16. BÖLÜM

1.2K 58 11
                                    

İyi bayramlar:)
Bayram şekerlerim<3

Olayların nasıl geliştiğini nasıl bu halde olduğumuzu asla aklım almazken şuan hastane koridorlarında ellerim de Yaman'ın kanı varken duvar dibine oturmuş yoğum bakımın kapısının açılmasını bekliyorum.

Ben Yaman vuruldu diye şoka girmişken silah sesleri hâlâ devam ediyordu Uraz beni bir şekilde ordan kucağına alarak çıkarttı arabaya bindik kucağımda Yaman'ın başı vardı arka koltukta oturuyodum hastaneye geldik arabadan inince yürümekde o kadar zorlandım ki ilk defa ayağa kalkan çocuklar gibiydim.

Az önce çıkan doktor iki kurşunun sırtından girdiğini söyledi biri kemiğe saplanmışken diğeri daha yüzeydeymiş ölüm tehlikesi yokmuş ama zor bir ameliyat olacağı söylenmişti.

Gözlerim bi an karşımda ki koltuk da oturan Uraz'a çarptı çok yorgun gözüküyordu ona baktığımı anlayınca ayağa kalktı ve yanıma yere oturdu.

"Yaman güçlü adamdır, neler atlattı bunu mu atlatamayacak."

"Yaman kurşun yemesine rağmen o anda bile beni korumak istedi beni kolonun arkasına itti."
O an bunun farkında değildim yeni düşünmeye vakit buluyordum ve bu olayı yeni fark ettim.

"Yaman'ı değiştirdin." Anlık bir şaşkınlıkla Uraz'a baktım.

"Ne!"

"Duydun işte değiştirdin adamı, Yaman'ı ilk defa bu kadar endişeli gördüm ilk defa bu kadar düşünürken gördüm onu ilk defa bir kız için üzüldüğünü ya da bir kız için kendinden ödün verdiğini gördüm."

Şaşırdım aynı zamanda anlamadım da

"Yani bunlar iyi bişey mi kötü mü?"

"İyi bişey çünkü Yaman benim gördüğüm kadarıyla ilk defa böyle bağlandı."

"Bana mı?"

"Ya saf mısın kızım adam sana aşık, bir adam neden bi kız için kendi canını yok saysın ya da neden bu kadar endişelensin."

"Aşık mı diyosun yani?"
Birinci şoku atlatamamışken ikinci şok gelince mal oldum gibi.

"Aşık tabi kızım hatta o şuan ameliyatta burdan çıkar mıyım diye değil de Güneş iyi mi diye düşünüyordur."

İkimiz de güldük, ağlanacak halimize.

Ameliyathanenin kapısı açıldı doktor çıktı içeriden. Hemen ayağa kalktık doktorun yanına gittik.

"Yaman nasıl iyi mi, kötü bişey yok dimi?" Doktorun konuşmasına izin vermediğimi fark edip sustum.

"Hastanın durumu şuan gayet iyi hayati riski kalktı normal odaya alıcaz ama 2 saat içinde odaya kimse giremez daha sonra sadece tek kişi odaya girerse daha iyi olur."

Derin bir oh çektim o kadar rahatladım ki yeter ki iyileşsin onu göremesem de olurdu.

"Çok sağolun doktor bey." Dedi Uraz.

"Geçmiş olsun."

Doktor gittikten kısa süre sonra Yaman'ı çıkarttılar gözleri kapalıydı, koluna kan serumu takmışlardı. Yanına yaklaşmak istedim ama Uraz engelledi şuan için ona dokunmam bile zarar verebilirdi.

Saatlerce odanın camından Yaman'ı izledim Uraz bana yiyecek birşeyler getiriyordu ama ben sadece su içebiliyordum. Daha önce hiç görmediğim insanlar ziyarete geliyordu Uraz'la konuşup gidiyorlardı, duyduğum kadarıyla dışarıda magazinciler vardı ama korumalar ve güvenlikler içeri girmemeleri için nöbettelerdi.

