20. Yadigar: Birleşme ve Takdim

288 44 620
                                    

Selam :)

İyi okumalar...

------

------

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

------

Caelan beni kendisine doğru çektiğinde göğsüm yumuşak şekilde sert göğsüne çarpmış, tüm vücudumda inanılmaz bir elektrik akımı dolaşmaya başlamıştı. Kızıl gözlerini onu şaşkınlıkla izleyen bakışlarımdan ayırmadan tek elini belime yerleştirdi. Teması yüzünden ürpermeden edememiş, vücudum hipnotize olmuşçasına benden bağımsızca ona sürüklenmişti. Herkesin bizi hayret içerisinde izlediğinin farkındaydım, Rhiannon'un bu dans karşısında tansiyonunun kontrolsüz şekilde yükseleceğinin de... Yine de beni sonsuzluktan beri bu anı bekliyormuşçasına bir çabuklukla güçlü kollarının arasına çeken bu ölümcül adama karşı koyamıyordum. İçgüdülerim nedense ona temas ettiğim anda onun gelişini bekliyormuşçasına tuzla buz oluyor, derin bir uykuya dalıyorlardı.

Sıcak avcunu ince tülün üzerinden sanki direkt tenime değmişçesine hissedebiliyordum ve bu tuhaf bir şekilde kalbimin görev hafızasını sıfırlıyor yeni ritimler bulmasına neden oluyordu. Nefes alıp verişimi dahi değiştirerek içimi kaynatan ritimler...

"Rhiannon'un sana bu elbiseyi verirken amacının Cellat'a daha kolay yükselmen olduğundan epey şüpheliyim Ophelia." dedi zihnimin gerisindeki iblisim. Alaycı şekilde yaptığı bu yorumu duymazdan geldim, Alastir ile dansımız boyunca sessiz kalıp şimdi söz konusu Caelan iken bir anda benimle yeniden konuşmaya başlaması tamamen içindeki fesatlıktandı. Amacının bu danstan keyif almamı baltalamak olduğu da fazlasıyla açıktı ve kendi içinde sebepleri olması ona bu hakkı asla vermezdi. Bu yüzden planım yapabildiğim sürece onu duymazdan gelmeye devam etmek üzerine kuruluydu.

Caelan tıpkı en başta Levian ile açılışta yaptığımızı andıran figürlerle hareket etmeye başladığı anda ayaklarım büyülenmişçesine ona eşlik etmeye başladı. Yumuşak bir sihre kapılmışız da etrafımızdaki her şey önemini yitirmiş gibi Caelan dışındaki herkes bulanıklaştı. İlk tanıştığımızdan beri asla kaybolmayan karanlık aurası benim de etrafımı kuşatmış olsa gerek tenim boyu okşayıcı gölge öpücükler hissetmiştim. Salonda dönmeye devam ederken kimse bizi bölmeye cesaret edememiş, şarkı değiştiği anda dahi araya giren olmamıştı. Cellat da bu süreçte sessizliğini bozmamış, sadece hiçbir detayı kaçırmak istemiyormuşçasına kan kadar kızıl harelerini yüzümde gezdirmiş, gözleri başka hiçbir yere ayrılmamıştı.

"Aslında bu tamamen doğru sayılmaz. Birinin yüzüne bakıyormuş gibi görünüyor olup aynı anda memelerine de bakabilirsin, bunu sadece bir iblis olarak değil erkek olarak da söylüyorum."

Akiel bugün bu dans boyunca ne kadar sabır taşım varsa hepsinin üzerinde tepinecekti, anlaşılmıştı. Sakince planıma sadık kalmaya devam ederek onu yine duymazdan geldim ve bu sandığımdan çok daha kolay olmuştu. Belimdeki sıcacık, bedenimin her hücresini yakarmışçasına uyaran avucuna ve göğsüme değen sert göğsüne odaklandığım sürece bu konuda zorlanacağımı sanmıyordum. Kaslarının dolgunluğunu aramızdaki kumaşlara rağmen hissedebiliyordum, bakışlarım ihanet ederek müzik eşliğinde yüzünden güzel boynuna ve siyah gümüş işlemeli ceketinin kusursuzca sardığı geniş omuzlarında gezindi. Notalar sanki her bir kas iğciğine vurgu yaparcasına bu sanatsal adam karşısında akıp gitti.

RHOSİNDonde viven las historias. Descúbrelo ahora