9. BÖLÜM

1.2K 43 4
                                    

Keyifli okumalar
;)

Ailemi sorduğu gibi ağzıma atmakta olduğum pizza dilimini tabağa bırakıp ayaklandım.

"Nereye?"
"Uykum geldi yatıcam"
"Ailenden kaçıyorsun?"
"Hayır ailemden değil senden kaçıyorum!"
Diye sesimi yükselttim ve merdivenleri tek tek çıkmaya başladım.

Yaman hâlâ aynı yerde oturuyordu tepkisizdi.
Bana verilen odaya çıktığımda odada teras olduğunu fark ettim, adımlarım terasa doğru gitti kapıyı açtığımda yerlerde olan çiçekler dikkatimi çekti puf oturma koltuğu vardı önünde tek kişilik bir masa, üzerinde dergiler ve mum bulunuyordu.
Acaba benim için mi hazırlanmıştı???

Odaya geri dönüp yatağa girdim epey uykum gelmişti yatmadan önce telefonuma baktım gözlerim uykunun esiri olmuştu yan bir şekilde yatarken telefonumu yere düşündüğünü hissettim ama çoktan uyumuştum.

Gözüme bir anda güneşin girmesiyle gözlerimi araladım Yaman perdeleri açıyordu üzerinde üzerimde ki gibi beyaz tişört vardı altında siyah kot pantolonu, saçları yapılmamıştı dağınık duruyordu.

"Ne yapıyorsun yaa?" Diye uykulu sesimle mırıldandım.
"Saat 3 oldu uyan artık düzenin bozulacak"
"Benim düzenim yoktu ki zaten, ayrıca çok uykum var biraz daha yatıyım." Diye yine söylendim, yanıma doğru gelince yerde ki telefonumu fark etti eğilip eline aldı ekranına baktı sonra bana çevirdi kırılmıştı bi anda yatakta zıpladım ve telefonumu elime aldım.

"Hayır ya, olamaz zaten zor almıştım bunu." Diye içten içe kendime sinirlendim telefonumu almak için uzandı elime
"Ver ben hallederim"
"Telefonu tamir mi ediceksin?" Şaşırmıştım
"Hayır tabi ki yenisini aldırıcam."
"Daha neler, ben halletmeye çalışıcam." Bu söylediğime kendim bile inanmamıştım, telefonumu almak için ayağa kalktım üstümde ki tişört yukarı kırılmıştı hemen onu düzeltip telefonumu almak için eline uzandım.
Elini geriye çektiği için biraz daha uzandım ve kafamı kaldırdığım gibi yüzlerimiz arasında birkaç parmak boşluk vardı onu bu kadar yakından görmek kalbimin hızlı atmasına sebep oldu.

Telefonu alamayacağımı anlayınca
"Versenee!" Diye direttim.
"Ben hallederim diyorum, hadi aşağıya inip yemeğini ye."
"Emredersin!" Diye dalga geçtim
"Aferin" dedi şeytan diyo ki suratına bir tane yapıştır...

Aşağıya indiğimde mutfakta ki masada kahvaltı hazırdı
"Sen mi yaptın?"
"Hayır, eve sabah hizmetçi geldi ona hazırlattım."
"Hımm" masaya oturmak için yöneldiğimde
"Ben çıkıyorum" dedi
"Yemek yemicek misin, nereye gidiyorsun, peki ben ne olucam?" Peş peşe sorduğum sorular karşında şaşkın şaşkın bana baktı.
"Öncelikle yemeğimi işte yiyicem şuan da toplantıya yetişmem gerekiyor sende evde duracaksın, gayet anlaşılır bir cevap olduğunu düşünüyorum."
"Benimle yemek yemek istemiyorsun dimi ayrıca evde duramam"
"Eve bir arkadaşını çağırabilirsin gerçekleri anlatmamak şartıyla, sana afiyet olsun" dedi. Suratım asılmıştı ve bunun farkındaydı buna rağmen mutfaktan çıkıp gitmişti.

Aradan on dakika geçmişti masada ki hiçbir şeye dokunmamıştım öylece mutfağı inceliyordum.

