47.Bölüm

253 32 6
                                    

Dükkanı kapattıktan sonra, iki sokak kedisi kapıya geldi. Dükkan sahibi satılmamış sosisleri aldı ve onları sosisle besledi, "Bu dünyada kimse için kolay değil. Birazcık yardım etmeli."
.
.
.


Bazen insanlar "henüz işlerim yolunda değil" cümlesini bahane olarak kullanmayı severler. Bir şeyi uzun süre kalbimde tutuyorum, dikkatli hesaplar yapıyorum, sağı solu tartıyorum ve zamanını bekliyorum ama uygun zamanın ne olduğunu bilmiyorum. Düşünüyorum, düşünüyorum ve en güzel zamanları kaçırıyorum.

Aslında pek çok şey genellikle sadece bir dürtüyle hayata geçirilir ve ilk adımı attıktan sonra bunu takip eden pek çok adım olacaktır.

Doğru zaman, yer ve insanlara sahip olmak iyidir, ancak bunları bulmak da zordur. Kayınpederim Luo Qinghe olmasaydı da, er ya da geç giderdim. Bu gece değil, yarın, öbür gün, bir gün.

Sadece onun gelişi ve getirdiği bilgiler, beni her zaman atmak istediğim ama atmaya cesaret edemediğim "ilk adımı" hızla atmaya itti.

Eski evde her şey vardı, bu yüzden birkaç mevsimlik kıyafet paketledim ve eski bir kimlik kartı bulmak için çekmecenin köşesini karıştırdım.

İki yıl önce kimlik kartımın kaybolduğunu düşünmüş ve yenisiyle değiştirmeye gitmiştim ama eskisi birkaç gün sonra bulundu ve artık iki kimlik kartım vardı. Song Bai Lao kimliğimin birini alıkoydu ve yenilemem biraz zaman alacak. Bu yüzden acil durumlar için diğerini kullanalım.

Bavulumu hazırladım, bir süre dinlendim ve sonunda eve bir göz attım. Bavulumu aldım ve kapıdan çıktım.

Yıllar boyunca günlüğü yanıma alamadım ve hala evde saklıyorum. İleride sakinleştiğimde, belki arkadaşım Liang Qiu Yang'dan bana göndermesini isteyebilirim.(Bai Lao onu bulsun ve okusun)

Otobüs terminaline bir araba çağırdım. Yolda Liang Qiu Yang'a bir mesaj göndererek; Song Bai Lao'dan boşandığımı ve onu görmemek için başka bir şehre gitmek üzere Xiangtan'dan ayrılacağımı söyledim.

Liang Qiu Yang uyumuş olmalı ve bana cevap vermedi.

Otobüs terminaline vardığımda Song evinden ayrılmamın üzerinden sadece dört saat geçmişti.

Gecenin bir yarısı bilet salonunda kimse yoktu. Kondüktör bana nereye gittiğimi sordu. Biraz düşündükten sonra Manshui'ye giden en yakın otobüse bilet aldım.

Hep daha sıcak bir yere gitmek istemişimdir. Mangshui, Xiangtan'ın güneyinde. Tepelik bir şehir. Dört mevsim bahar gibi ve güneş hep parlıyor, bu da yaşamak için çok uygun.

Orada, yeni hayatıma başlayabilirim.

Jiu Teyze iki saatten beri beni sabit telefonundan arıyordu. Cevap vermedim ve numarayı engellenenler listesine aldım. Belki de bir şeylerin ters gittiğini hissetmiştim. Arabaya binmek üzereyken telefon tekrar titredi ve Song Bai Lao'nun aradığını gösterdi.

Birkaç saniye tereddüt ettim ama sonunda açtım.

"Neredesin sen?" Bağlanır bağlanmaz Song Bai Lao'nun ses tonu kötü ve nefesi pürüzlüydü, "Masanın üzerindeki şeyler ne anlama geliyor?"

Görünüşe göre iki boşanma anlaşmasını çoktan keşfetmişti.

"Gördüğün şey işte."

"Luo Qinghe sana bir şey mi söyledi?" Diğer uçtan dağılan bir kağıt sesi geldi, "İmzalamayacağım, şimdi bana geri dönebilirsin!"

Mangshui'ye giden yolcular çoktan sıraya girmeye başladı, bu görüşmeyi sürdürmek için fazla zamanım yok.

Tabandan tavana cam pencerelerin önünde dururken, camın karşısında, gecenin altında düzgünce park edilmiş sıra sıra otobüsler var. Işıklar parladı, motorlar çalıştı. Zaman dolduğunda, bu arabalardan birine binip buradan gideceğim ve yeni hayatıma başlayacağım.

Old Injury (Chen Shang) [ABO]Where stories live. Discover now