6 | Ankara

18 13 0
                                    

   

Uyanır uyanmaz gördüğüm ilk şey üzerime atlayan Ebrar'dı. "Altta kalanın canı çıksın!" diye bağırdığında gülmeye başladım. Bir anda birbirimizi gıdıklamaya başladığımızda bir şekilde yorgana dolanıp yere yapıştık. Kafamı kaldırdığımda kapıda sorgulayıcı bakışlarıyla Aurora'yı gördüm. Daha sonra umursamaz tavırlarıyla gitti. Bir anda Ebrar'a dönüp aklımdan geçen ilk şeyi söyledim.
"Ev bakmaya gidelim mi?"

Ebrar başta kaşlarını çattı. Anlamamıştı. "Neden?" diye sordu. "Ben İstanbul'a taşınmak istiyorum." dedim. Kaşları eski haline dönerken anında neşeyle bana sarıldı. Ani bir karar verdiğimin farkındaydım ama yine de ilk defa sonunu düşünmeden bir şey yapmak istiyordum. Ebrar yerden kalkarken bir yandan da konuştu. "Bizimkilere haber vereyim, bugün sana güzel bir ev tutalım." Elini uzattığında tutup kalktım. "Hep birlikte dışarıda kahvaltı yapalım diyorum, ne dersin?" diye sordu.

"Bana uyar."

Telefonu komidinin üzerinden aldığımda gelen bildirimlere göz gezdirdim. Ebrar, Limon grubuna sizi ve beş diğer kişiyi daha ekledi.

Eski günler aklıma gelirken gülümsedim ve "Grup mu kurdun?" diye sordum. "Evet!" dedi bütün mutluluğuyla. "Hep birlikte kolayca haberleşip, saçma sapan konuşalım diye."

Hazırlanıp dışarıya çıktığımızda kahvaltı yapmak için bir yere gittik. Herkesten önce biz gelmiştik. Ebrar'la oturup diğerlerini beklerken iki çay söyledik. Ebrar hala İstanbul'a taşınma kararımın heyecanını yaşıyordu. Daha bundan anneme bahsetmemiştim ama o da benimle gelirdi. "Ya aşırı heyecanlıyım." dedi Ebrar. İçi içine sığmıyordu. Benim de ondan aşağı kalır bir yanım yoktu. Önce Yüksel, Arda ve Ahmet üçlüsü; birkaç dakika sonra da Oğuz ve Toprak ikilisi geldi. Günaydınlaşıp yerlerimizi aldığımızda önce siparişleri verdik. Ben bir an önce söze girmek istiyordum.

"Ben.. İstanbul'a taşınmak istiyorum." Ahmet "İşte bu be!" diyerek kararıma arka çıktığında güldüm. "Bu müthiş bir haber." dedi Toprak.

Yüksel "Ben Ankara'da tek kaldım desene şu işe." diye mızmızlandı. "Sen de buraya taşın." dedi Arda. "Hep bir arada olalım, eskisi gibi." diye ekledi.

"E o zaman bize ev bakmak lazım." dedi Yüksel.

"İki güzel haberle güne iyi bir başlangıç yaptı." dedi Oğuz. "Kahvaltıdan sonra bakarız." dedi Ebrar.
"Aslında benim bir üstüm kiralıktı. Ne oldu bilmiyorum ama bir sormak lazım. Ayda ile komşu olsak fena mı olur?"

"Güzel olur aslında." diye onayladım Ebrarı. "O zaman ben bi ev sahibini arayıp sorayım." Ebrar ayağa kalkıp sessiz bir yere geçerken siparişlerimiz masaya gelmeye başlamıştı. Çaylar da geldikten sonra Ebrar mutlulukla yanımıza geldi. "Kiralıkmış, tabi artık değil."

"Kirası ne kadar?" diye sordum. "Sormadım ya. Ben direkt kiralık diyince tutuyoruz diye atlayıverdim. Ama sıkıntı olmaz ya, çok pahalı değildir."

"Yüksel'e de ev ayarladık mı tamamdır." diye ekledi.

Kahvaltıyı güle oynaya yaptıktan sonra hesabı ortaklaşa ödeyerek kalktık. Ne de olsa taşınmak kolay bir şey değildi. Hele şehir değiştirmek hiç kolay değildi. Yüksel'e de ev tuttuğumuzda Ankara'ya dönecek birkaç gün içinde eşyaları falan toplayacaktık. En azından öyle planlamıştık.

Toprak'ın emlakçı bir tanıdığı sayesinde ona da ev tutmak uzun sürmemişti. Birkaç ev turundan sonra istediği gibi bir ev bulabilmiştik. Adliyeye de bize de yakındı.

𝐄𝐤𝐬̧𝐢 𝐋𝐢𝐦𝐨𝐧𝐥𝐚𝐫Where stories live. Discover now