3

260 30 16
                                    

Durgun bir akşamdı.
Ablam işten geleli birkaç saat oluyordu. İkimiz birlikte zaman geçirirken Cenan'ın çalışma odasında müdürü olduğu şirket için çalıştığını biliyordum. Onu bugün pek görmemiştim ama birazdan akşam yemeği için aşağı ineceğini düşünüyordum.

"Arif, nasıl gidiyor? Cenan'a alışabildin mi? Gerçi ben iki yıldır alışamadım, senin birkaç günde hemen alışmanı bekleyemem ama..."

"Alıştım sayılır, sadece biraz garip birisi gibi duruyor."

"Öyle zaten."

"Sana kötü davranmıyor, değil mi abla?"

Burada kaldığım şu birkaç günde Cenan'ın ablama karşı kötü bir davranışını görmesem de yine de bunu sormak istemiştim.
Gerçekten birbirlerini sevmiyorlardı, bu yüzden bu evliliğe nasıl katlandıkları hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

"Cenan her ne kadar garip biri olsa da kötü biridir diyemem, sadece...biliyorsun Arif, onu sevmiyorum."

"Biliyorum abla."

"Sana şimdi bir şey söyleyeceğim ama bunu asla annemlere anlatmayacaksın, tamam mı?"

Ablamın birden bire söylediği şeye karşı duyduğum merak ile birlikte hızlıca kafamı sallamış ve gözlerimi onun gözlerine dikmiştim.

Küçük bir nefes aldıktan sonra yeniden dudaklarını araladı ve bakışlarını üzerimde tuttu.

"Cenan ve ben, başından beri bu evliliğe gerçek gözü ile bakmıyoruz. İkimiz de istemeden evlendik, buna nasıl katlanabilirdik ki..."

Gözlerini bir anlığına etrafta dolaştırdı ve hemen ardından yeniden bana döndüğünde cümlesine devam etmişti.

"Bu yüzden bazı şeylere göz yumuyoruz...
Mesela o benim Ozan'ı sevdiğimi biliyor ve bu gerçeği bilmiyormuş gibi davranıyor. Ben de bu sayede Ozan ile görüşebiliyorum.
Aynı esneklik onun için de geçerli ama sanırım aşık olduğu biri olmadığı için kendisini işlerine ve arkadaşlarına vermiş vaziyette. Ben de eve sürekli olarak arkadaşlarının gelmesine karışmıyorum. "

Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında duyduğum şeyleri sindirebilmek için kendime birkaç saniye verdim.
Böyle bir şeyin olabileceğini hiç düşünmemiştim.

"Yani sen Ozanla görüşebiliyorsun ve o buna hiçbir şey demiyor, öyle mi?"

Kafasını salladı gülümseyerek.

"Bu evlilik sadece kağıt üzerinde gerçek Arif, başka hiçbir geçerliliği yok.
Kalbim Ozan için atarken onunla olmam asıl Ozan'a ihanet olur."

"En iyisini yapıyorsunuz. Senin adına çok sevindim abla!"

"Evet ama annemler bunu öğrenirse hem beni hem de Cenan'ı yakarlar, o yüzden kimseye söyleme bunları. Tamam mı?"

Kafamı salladığımda bana gülümsemiş ve kollarını benim için açmıştı.
Ona sıkıca sarıldım.
Ablam bir şekilde mutluysa, bu beni de mutlu ederdi.

"Yemek saatimiz geldi sayılır, ben bir mutfağa gidip işler yolunda mı diye bakayım. Sen de Cenan'ı çağırabilir misin?"

Kafamı salladım.
İkimiz de zıt yönlere doğru ilerledik.

Uzun merdiveni çıktıktan sonra sol yoldan ilerlemeye başladım. Cenan'ın çalışma odası soldan üçüncü odaydı, öyle söylemişti dün.

Çalışma odasının önüne geldiğimde hızlanmaya başlayan kalbime bir anlam veremeyerek kapıyı elimle iki kere tıklattım.
Saniyeler sonra "Gel" sesini işitince kapıyı açmış ve içeriye doğru bir adım atmıştım.

salvatoreWhere stories live. Discover now