29

212 40 58
                                    

"Daha iyi misin?" Sızlayan burnuna rağmen üzerindeki endişeleri kaldırmak için kısaca başıyla onaylamıştı. Baji özür dileyen bakışlar atarken hemşire kanayan burnunu kontrol ederek herhangi bir kırık olup olmadığını kontrol etti.

"Neyse ki kırık yok. Geçmiş olsun Takemichi." Revir hemşiresi pansumanını yaptıktan sonra eldivenlerini çıkarıp çöp kovasına attı. Oluşacak ağrıya yada sızıntıya karşı Takemichi'ye bir kutu ağrı kesici verip ne zaman ve nerede alacağını üzerine not aldı.

"Yazdığım şekilde kullanırsın. Fazlasını alırsan alerjik tepkime gösterebilir."

"Teşekkür ederim." Takemichi ilacını alırken Souya ve Draken kalkmasına yardım ederek ayakkabılarını giydirdiler.

"Biraz dinlenmen için yurda gidelim. Çok fazla ayakta gezinme." Draken'in önerisi üzerine Takemichi başıyla onaylayıp yataktan kalktı. Suratına yediği basketbol topundan sonrasını hatırlamıyordu. Gözlerini açtığında kendisini revirde ve endişeli gözlerin odağında bulmuştu.

"Tekrardan özür dilerim Takemichi. İsteyerek olmadı."

"Sorun yok Baji-kun. İyiyim zaten." Takemichi her şeye rağmen gülümsemeye çalışınca kırışan burnu büyük bir ağrıyı beraberinde getirmişti.

"Takemichi." Chifuyu koşarak geldiği koridorun sonunda odaya girip arkadaşını ayakta görünce kollarını açıp sıkıca sarıldı.

"Duyar duymaz geldim. İyi misin?"

"İyiyim merak etme."

"Çok korktum."

"Ufak bir kazaydı sadece." Chifuyu'nun çatılan kaşları Baji'yi bulurken onun kendisine attığı küçümseyici bakışları bu kez onun üzerinde gezdirdi.

"Bir tutamlık canın var zaten. O da Baji yüzünden uçup gidecekti."

"Alt tarafı top çarptı. Kamyon çarpmış gibi davranmayı kes. Özür diledim zaten."

"Özür dilemekle geçiyordu zaten."

"Chifuyu lütfen ama. O da korktu zaten. Hem iyiyim ben bir şeyim yok." Chifuyu tekrardan kollarını arkadaşına sararak arkasında kalan Draken'e çıkardı bakışlarını.

"Odamıza gidelim hadi." Chifuyu fazla oyalanmadan elinden tuttuğu arkadaşını yurt odalarına götürmek için revirden çıkardı. Henüz Hakkai ve Seishu'nun haberi yoktu. Chifuyu nöbetçi olduğundan Takemichi'nin sınıf arkadaşlarından duymuştu haberi.

"Kırılmış mı?"

"Çok şükür yok. O zaman daha kötü olurdu."

"Ucuz yırtmışsın." Okuldan çıkıp yurt binasından içeriye girdiklerinde odalarına çıkmak için asansörü kullanmaya karar verdiler. Acil bir durum olmadığı sürece asansörü kullanma taraftarı değildi hiçbiri.

"Sen biraz uyu. Ben sana yemek getiririm." Odalarına geldiklerinde Takemichi'yi yatağına yatırıp yemekhaneden gelirken yemek almak için bir kaç kap aldı yanına.

"Teşekkür ederim Chifuyu."

"Önemli değil." Takemichi uyumak için gözlerini kapadığında Chifuyu odadan çıkıp yemeğini önden getirmek için gitmişti. Yurt binasından dışarıya çıkarken merdivenlerde kendisini bekleyen Draken'e kısa bir bakış atıp yemekhaneye gitmek için onu görmezden gelerek merdivenleri inmeye çalıştı.

"Kaçıyor musun?"

"Arkadaşıma yemek almam lazım." Chifuyu hiç ona dönmeden cevabını verip koşar adım okula geçip alt katta bulunan yemekhaneye indi. Takemichi için biraz çorba ve sevdiği diğer şeylerden alıp getirdiği kapları doldurdu.

° ° ° ° °

"Şimdi nasıl peki?" Seishu'nun endişesini bastırmak için elini tutup sorun olmadığını belirtti.

"Daha iyi. Giderken ona aldığım yemekleri götürün. Benim okuldan çıkmam yasak." Nöbetçi öğrenci kartını gösterdiğinde iki arkadaşı da başıyla onayladı.

"Baji mi vurmuş?" Hakkai çekinerek sorduğunda Chifuyu sakin kalmaya çalışarak başıyla onayladı. Kesinlikle yanlışlıkla falan olduğuna inanmıyordu.

"Neyse size afiyet olsun. Benim gitmem gerekiyor." Chifuyu yemek tepsisini alıp ayaklanırken Seishu başıyla onaylayıp yemeğine kısa bir ara verdi. Chifuyu masadan ayrıldıktan sonra bakışları Hakkai'yi buldu.

"Sen Mitsuya ile konuştun mu?"

"Evet çok oldu."

"Ne oldu peki? Konuşmadık hiç."

"Çıkıyoruz." Hakkai'nin yüzündeki gülümseme büyürken Seishu'da aynı şekilde karşılık verdi.

"Tebrik ederim."

"Teşekkürler. Sen ne yaptın peki?"

"Kabul etmedim."

"Neden?" Hakkai hala seviyor olmasına rağmen neden istemediğini merak ederken Seishu iç çekip yemeğiyle oynamaya başladı.

"Aynı hataya düşmek istemedim."

"Böylesi daha iyidir belki de. Sıkma canını."

"Belki de." İkili tekrar yemeklerini yemeye devam ederken biraz acele etmeleri gerektiğinin farkına varıp biraz daha hızlı yemeye çalıştılar. Daha Takemichi'nin yemeğini götürmeleri gerekiyordu.













Yeni bir fic yazdım bomba gibi, daha doğrusu konusu öyle ama bakalım istediğim gibi ilerletebilecek miyim¿

愛 | Tokyo Revengers Where stories live. Discover now