eleven

1.3K 93 38
                                    

Okuyan vote atan ve yorum yapan herkese teşekkür ederim. Hikayenin okuyanı çok değil ama yaptığınız en küçük yorum bile mutlu ediyor yani bir harf dahi yazsanız ya da random gülüşü atsanız da okuması zevkli o yüzden teşekkür ederim... iyi okumalar :)

MAY ALLEN

''Annem babam ve erkek kardeşlerim adına özür dilerim. Resmen kendi kendilerini davet ettiler.'' Diye yüzüncü kez Calum'dan özür diledim.

''Önemli değil gerçekten annen ve baban oldukça kafa. Mutfakta konuşurken annen küfür etmeden duramadı.'' Diye güldü.

Bende onunla güldüm ''Evet annem sana karşı öyle.''

''Ama baban resmen kıçımı biledi.'' Dedi. ''Hangi üniversiteye gitmeyi düşünüyorsun? Liseden sonra ne yapmayı düşünüyorsun? Hiçbir kızı hamile bıraktın mı?'' diye babamı taklit etti.

Gülmekten dolayı kesilen nefesimi geri kazanmaya çalışarak elimi karnıma bastırdım. Ben ve Calum Calum'un arabasıyla giderken kardeşlerim annem ve babam ile gidiyordu. Erkek kardeşlerimle şu an da aynı araçta olmak istememiştim. Bu hareketli sabahtan sonra Calum ile bir süre yalnız kalmak istedim.

''Hayır yapmadı!'' dedim.

''Ciddiyim'' diye güldü.

İHOP'un prak yerine girdiğimizde hala gülüyorduk. Park yeri arabalarla doluydu. Boş bir yer bulmamız biraz zaman aldı ama park ettikten sonra sıcak mekana girmek için koşturduk.

''Ama ben senin ailenle tanıştım ve sende benimkiyle yani bunu tuhaf buluyor musun ? yakınlaşmamız hoşuma gidiyor ama gerçekte daha bir hafta oldu.'' Dedi Calum lobide ailemi beklerken bir sohbet başlatmak için.

Bunun hakkında hiçi düşünmemiştim. Bu sabah oldukça çılgındı, başka şeyler düşünecek fırsatım olmamıştı. Ama haklıydı. Bu tuhaftı ama doğru hissettiriyordu. Normal hissettiriyordu.

''İki kişilik masa mı?'' diye yanımıza gülümseyen bir garson geldi. Acaba yedi yirmi dört müşterilere nazik olmak onu rahatsız ediyor mu diye merak ettim.

''uh, aslında altı kişiyiz. Birazdan burada olurlar.''dedi Calum.

''oh, pekala size uygun bir masa mevcut olduğunda haber veririz.'' Diyerek gülümsedi.

''Teşekkür ederiz.'' Calum geri gülümsedi.

Ve kadın yanımızdan ayrıldı.

''oh!'' kadın tekrar arkasına döndü ' 'ikiniz çok tatlı bir çiftsiniz!'' bize göz kırpıp başka bir ailenin yanına gitti. Yanaklarım alev aldı. Calum kalçasıyla benimkini dürttü.

''o haksız değil.''

Lanet olsun. Yüzüm daha sıcak olabilir mi. Odanın sıcaklığı sanki yüz derece birden artmıştı. Şükürler olsun ki ailem geldi ve beni daha fazla utanmaktan kurtardı.

''Masa boşaldığında bize haber verecekler.'' Dedim babam açlıktan öldüğünü söyleyince.

''oh tanrıya şükür olsun.'' Dedi babam.

Salondaki koltuklara oturmaya gittik. Annem ve babam bir koltuğa otururken ben , Calum, Michael ve Luke diğer koltuğa oturduk. Michael camın kenarına oturuken Luke onun yanına oturdu ben onun yanına oturdum Calum da benim yanıma oturdu.

Ona baktığımda bana gülümsedi bende geri gülümsedim. Luke'un alay ettiğini duydum ve onu dürttüm. Araba yolculuğu boyunca bütün olayı düşünmüştüm.

Erkek kardeşlerim şükran gününden beri kasabadaydı. Ve onları özlemiştim. Alıştıkları yeni hayatlarına geri dönmeleri gerektiklerini ve çok uzun süre kalmayacaklarını biliyordum. Bu seferlik idare edip bu erkekler arasında dengeyi sağlamaya çalışacaktım.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Where stories live. Discover now