2.7

42.2K 2.7K 376
                                    

İki gün geçirdiğim verimsiz günler sonunda kendime geldim. Verimli bir gün bugün.

Bu arada belki bu bölüm Ayşen'e sinir olabilirsiniz lütfen ağzıma etmeyin...

~~~

"Ne kadar kaçacaksın kanka?"

"Allah ne verdiyse kaçacağım."

"İllaki denk düşeceksiniz. Konuşacaksınız."

Ecem haklıydı... İllaki konuşacaktık fakat yüzleşmeye çok utanıyorumdum.

Dün de söylediği cümleden sonra kaçmıştım ve bütün gün kaçarak günüme devam etmiştim.

Derste Ecem, hocadan izin alıp yemekhaneye gelmiş ve soru çözüyordu. Beni de peşinden sürüklemişti.

O problem çözerken ben de telefonumdan Celal Hocamı açmış tarih dinliyordum.

Toplum içinde Celal Hoca izleyip, gülmemeye çalış... Dayan Ali Cabbar, dayanabilirsen...

"Neden sınıftan çıktık ki. Benim bugün sınıftan çıkma gibi bir planım yoktu."

Dediğime Ecem gözlerini devirdi.

"Bartın sınıfımıza da gelebilir."

Olsun...

Nasıl öğrenmişti asla anlayamıyordum. Çocuğun yüzüne nasıl bakacaktım...

Bakamama sebebim tamamen utanmaktı...

Yazarken çok rahattım, asla beni bulamaz kafasındaydım.

Zil çalması ile yemekhane kalabalıklaşmaya başladı.

Görmeyeceksin Ayşen... Sınıftan çıkmaz... Umarım...

İçimden geçenler ile birlikte girişte gördüğüm toplumla içimden geçenleri neden hepsi tersi çıktığını sorguladım.

Kerem bizi görüp yanımıza yönelirken Bartın ve Ozan'da buraya doğru gelmeye başlamıştı.

Tamam bir bahane bul Ayşen...

"Ayt matematik test kitabımı sınıfta bırakmışım. Çıkıp alayım."

Ecem'in konuşmasını beklemeden koşturarak sınıfa çıktım.

Tamam biraz size abartı gelmiş olabilir bu durum ama çok fazla utanıyorum ne yapayım...

Gerçekten nasıl öğrenmişti ki yaa...

Ya da ne zamandır farkındaydı bu durumu.

Sınıfa Ecem girmesi ile hızlıca yanıma geldi.

"Kızım neden hızlıca çıktın? Tamam utanıyorsun anlıyorum da... Yani ne bileyim. Fazla değil mi bu tepki?"

Bence de fazla ama elimde olan bir şey değil.

"Ya ne bileyim ya? Çok fazla utanıyorum. Yani çocuğa anonimden kocam yazdım, çocuklarımız yazdım. Yani, bilmiyorum."

"Bilmem farkında mısın ama çocuk sana yürüyor. Sence bu yazdıklarından şikayet etme gibi bir durumu var mı?"

"Yine de bu durum, utanmamı engelleyemiyor."

Ecem sabır dileyerek bana bakması ile ben de omuz silktim...

Ne yapayım yani?

Hocamızın derse girmesi ile herkes sırasına oturdu ve dersi dinlemeye başladı.

Coğrafya hocamız akıllı tahtanın slaytından konuyu anlatırken kapının tıklanması ile herkes o yöne baktı.

"Hocam, edebiyat hocası Ayşen'i çağırıyor."

Sınıf kapısından tanıdık gelen sesle oraya döndüm. Bartın'dı...

Dayan... Dayan...

"Bu edebiyat sınavı için."

Coğrafya hocamızın gidebilirsin anlamında kafa sallaması ile oturduğum yerden kalkıp Bartın'ın yanına gittim.

Utanmak yok Ayşen... Olmamış gibi davran...

Sessizce sınıftan çıktık ve Bartın'ı takip ettim.

Edebiyat zümre odasının önüne gelince ilk içeri Bartın girdi ve peşinden de ben girdim.

Ama beklediğimin aksine zümre odası bomboştu.

"Ama hoca nerede?"

Bartın sorum ile bana döndü.

"Neden benden kaçıyorsun?"

Dediği ile duraksadım...

Beni edebiyat hocası çağırmamıştı.

Direkt Bartın beni dersten almıştı.

"Senden kaçmıyorum."

Sanırım artık kaçmamın sonundaydım...

Bunun olacağını biliyordum zaten ama dersten alacağını hiç sanmazdım.

"Kaçmıyorsun ha? Buna kendin inandın mı? Resmen dün gerçeği sana söylediğime pişman ettin. Yüzünü göremedim iki gündür güzelce."

"Kaçmıyorum, yani kaçıyorum ama geçici bir süreç. Utangaçlığım geçmesini bekledim. Ne yapayım yani gizlediğim, sakladığım şey ortaya çıktı. Ne yapmamı bekliyorsun?"

Dediğim ile eğilerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Benden utanmanı istemiyorum. Böyle davranacağını tahmin ettiğim için uzun süre bunu sana söyleyemedim."

"Ne zamandır biliyordun ki?"

"Benden yazar eser kodlamaları ile ilgili link atmanı istediğim zaman numaranı Kerem'den aldım. Kerem sırasında uzanmış kalkmayınca 'Al telefonumdan kendin gir' dedi. O sıra rehberden Ayşen (ama kullanmıyor) diye kayıtlı numara görünce ve bu da anonimin numarası ile eşleşince anladım."

Derin bir nefes alıp geri verdi.

"Ayrıca kızım çok belli ettin ya."

Sonunda dalga geçerek söylediği cümle ile karnına vurdum hafifçe.

"Hiç belli etmedim bu arada, Kerem gerizekalısının üşengeçliğine denk gelmeseydi hâlâ bilmiyordun beni."

Dediğime güldü.

"Tamam, sen ne dersen o. Sadece benden kaçmanı istemiyorum. Lütfen benden kaçma."

Yalvarır gibi konuşması ile gülümsedim.

"Baksana, senden çokta kaçamıyorum sanırım."

Ani cesaretle onun gözlerine baktım ve ağzımdan şu sözleri döktüm:

"Seni polinomlardan daha çok seviyorum."

Dalga geçerek söylediğim cümleye güldü.

Polinomlar en sevdiğim ayt konusuydu... Ne yapayım...

"Seni dövmelerimden daha çok seviyorum."

Benim gibi dalga geçerek söylediği cümle ile gülümsedim...

~~~

Ayyy bölümü atıp ders çalışmaya uçuyorum. Güzel cici bakın kendinize.

Pabucumun BadBoyu|TEXTİNGWhere stories live. Discover now