Yaman'ın sesini duydum daha sonra kendisi mutfağa girdi kulağında telefon vardı
"Toplantıyı yarına erteleyelim, geç gelirim." Telefonunu masaya bırakıp dolaptan iki tane çay bardağı aldı masaya koydu ve eline çaydanlığı aldı ben hâlâ şaşkın şaşkın onu izliyordum.

"Çay içer misin?" Cevap vermemi beklemeden
"Çay içilmez mi ki zaten" Diye kendi sorusunu cevapladı bardaklara çayı doldurup karşıma oturdu.
"Gidiyordun az önce"
"Ben olmayınca yemeklerin boğazından geçmeyeceğini düşündüm o yüzden geldim." Egosu tavan arkadaşın
"Hıı ne demezsin"

Tabağıma birkaç bişey alıp çayımdan bir yudum aldım, ağzımda zeytini çevirirken Yaman bana baktı sonra tabağıma sonra tekrar bana baktı kafamı ne var dermiş gibi salladım.

"Bunlarla doyacağına emin misin?"
"Yiyorum ya işte"
"Bu menemeni ben boşuna mı yaptım?"
Az önce eve birinin gelip yaptığını söylemişti
"Hani sen yapmamıştın?"
"Ben hazırlattım sonuç olarak."
"Peki, inandırıcıydı."

Bana ters bakış atıp çayından bir yudum aldı tekrar bana odaklandı.

"İlk konuşmamızda bana derdini anlatacaktın ama ben dinlemek istememiştim, hatırlıyor musun?"
"Evet" net cevap vermiştim
"Şimdi anlatabilirsin, dinlerim."
"Anlatamam çünkü o zaman seni tanımıyordum, tanıdığım insanlara derdimi anlatmak hoşuma gitmiyor."
"Bana hiç anlatmayacak mısın?"
"Emin değilim"
"Eğer bir gün anlatmak istersen, dinlerim seni."
Gülümsedim bana baktığında cevabını almış olucak ki ayaklandı tam kapıya doğru yürüyordu ki mutfaktan bahçeye açılan cama biri vurdu Yaman arkasını dönüp sürgülü camı ittirdi adının Akman olduğunu öğrendiğim dün ki şoför gelmişti.

"Şimdi şöyle ki..." kafasını bana çevirdi sonra Yaman'ın omzuna dokunarak "gel dışarıda konuşalım."
Benim duymamam gereken birşeydi galiba.

İkisi beraber bahçeye çıktı bende mutfağı topladım, kendi mutfağını toplamayan ben burayı toplamıştım şaşırtıcı.

Yaman yarım saat sonra eve geldiğinde koltukta oturmuş bahçeyi seyrediyordum Yaman yanıma oturunca ona döndüm kafasını koltuğa yaslamış tavanı seyrediyordu, ona baktığımı anladı kafasına yana yatırarak bana baktı.

"Ben ne zaman evime dönücem?"
"Şuan çok zor gibi."
"Bahsettikleri teklifi geri çekersen tehlike kalkacak ortadan"
"Olmaz"
"Neden, neden bu kadar inatçısın farkında değil misin burda bir esir gibi tutuluyorum o sikilmiş hayatımı bile  yaşayamıyorum ona bile razıyım artık, ya beni bırak ya da teklifi geri çek."
Hiçbir şey söylemeden bakıyordu

"Tehdit ediliyorum evimin adresini biliyorlar ben nasıl eski yaşamıma devam edicem bunları düşündün mü acaba. Yaman Çağlayan, yoruldum suçum yokken suçlu muamelesi görmekten yoruldum ben vuruluyordum beynim delinicekti senin yüzünden!"

Karşısında bir bariyer gibi durup canını acıtacak bir çok şey söylemiştim.
Bakışları o kadar umutsuz ve yorgundu ki az önce söylediğim şeyler için bin kez pişman oldum.
Benden böyle bişey beklemiyordu.
Yaman'ı ilk kez böyle görüyorum ve onu bu hale ben getirdim.

-----------

MAFYA SANRISI [YARI TEXTİNG]Where stories live. Discover now