2

261 33 17
                                    

Kitap hakkındaki değerlendirmeleriniz benim için çok önemli, lütfen yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalarr❤️

Bu koca şatodaki ilk gecemi sadece uyuyarak geçirmiştim. Hem uykulu olduğum hem de yapacak hiçbir şeyim olmadığı için bana verilen odada uyumuştum.

Sabah ablamın odama girmesi ile uyanmıştım. Bana sarılarak beni uyandırmış ve öpücüklerini yanaklarıma bırakmıştı. Bir süreliğine ablamla yatakta birlikte yatmıştık. Bu süre zarfında ikimiz de birbirimize duyduğumuz özlemi gidermiştik.

Yanımda uzanan ablam, eliyle saçlarımı karıştırırken bir yandan da konuşmaya başlamıştı.

"Burada sıkılacağını düşündüğüm için sana kütüphanenin anahtarını vereceğim. Oraya gidip istediğin kitabı okuyabilirsin. Kitapları sevdiğini biliyorum."

"Teşekkür ederim abla."

Saçlarıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Cenan ile diğer evli çiftler gibi bir ilişkimiz yok, bu yüzden rahat olabilirsin. Yanlışlıkla şahit olabileceğin bir durumumuz olmayacak yani, utanma, tamam mı?"

"Biliyorum, o adamla zorla evlendirildin."

"Evet, ama sen kafanı bunlarla doldurma. Keyfine bak, tamam mı?"

"Tamam abla."

Yanımdan kalktığında son bir kez alnıma öpücük bırakmıştı.

"Şimdi mutfağa gidip kahvaltı için hazırlık yapacağım. Normalde bu işleri çalışanlar yapıyor ama onlara bir gün daha tatil verdim, sen rahatına bak. Hazır olunca seni çağırırım, tamam mı canım?"

Kafamı salladığımda odadan çıkmıştı.
Bakışlarımı yatağımın hemen kenarındaki pencereye çevirdiğimde ablam çağırana kadar burada oyalanmaya karar vermiştim.
Bu siyah duvarlı karanlık odada şu an için aydınlanmamı sağlayan tek şey camdan gelen güneş ışığıydı.
Gözlerimi dışarıdaki orman manzarasına diktim ve hiçbir şeyi düşünmemeye çalıştım.

Birkaç dakika sonra kulağıma gelen kapı tıkırtısı sesi ile ablamın gelmiş olabileceğini düşünerek "Evet?" dedim.
Bunu söylememle kapı açılmıştı. Ancak karşımda ablam değil, Cenan vardı.

"Uyuyor muydun?"

Yüzünde yine o tuhaf gülümsemesi vardı. Ama artık bu gülümsemeyi ilk zamanki gibi aşırı garip bulmuyor, aksine hoş buluyordum. Sanırım ona yakışıyordu.

"Hayır, uyanmıştım."

"Ablan beş dakikaya insin dedi, onu söylemek için gelmiştim."

"Anladım, inerim şimdi."

Beni yatağın içinde atletimle uzanırken yakaladığı için biraz utanmış hissediyordum bu yüzden fark ettirmemeye çalışarak yorganı üzerime biraz daha çektim.
Ancak bu tabii ki ondan kaçmamıştı, ne yapmaya çalıştığımı anladığında yüzündeki gülümsemesinin büyüdüğüne şahit oldum.
Bu beni daha da utandırmıştı!

Birkaç saniye daha bana baktıktan sonra odadan çıkmıştı.
Derin bir nefes alıp uzandığım yastığı elime aldım ve kafamı yastığa gömdüm.
Gerçekten utanmıştım.

Yaklaşık beş dakika sonra o uzun merdivenlerden aşağıya indiğimde evde tatlı bir pankek kokusu dolanıyordu. Bu açlık hissiyatımı açığa çıkarmıştı.
Duvardaki mitolojik resimlere baka baka mutfağa gittim.
Dün Cenan ile tüm odaları olmasa da belirli yerleri gezmiştik. Sonrasında yorgun olduğumu söylemiş ve beni daha çok yormak istemediğini söyleyerek beni odama bırakmıştı.
Kalan odaları başka zaman bana göstereceğini söylemişti.

salvatoreTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang