşam link at."

"Bende telefon numaran yok."

Bartın'ın bakışları önündeki kitaptan bana döndü.

"Kerem'den alırım o zaman numaranı akşam yazarım."

Dediğine olumlu anlamda kafa salladım.

Akşam annemin bana verdiği hatta geçmeyecektim yani.

"Bir süredir biri gizli numaradan bana yazıyor."

Aniden girdiği cümle ile şaşkınca ona baktım.

Anlamış mıydı?

Sıçtık Cafer bez getir.

Ama gerçekten sıçtım.

"Eee?"

"En başta yazanın sen olduğunu düşünmüştüm. Çünkü okulda senin gibi çalışan başka biri yok sanıyordum."

"Çalışmak ile ilgisi ne bunun?"

Salağa yat kızım

İnkar inkar inkar.

Kanıt sunsa bile inkar.

"Bana yazan kız da çok ders çalışıyordu."

"Okulda çalışan başka kişiler de var."

"Evet biliyorum ama sensin gibi hissettim."

"Ya da öyle ümit ettim "

Son cümleyi sessizce söylemişti. Kendi içine ama duymuştum. Fakat şu an modum salağa yatma moduydu.

"Anlamadım?"

Bartın oturduğu sandalyeye yaslandı ve bana döndü.

"Bana yazan Ecem olabilir mi?"

~~~

Ayyy yine molamda yazdım bir şeyler. Ders çalışmaya gidiyorum bennnnnn. İyi dersler size de

Pabucumun BadBoyu|TEXTİNGDonde viven las historias. Descúbrelo ahora