Beş

4.7K 684 128
                                    




Uyumamak için verdiğim çabayı kazanmak için mutfaktan aldığım kahveyi camın önünde içiyordum.

Gelmesini ve görmeyi beklediğimi fark ettiğim adamla ne yapacağımı bilmiyordum. Yeterince acı çekiyordum. Fakat yokluğunu kabullenmiştim. Şimdi ise bu şekilde görüyorum ama kilometrelerce uzakta duruyor.

Acı çekmek için mi dünyaya gelmiştim?

Onu görebileceğim ortak noktalardan uzak durmam gerekiyordu. Başka türlüsünü kaldırabilecek gücüm kalmamıştı.

Kahvemin bittiğini görüp kupayı mutfağa bıraktım. Salona geçerken bahçeden araba sesi gelmişti.

Hızlıca yürüyüp kapıyı açtım. Saat geç olduğu için çalışanlar gitmişlerdi.

Arabadan inen Devran yürüyerek sağ kapıyı açtı ve uyuduğunu gördüğüm Yade ablayı bir hamlede kucakladı.

Kenara çekilip geçmesini bekledim. Önümden hızlıca ilerleyip merdivenlere yöneldiğinde üst kattan gelen ağlama sesiyle bende adımlarımı hızlandırdım.

Leyal çoktan odasından çıkmış geliyordu. Yanına gidip sessiz olmasını fısıldadım fakat bana mısın demiyordu.

Onu zorlukla alt kata indirdiğimde yine koltukta yan yana oturmuştuk.

-"Güzelim benim ağlama ne olur bak annen uyuyor." Saçlarını öpüp başını göğsüme bastırdım.

Alçılı kolunu oynatıp hıçkırıyordu. Ağrısı olmadığına emindim çünkü gerekli ilaçlarını kullanıyordu. O yalnızca alçının varlığından rahatsız oluyordu.

-"Annen de hasta oldu Leyal. Lütfen yapma böyle."dedim mırıltıyla.

Nihayet dikkatini çekmiştim.

-"Hasta mı oldu?"diye sordu içini çeke çeke ağlarken.

-"Evet dayın onu doktora götürdü. Şimdi odasında uyuyor. Ağlamanı duyarsa uyanır ve dinlenip iyileşemez."

-"Dayım nerede?"

Geri çekilip yüzündeki yaşları elimle sildim.

-"Buradayım." Arkamdan gelen sese dönüp bakmadım sadece düz konuma gelip Leyal minik elini tuttum.

Leyal yine dayısının ilgisini bildiğinden ağlamaya başlayınca gözlerimi kısa bir an kapattım.

Devran yürüyerek koltuğun önüne geldikten sonra yerde eğilerek Leyal'in yüzünü avuçladı.

-"Dayım canın mı yanıyor? Niye ağlıyorsun?" Ses tonundaki değişim karnımda bir yanmaya neden oldu. Nefesimi sessizce üfleyip kenara kaydım. Çünkü neredeyse bacaklarımın yanında duruyordu.

-"İstemiyorum bunu çıkartsınlar."

-"Gidelim çıkartalım istemiyorsan? Ama çıkarırsak kolun iyileşene kadar hastanede kalmak zorundasın. İster misin?" Elleri yeğeninin yüzünde ve saçlarında gezinirken bu yakınlıktan dolayı çok üşüyordum.

Leyal başını iki yana sallamıştı. Ağlaması iç çekişe döndüğünde biraz olsun rahatladım.

-"Deniz kızını açar mısın?"diye sordu bana.

Tebessüm edip onayladım ve az önce yarısında uyuduğu animasyonu yeniden açtım. Devran o esnada yine doğrulup kalktı ve önümde bir dağ gibi durdu.

-"Dayı gitme."dedi Leyal ağlamaklı bir sesle.

-"İşim var dayım."

-"Hepiniz aynı şeyi söylüyorsunuz. Babam da gitti." Ağlaması burnunun ucunda olduğu için şaşırmadım fakat böyle söylemesine üzüldüm.

EFNANNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