Yeni Hayatın Başlangıcı

61 8 9
                                    

"Gerçekten hiç bir şeyi hatırlamıyor musun?" dedi David, kardeşim olduğunu idda eden çocuk yani. İkiside olanlara inanamıyor gibiydi. "Elizabeth gerçekten bizi hatırlamıyor musun kızım?" dedi Fragile, yani annem. Ellerini başımdaki yaraya götürüp "Çok sert vurmuşsun ondan böyle oldu." diyerek sızlanmaya başladı.

Anlattıklarına göre en son temizlik yaparken ayağım kayıp başımı sert bir şekilde vurmuşum. Nasıl vurmuşsam artık tüm hayatımı unutmuşum.

Bana eski anılarımı anlatıp umutla hatırlamamı bekliyorlardı bense hiç bir şey hatırlayamıyordum. Hayal kırıklığıyla yüzüme uzun uzun baktıktan sonra birden "Sana iyi bir doktor lazım, bay James belki bir şeyler yapabilir. dedi annem. Gözleri önce umutla sonra hüzünle kaplandı. 

"Açsındır bir şeyler hazırlayayım ben en iyisi." diyerek mutfağa yöneldi annem. Zavallı kadın. "Benim işim var akşam yemeğine gelemeyeceğim, beni beklemeyin." diyerek tam çıkacakken son bir kez bana bakıp çıktı David. En çok onun morali bozulmuştu bu duruma.

Annem elinde yemek denmeye bin şahit isteyen bir şeyle geldi yanıma. Önüme koyup yanıma oturdu. Ayaklarının dibinde olan sepetten yarım kalan örgüyü alıp örmeye başladı, bir yandanda getirdiği şeyi yiyor muyum diye kontrol ediyordu. Yemek istemesem bile midem kazındığı için yemeye başladım. 

Ara sıra yine bana eskilerden bir şey sorup hatırlayıp hatırlamadığımı kontrol ediyordu. Bu sorulardan çok bıksam bile bir şey demiyordum."David nereye gitti?" diye sordum. Kafasını örgüden kaldırmadan "David ustasının yanına çalışmaya gitti. O çalışmasa biz nasıl geçineceğiz?"dedi. Gözüm elindeki hala yapılmakta olan atıkya gitti. "Onları satıyor musun?" dedim. Birden derin bir nefes içine çekti. Sanırım hala hafızamın gidik olmasına alışamamıştı.

Gözlerini bana dikti. "Çok fazla satamasamda yinede bende bir şeyler yapmaya çalışıyorum." dedi, biraz durakladı sonra "David'e daha fazla yüklenmek istemiyorum." dedi.  Sıkıntılı bir şekilde nefes verip sezsizliğe gömüldü.

Bir yandan rahatsız olmuştum. Bu insanlar bu kadar çalışırken ben evde oturup hiç bir şey yapmıyordum. Sofrayı kurmaya yardım etsem hemen itiraz ediyorlardı. Başımdaki yara yüzünden.

Hava kararmaya başlamıştı, kollarımı bağlayıp pencereden bakıyordum. İçimde gereksiz bir korku yükselmeye başladı, sanki geceden korkar gibi...

Akşam yemeğini yedikten sonra duvarları çatlak odama geçtim. Yatmaya hazırlanıyordum. Perdeyi kapatmak için pencereye yaklaştım, son bir kez dışarıya baktım...  Bir anda başıma giren keskin sancıyla iki büklüm oldum. Bir kare gözlerimin önünde canlandı.. Çok seçemesemde gece vakti bir sokakta yürüdüğümü gördüm...


-Devamı gelecek.

-Sizce karakterimiz neden geceden korkuyor olabilir??

-Okuduğunuz için teşekkürler :))


YabancıWhere stories live. Discover now