bölüm 15

857 92 105
                                    

"Gerçekten etkileyiciydi." diyerek alkış çalan gazeteci bozuntusuna karşı göz devirdim.

Sırılsıklam kapısının eşiğinde dikilirken beni tehdit ettiği tüm kozları ortaya çıkarmasını bekliyordum. Bu gece bu işi de bitirecektim. Önce Gavi'yi sonra kendimi kurtaracaktım. Ama kendimi Gavi'den nasıl kurtaracağımı bilmiyordum çünkü onun sokak arkasında hiçbir şey söylemeden bırakıp gittiğimden beri telefonum hiç susmamıştı. Peşimden gelir mi diye sürekli arkamı kontrol etmiştim ama neyse ki yalnızca aramakla yetinmişti.

Hâlâ dudaklarımın üstünde onunkileri hissedebiliyordum, bir saniyeliğine dikkatim dağılacak gibi olduğunda elim neredeyse dudağıma gidiyordu ama sonra karşımda Juan olduğunu hatırlıyordum.

"Üstelik haberi yok gibiydi, değil mi? Ben sizden sahte görüntüler istemiştim ama belli ki o sana çoktan kendini kaptırmış. Yapacağım haber pek de yanlış olmayacak desene." derken bilgisayarını açıyordu. Gereksiz yorumlarını sanki fikrini çok merak ediyormuşum gibi anlatması da kafasını patlatma isteğimi daha da alevlendiriyordu ama kendimi tutuyordum.

Bilgisayarını açıp şifresini girdiği an "Dur!" diyerek hareketlerini kestim. Başını bana çevirip soru işaretleriyle yüzüme bakarken elim cebime gitti ve Louis'ye gelmesi gerektiğine dair mesaj attım. Zaten beni arabasında beklediği için bir dakika içerisinde burada olacaktı.

Tabii ki buraya yalnız gelmemiştim ve kurnaz bir gazeteciye öylece güvenecek kadar aptal değildim.

Ben zaten yanacaktım. Madem yanacaksam beni ateşe atanları da yakacaktım.

"Ne oldu?" diye soran Juan'a yapmacık bir şekilde gülümsedim. Kollarımı göğsümde bağlayıp çalan kapıyı açmaya giderken "Şimdi şöyle yapıyoruz." diyerek açıklamaya başladım. "Sen geri basıyorsun ve hiçbir şeye dokunmadan uslu uslu yerinde duruyorsun."

Kapıyı açıp gülümseyerek bana bakan Louis'ye karşı ben de gülümsedim ve elimle içeriyi göstererek ona alan açtım. O içeri girip şu an şaşkın olduğunu düşündüğüm Juan ile göz göze gelmişken ben kapıyı kapadım ve bu sefer yüzümde eğlendiğime dair oluşan gülümsemeyi görmesine izin verdim. "Ve arkadaşım bizimle ilgili elinde ne var ne yok temizliyor."

Louis bilgisayarlardan çok iyi anlıyordu ve hacker geçmişi vardı. Kendiyle ilgili laf arasında söylediği önemsiz bir detaydı, bir gün işime yarayacağını düşünmemiştim ama işte buradaydık. Aklıma o geldiğinde yardım istemiştim ve beni geri çevirmemişti. Her başı sıkıştığında yanında olduğum biriydi, o yüzden o da beni hiç geri çevirmezdi. Ayrıca bunu yapmaktan zevk alacağını da biliyordum. Biraz çılgındı ve bu onda sevdiğim şeylerden biriydi.

Juan'ın kaşları anında çatılırken böyle ortamlara bayılan Louis heyecanla "Selam!" diyerek Juan'a el salladı. "Adım Louis, tanıştığımıza memnun olmak isterdim ama pek memnun olunacak bir tarafın yokmuş."

"Böyle bir şeye müsaade etmem." dedi tedirgin olmuş gibi görünüyor olması bana zevk verdi. Dünden beri her şeyi burnumdan getiriyordu, yanına kalacak mı sanmıştı? "Seninle böyle anlaşmamıştık, Vivien."

Güldüm, sinirlerim o kadar bozuktu ki neredeyse kahkahaya dönüşmüştü gülüşüm. "Biz seninle anlaşma yapmadık, Juan. Sen kendi kendine sadece senin kârlı çıkacağın bir anlaşma yaptın. Yaptığın anlaşmaya göre ben sana istediğini verdiysem, senden istediğimi de söke söke alırım."

Kendim alacaktım çünkü onun vereceklerine güvenmiyordum.

"Sana zaten yapacağımı söylemiştim. Arkadaşına gerek yok, ben zaten kendim halledeceğim."

set fire to the rain ᥫ᭡ p.gaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin