Bölüm 3

1.9K 82 160
                                    

Ben bu hikayeyi yukarıdaki şarkı yüzünden yazmaya başlamıştım ama ilk bölümlere eklemeyi unutmuşum. Okurken dinlemek isterseniz diye buraya ekledim.

İyi okumalarr

***************

Osman Bey, Bala Hatun ve Malhun Hatun misafirleri yerleştirmiş, sessiz bir köşeye çekilmiş sabah ne edeceklerini konuşurlardı. Malhun da Osman da farkındaydı Bala'nın ne kadar sıkıntılı olduğunun. Sonunda dayanamadı Malhun Hatun.

"Her şey hallolur da Alaeddin'i ne yapacağız? Hala daha eskisi gibi gülmez yüzü, Gonca'yı burada görmek iyice beter edecek çocuğu. Sen Alaeddin'le Fatma'yı alıp Söğüt'e mi gitsen Bala? Söğüt'ü özledim dersen kırmaz seni."

Bala iç geçirdi başını sallamadan önce.

"Benim hatırım için bile gideceğini sanmam, Malhun. Hem Alaeddin'i göndermek ne kadar doğru olur, onu da bilmem."

Bala içinden geçenleri söylemekte tereddütlüydü. Malhun ona göre daha katı kuralları olan bir kadındı, anlar mıydı emin olamıyordu.

"Senin aklında ne vardır hatun, sen onu de hele." dedi Osman sevdiğinin kararsızlığını görünce.

"Gonca'yı gördünüz mü? Pek değişmiş. İncecik kalmış, gözlerindeki ışık sönmüş sanki..."

"Ee, oğlumuzu getirdiği hal ortada. Allah vermiş cezasını işte. Hem onun, hem Saadet Hatun'un, hem Germiyan'ın."

"Deme öyle Malhun. Ölmüşün arkasından konuşmak yakışmaz bize."

Bala'nın uyarısıyla başını sallayıp isteksizce mırıldandı Malhun:

"Allah rahmet eylesin."

Malhun'un tavrı Bala'nın şevkini kırsa da oğlu için denemeye karar verdi son bir kez daha.

"Ben derim ki, Gonca da Alaeddin kadar heder gözükür. Elbet Germiyan'ın durumu, anasının kaybı da etkilemiştir ama... Sanki fazlası vardır."

Osman kafasını salladı Bala'nın nereye varmak istediğini anlayınca.

"Taht odasında da kaçtı durdu Alaeddin'den. Kedi gibi Mehmet Bey'in ardında dolanırdı. Pek tanımam amma eskiden babasının yanında dimdik dururdu. Hala utanır belli ki."

Osman'ın sözleri ufak bir gülümseme getirmişti Bala'nın yüzüne. Hevesle devam ettirdi erinin lafını.

"Belki utanır, belki de o da unutamamıştır?"

Malhun onaylamazca salladı başını.

"İyi de bu kız sevdalı değildi ki? Anasının oyunu için yaklaşmadı mı Alaeddin'e? Neden unutamasın?"

"Malhun sen de oradaydın, yapma Allah aşkına. Gonca hiç oyun eder gibi durur muydu? Hatırlasana bir keresinde Alaeddin vurulmuştu da ne hale gelmişti? O gece bir ben gözümü kırpmadım, bir de Gonca. Oyun eden bu kadar gerçekçi davranabilir mi?"

Malhun kaşlarını çatsa da hak vermek zorunda kalmıştı.

"Orası öyle. Allah biliyor ya çok efendi kızdı, Alaeddin'e de gerçekten sevdalı gibiydi. De ne anlamı var imdi bunun? İhanet etti mi? Etti. Olanları geri çeviremeyiz ki?"

"Çeviremeyiz ama affetmek de erdemdir."

"Tekrar ihanet etsin diye mi affedelim?"

Osman hatunlarının işine pek karışmak istemese de dahil oldu konuşmaya.

"Ne diye ihanet edecek ki hatun? Baksana, Germiyan iki yılda en az 40 kale kaybetti, Yakup Bey'in bu akşamki hali de ortadaydı. Daha da direnmez zaten, biat eder yarın."

AlgonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin