Üç

5.1K 714 67
                                    





-"Bilmiyorum. Yani bunca zaman hiçbir şeyin yoluna girmemesi normal mi? İlk gün ki gibi çaresiz olmam.."

Soğuğa rağmen sıcaklayan boynumda elimi gezdirip derin bir nefes aldım.

-"Kurduğum savunmam yıkıldı. Sürekli ağlar oldum.Sizin için ayakta duruyorum. Devran'ın haberi yok ama onun için de yaşıyorum."

Kazağımın koluyla gözlerimi silip soluğumu üfledim. Ağlayarak konuşmak istemiyorum. Üzülmesinler.

Göğsüm sıkışıp duruyordu. O akşamdan beri daha kötüydüm. Devran'ı görmek bana hiç iyi gelmemişti. Onsuzluğa kendimi çok zor alıştırmıştım.

Nasıl tekrar yokmuş gibi davranacağımı bilmiyorum.

'

Aradan geçen günlerde değişen herhangi bir şey yoktu. Çalışıyordum ve çalışmaya devam ediyordum.

Yade ablanın sıkıştırmalarından ustalıkla kaçıyordum. Devran'ı gördüğümü söylememiştim. Onunda bilmesinin imkanı yoktu.

Ofise ara sıra gelen Leyal biraz modumu yükseltiyordu. Az da olsa beni gülümsetiyordu ve ufaklığı çok seviyordum. Sadece tek sorun aşık olduğu dayısını dilinden düşürmemesiydi.

Tanrının bir lütfu mu?

İçime gömmem için hiç yardımcı olmuyordu. Ve ne yazık ki sözden anlayacak yaşta değildi.

Bugün ise yine küçük hanımla birlikteydik. Hafta sonu yapacağımız doğum günü için bütün ayrıntıları kendisi seçmişti. Renk tonuna kadar beğenmesi için beklediğim küçük kız beni şaşırtacak kadar zevkliydi.

Evlerinde anasınıfı arkadaşlarıyla yapacağı kutlama büyük çaplı olmayacaktı. Genel olarak çocukların yiyeceği bir menü hazırlamıştık. Geri kalan Yade ablanın bir kaç arkadaşı için de aperatif menüsü çıkarmış anlaşmalı olduğumuz yemek şirketine göndermiştim.

Hafta sonuna iki gün kalmıştı. Evin büyük kış bahçesi parti için boşaltılmıştı ve bizim malzemelerimizi götürmüştük.

-"Nasıl gidiyor?"

Yürürken karıştırdığım dergiyi kapatıp Yade ablaya baktım.

-"Hoş geldin Yade abla."dedim küçük bir tebessümle.

-"Geçerken bir uğradım çıkıyorum şimdi. İşin bittiyse gel sende."

Dudağımı dışa büküp bir kaç saniye düşündüm.
-"Yok aslında bitti ama zahmet etme."

Bana göz devirdi.
-"Hadi bekliyorum."

Onu bekletmemek için hızlıca odama geçip kabanımı ve çantamı aldım. Ofisten birlikte çıkarak sıcak koltuklu arabaya oturduğumda tuttuğum nefesimi üfledim.

-"Akşam yemeği yemediysen bize geçelim mi?"

Tam nasıl itiraz edeceğimi düşüneceğim esnada telefonunun çalması beni kurtardı. Arabanın içine Leyal'in sevimli sesi doldu.

-"Anne?"

-"Annem efendim bebeğim?" Yade ablanın cıvıldayan sesi ve kocaman gülümsemesine istemsizce mutlu oldum.

-"Gelmiyor musun anne? Dayım geldi biliyor musun bana bir sürü bebek almış! Ama gidecekmiş lütfen ona kalmasını söyler misin?"

Şakaklarımda oluşan yoğun ağrı gözlerime doğru yayılırken başımın arkasında bir uyuşma hissettim. Elimi alnıma attığım esnada nefes almayı keserek titreyen parmaklarımı buza dönüşen tenimde gezdirdim.

EFNANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin