Dalgakıran | Texting

Azra

Yusuf Delen

İlker| Sesin soluğun çıkmıyor

İlker| Ne yapıyorsun kanka

Siz| Yorgunum yeni geldim eve

İlker| Şimdi bana kızacaksın ama

İlker| Mis gibi hayatın vardı doktor olacaktın

İlker| Başkalarının ağız kokusunu çekiyorsun şimdi

Uygulamadan çıkıp telefonun ekran kilidini kapattım. Telefonu koltuğa fırlattım sonra. Bir duş alsam iyi olacak.

Azra Türk

Gözlerimi araladığımda ablamın sesi geliyordu kulağıma. Mutfakta konuşuyor. Ben uyumuş muyum?

Yavaşça yerimden kalkıp ranzadan aşağı indim. Bugün tuhaf bir gün geçirdim. Mesut meselesi ne olacak, bilmiyorum. Rüyamda da karışık şeyler gördüm zaten.

Odanın kapısı açık kalmış. Dışarı çıkıverdim. Mutfağın önünden geçerken ismimi duymamla adımlarım sabitlendi. Görüntülü konuşuyorlar.

"Azra için kendini geri çekiyor dedi hayatım. İlgisiz dedi. Ben Azra'yı anlattım. Düşündüğü gibi olmadığını falan. Yenge gibi değil dedi. Aslında biraz konuşsalar birbirlerine uyumlu olduklarını anlayacaklar."

"İlk defa görüşme yaptı. Görüşme de değildi bu. Azra hassastır. Bana iyi birine benziyor dedi ama kesin bir şey demedi. Arkadaşın böyle düşünüyorsa bu konuyu kapatalım. Hem daha çok isteyen var kardeşimi. Onlara bakarım. Gerek yok."

Ablam kestirip attı. Ağzım açık kaldı. Daha çok isteyen mi var beni? Niye benim bundan haberim yok?

"Canım sen niye hemen böyle yapıyorsun-"

"Bir şey yaptığım yok. Bu arkadaş meselesini kapatalım artık. Azra odada, duymasın. Ben ona güzel dille söylerim. Başka söz duymak istemiyorum bu konuda."

Sözlüsü bir şeyler diyordu ama ablam oralı olmuyordu. Banyoya doğru ilerledim. İstekli değilmişim. Evlilik görüşmesi yaptık sanki düdük. Tövbe ya.

Abdest alıp odaya geçtim. Ablam gülüyordu şimdi. Bu geçişlere alışamadım hâlâ.

Seccadeyi serdim. Namaz kıyafetlerimi giyerken aklım bugündeydi. Oğlanın bakışları geldi aklıma. Niye öyle baktı o zaman bana? Yaş falan sordu.

Ben bu erkekleri anlamıyorum galiba. Ufacık ilgiye mutlu oluyorum. Bilmediğim için çünkü. Saf mıyım ben acaba?

Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Hayır, Azra. Sen değerli ve akıllı kızsın. Onlar seni kaybeder. Gözünün önüne bak. Elbet anlayacak biri çıkar karşına. Çıksın, Allahım.

Yusuf Delen

Binadan çıktığımda koşar adım kaldırıma doğru ilerledim. Yılbaşı yaklaştığı için daha yoğun oluyordu kafe. Bugün biraz daha erken orda olmam gerek.

Kaldırım boyunca ilerlerken önüme gelen topla hızım kesildi, duraksadım. Topu yerden aldım hemen. Bir çocuk koşarak bana doğru geliyordu. Tam önümde durdu. Gözleri masmaviydi.

"Abi, alayım mı topu?"

Uzattım. "Al bakalım." deyip elimi omzuna yerleştirdim. Göz kontağı kurdum sonra. "Daha sakin yerlerde oynayın, yola çıkmasın top. Hemen de yola atlama."

Üzerimi süzdü koca adam gibi. Başını salladı omzularını kaldırarak. Gözlerini yüzüme çevirdiğinde sevimlice gülümsedi.

"Seni hiç buralarda görmedim, abi. Hangi rüzgar attı seni buraya. Buralı gibi de değilsin. Bu arada adım, Hüsamettin. Kısaca Hüsam diyebilirsin."

Yanağından makas alıp sırıttım. "Ben de Yusuf. Şimdi işe geç kalıyorum. Gitmem gerek. Dikkatli oyna." deyip yerimde doğruldum. Hız kesmeden konuşmaya başladı.

"Ne işi ki? Nerden geldiğini söylemedin? Parmağında yüzük yok, evli değilsin."

Hüsam susmuyor.

"Aynen değilim-"

"Ali Kemal Amcanın kızı Azra'yı gördün mü?"

Anlamaz hâlde kaşlarım çatılırken neden hâlâ burda durduğumu sorguluyorum içimden. Ve Hüsam susmuyor.

"Azra ablayla evlensene. O çok iyi biri. Bir keresinde bana dondurma almıştı. Ben seni sevdim."

Boğazımı temizledim. "Bir daha yeni tanıştığın birine böyle şeyler söyleme. Bu söylediklerinden o ablanın haberi yok. Ne de olsa ben yabancıyım. Anlaştık mı?" dediğimde düşünceli hâle büründü. Saçlarını karıştırıp yanından ayrıldım. Biraz hızlanalım.

🌊

Bölüm nasıldı?
Düşünceleriniz?

Hüsam iş başında jdjsj

Azra ve Yusuf tanışması nasıl olacak acaba?

Bence bekleyin. Farklılık bekliyor sizi ;)

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz ❤️

Hüsam.