Bölüm 13

2.2K 78 373
                                    

Merhabalarrr...

Bölüm sonunu yazarken çok eğlendim, umarım siz de okurken eğlenirsiniz jskldsa

İyi okumalar ve lütfen bol yorumlarr <3

*************

Gülce odasına girdiğinde çeyizlerini kontrol ediyordu Gonca son kez. Yarın Yenişehir'e gidecekti hepsi.

Üç hafta geçmişti evlenme kararının üstünden, haftaya toyları kurulacaktı. Gonca'nın havalarda uçuyor olması gerekirdi aslında ama o kadar gergindi ki, Mehmet'ten beter korkar olmuştu Gonca'dan ahali.

Ya pişman olursa? Ya vazgeçerse? Ya saçmaladıklarını düşünür, bir ömrü güvenmediği bir kadınla geçirmek istemediğine karar verirse?

Gonca'nın aklı, Alaeddin'in yanından ayrıldığından beri aynı cümleleri sayıklardı. Belki bir kere görse yüzünü rahatlardı ama üç haftadır bir türlü susturamadığı içsesi, sarayda bir o yana bir bu yana koşuşturan hatunlar ve ipek çeyizleriyle baş başaydı.

"Gonca, Alaeddin Bey gelmiş."

Duaları aniden kabul olunca rahatlamak yerine korkuyla Gülce'ye baktı kız.

"Ne deyü? Babamla mı görüşecekmiş?" diye sordu telaşla.

"Yok, seni görmek istermiş."

Onca vakit gelmemişti, imdi, toya bir hafta kala, neden geldiği belliydi. Vazgeçmişti demek ki.

Canın sağolsun, Medreseli.

"Tamam, Gülce. Arka bahçedeki çardağa al Alaeddin Bey'i. Birazdan gelirim ben de."

"Yağmur çiseler, istersen içeri alayım."

Gonca camdan dışarı baktı çok yağmadığından emin olmak için.

"Gerek yoktur, zaten uzun kalmayacak."

Gülce, hanımının emrini yere getirmek için çıktığında birkaç saniye daha tuttu kendini Gonca. Yeterince uzaklaştığından emin olunca yere çöküp içinden geldiği gibi ağlamaya başladı.

Üç haftadır kendine tembihliyordu aslında. 'Kaptırma kendini Gonca, ya vazgeçerse?' diyordu sürekli. Amma tutamamıştı içinden taşan hisleri ne kadar çabalasa da. O kadar heveslenmişti ki kavuşmaya, o kadar inanmıştı ki olacağına, imdi bin beter yanardı canı.

Hala geçmişte ettiklerinin bedelini ödüyor olmak çok kırıyordu Gonca'yı. Bir hata yapmıştı, cezası bitmek bilmezdi. Üstelik Alaeddin de etmişti aynısını ona. Gonca'dan intikam almak için kızı kullanmış, babasının planlarını atasına yetiştirmişti.

Amma hala niye dinmezdi öfkesi?

Karşısına geçip haykırmak istiyordu, 'Yeter artık, ben de insanım! Al canımı da kurtul!' diye bağırmak istiyordu. 'Ne olur affet beni.' diye yalvarmak... 'Ben sana o kadar sevdalıyım ki, sen gidende benim yüreğimden canım sökülür.' diye fısıldamak...

Kendini toparlaması beklediğinden daha uzun sürmüştü kızın. Sonunda odasından çıktığında yaşları kurumuştu, aynadan defalarca kontrol etmişti belli olmasın diye.

Alaeddin çardakta bir o yana bir bu yana yürürdü Gonca'yı uzaktan gördüğünde. İçi içine sığmazdı, oturup da bekleyememişti kızın gelmesini. Gülümsemesi yüzüne yayılırken adımları Gonca'ya yöneldi hızla. 'Sakin ol, oğlum, bu kadar belli etme ne denli özlediğini!' diyordu içinden ama nafile...

Sonunda kıza yaklaştığında aniden duraksadı, gülümsemesi yok oldu, kaşları çatıldı şehzadenin.

"Ağladın mı sen?" diye sordu tekrardan kıza yanaşıp yanaklarını avuçlarına hapsetmeden önce.

AlgonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin