thirty

949 64 17
                                    

MAY ALLEN

bir kaç gün sonra güven içinde kendi yatağımda yatıyordum.yan tarafım hala ağrıyordu ve kesiğin acıları hala devam ediyordu.doktorun bana yazdığı ağrı kesiciler her ne kadar işe yarasa da on dakika sonra uykumu getiriyordu.

Calum her gün geliyor ve gece yarısına kadar yanımda duruyordu.sadece o saate kadar izni vardı.

Ama on sekiz yaşını geçmiş olmasına rağmen annesinden izin alması şirindi.hala onun çatısı altında yaşadığına göre bu durum anlaşılabilirdi.

Birbirmizi sevdiğimizi söylediğimizden beri aramızda hiç bir şey değişmemişti hatta anlamadığım bir şekilde daha da iyi olmuştu.belki de karşıdaki aynısını söyleyecek mi diye endişelenmeden 'seni seviyorum' diyebildiğimiz içindi.bu his harikaydı ve bunu göstermekte oldukça iyidi.

"Tak tak" dedi bir ses kapı aralığımdan.

"Sesi söylemeden sadece kapıyı çalsan yeterliydi biliyorsun değil mi." dedim gülerek.calum içeri girerken göz devirdi.o ellerini sırtının arkasında saklarken kaşlarımı çattım." bu filmin bir bıçak çıkarıp her şeyin yalan olduğunu söyleyip beni bıçakladığın kısım mı?"

Homurdandı hala gizli eşyayı arkasında saklarken yanıma oturdu."eğer bôyle bir şey yaparsam bu ne çeşit bir film olur?"

Ona gülümsedim." emin değilim.ama şu an bir öpücüğe ihtiyacım var bundan eminim."

Eğilip dudaklarıma acele bir öpüvük kondurdu." birilerinin bugün çok ihtiyacı var."

Bu sefer ben homurdandım." dün göğüslerimi elleyen kimdi?" öpüşürken ellerini göğüsümde hissettiğim anı belirdi birden kafamda.

Alnını alnıma yaslayıp sırıttı." ne demişler sevgilinin elleri dururken sütyene ne ihtiyaç var?"

Dudağına küçük bir öpücük bıraktım." bu kötü çünkü bu sadece sevgilisi olanları içerir."

Güldü ve ayağa kalkıp arkasından bir çanta çıkardı.en üstte gördüğüm oyuncak ayı ile gülümsemem büyüdü.

"O ne?" diye ciyakladım o çantayı önüme koyarken.tepkime güldü. "Bu bir teklif."

"Ne için?" bakışlarımı çantadan çekip ona baktığımda tek dizinin önüne çökmüştü.

"Beni en çok mutlu eden sensin biliyorsun değil mi." dedi avcumu öperken.

"Calum, evlenmek için daha genciz." diye kıkırdadım o ensemi öperken.

"Öyle miyiz?" diye şakalaştı.yani şaka yaptığını umuyordum.

"Gerçekten? Ne teklifi?" dedim yüzünü tutup beni öpmesini kesip ne yaptığını söylemesi için.

Onu geri iterken yüzünün buruşmuş ifadesine güldüm.odanın içinde kahkahlarımız yankılanıyordu.bu en sevdiğim sesti ve her zaman öyle kalacaktı.diğer insanlarda olmayan bir özelliğimiz vardı.

"Şimdi işimize geri dönelim." dedi calum bir saç tutamımı parmağına dolayarak. Öne doğru eğilip ona kısa bir öpücük verdim.

"Teklif."

"Doğru." derin bir nefes verirken nane kokan nefesi yüzüme vurdu."pekala" ellerini kotuna sildi.

"Sevgilim olmak ister misin?" gergince gülümsedi.karnımda kelebekler patlarken içimi sıcak bir his kapladı.ona kıkırdayarak baktım .kaşlarını çattı."ne?"

"Çok gergindin." elimi ensesine götürdüm ve onu kendime çekerken dudaklarımı sertçe onunkilere bastırdım.

"Bu bir evet mi?" dedi konuşurken dudaklarını dudaklarıma sürterek.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Where stories live. Discover now