Telefonumun ekranına bakınca pazar günü akşam saatlerinde olduğumuzu fark ettim Yaman ameliyattan çıkalı 2 buçuk saat oluyordu ve artık içeri girebilirdim.

Uraz'a baktım koltukta uyuya kalmıştı ve bende kapıya doğru yönelip yavaşça açtım. Yaman'ın üstü çıplaktı göğsünde ne işe yaradığını bilmediğin kablolar takılıydı belinin biraz üstüne kadar pike örtülüydü. Yan tarafta olan sandalyeyi yatağa doğru yaklaştırıp Yaman'ın sol tarafına oturdum ve elini tuttum.

"Şuan göğüs kafesinin içinde olan kalbinin attığını bilmek nefes aldığını hissetmek ve hatta yaşadığını ayağa kalkıp tekrar eski mesajlaştığımız günlere geri dönebileceğini bilmek beni o kadar teselli ediyor ki anlatamam, anlatsam da beni anlamayacaksın belki ama hissedersin dimi Yaman."

Hiçbir tepki vermedi.

"Sana olan güvenim yok değildi o gün hırsla ve sinirle söylemiştim yani doğrusu çok fazla güvendiğim de söylenemezdi ama dediğim gibi işte yok değildi. Burdan çıktıktan sonra sana merak ettiğin şeyleri anlatmak isterim çünkü artık sana güveniyorum, beni dün kurtarmayada bilirdin hatta beni kurtarmaya da bilirdin ama geldin beraber sağlam çıkamasak da çıktık kurtulduk ve hatta sen iyileşiceksin uyanacaksın dimi Yaman."

Yine tepki vermedi.

"Dün senin vurulduğunu fark etmedim ilk kurşun da sana isabet etmiş sen orda kendini kurtarmak yerine beni kurtardın tabi sonra bir kurşun daha yedin. İçim de buruk bir his var. Bu olanlar beni sana daha çok bağladı ve aramızda ki güven sorununu kaldırdı yani benim tarafımdan. Sen de o gün bana güvenmediğini söylemiştin gerçek miydi yoksa benim gibi yalan mı söyledin? Bana güvenebilirsin benden sana zarar gelmez ama ben biraz nazlıyımdır ve biraz da sakarım değerli ya da pahalı şeyleri kırabilirim ama kalbini kırmamak için herşeyi yaparım. Sen de benim kalbimi kırmak istemezsin dimi Yaman."

Cevap vermedi.

"Sanırım çok konuştum ha bide çok konuşmak gibi huyum var başını ağrıtırım böyle konuşup mesela bazen bana gelen insanlarda değişik bulduğum şeyleri isim vermeden uzun uzun anlatırım sana ya da yediğim yemekte daha önceden yaşadığım anıları falan anlatırım. Beni dinler misin yoksa diğer erkekler gibi 'ses kapatma özelliğin var mı?' Diye sorar mısın aslında çok erkek tanımam az önce ki cümleyi de eski sevgilim demişti bana. Neyse ne sen öyle demezsin dimi Yaman."

Cevap versin çok isterdim.

"Yine çok konuştum, şimdi gidicem ama tekrar gelicem çünkü benden kurtuluşun yok."

Elini yavaşça yatağa bıraktım çıkmadan önce son kez baktım, ağzında ki hava maskesi yüzünü net görmemi engelliyordu ama ezbere bildiğim o yüzü yine de kafamda canlandırabiliyordum.
Arkamı dönüp giderken sessiz bir inilti duydum ve daha sonra Yaman'ın zor duyulan sesini duydum.

"Gitme. Ben dinlerim seni."

Sesi çok zor duyuluyordu ama ben duymuştum. Arkamı dönünce yarım açık gözlerini gördüm koyu kahve gözleri bana bakıyordu.

Yaman'a bakıp gülümsedim hatta mutluluktan gözlerimden yaşlar aktı ama yine de gülümsedim. O an onun da gülümsediğini fark ettim. Ağzını maskeden görmesem de gözleri bana gülümsedi.

---------------

MAFYA SANRISI [YARI TEXTİNG]Where stories live. Discover now