Gül 23 yaşında Xelikan aşiretinin ortanca kızıdır. Okuyup doktor olmak istese de Dedesinin izin vermemesi yüzüne hayallerine hiç bir zaman kavuşamamıştır. Kuzeninin Düşman aşireti olan Mervani aşiretinin kızını kaçırması ile Yolu Yürümek için can at...
Satır aralarında muhakkak yorumlarınızı belli edin. Hatalarım için özür dilerim. Zira gözümden kaçmış olabilir. Ayrıca düzenleme de yapmadım valla haberiniz olsun:) ama gerçekten heyecandan yapmadım kızmayın. Kitap bittikten sonra zaten düzenlenecek:)
Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz çok mutlu olurum. Şimdiden hepinize teşekkür ederim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Ölürüm ama kocamı bu zulmün bedenen bulmuş haline yâr etmem. Ya benim olur ya da kimsenin olmaz."
🥀
Genç kadın bıçağı kaynanasının tenine bir adım daha yaklaştırırken arkasındaki adamların ve kadının varlığı ile ayakta durduğunu fark ediyordu. Behwan ona öyle duygusuz bir ifade ile bakarken düşüp bayılmadığına şükür ediyordu.
Genç adamın gözleri bir mızrak misali kısılırken gözlerini kapayıp açtı. Karşısındaki kadının varlığına mı şaşırsa annesinin boğazına dayadığı bıçağa mı şaşırsa bilemedi. Dizlerinin bağı şimdi çözülecek olduğu yere çökecek gibiydi.
"Ne dersin sen hele Raperin hanım?" Diyen Devran ağa ile Raperin gözlerindeki kararlılıkla kayınpederi olan amcasına baktı.
"O elindeki makası bırak ve kocamı bana ver derim amca." Dedi ve dişlerini sıkarak kaynanasının teni ve eli arasındaki mesafeyi kapattı. "Yoksa karın ölür amca. Ve bilirsin benim babam Dersim Dizdar yaparım dersem yaparım!"
Devran ağa yeğeninin böyle bir atakta bulunacağını bilmediği için çok şaşkındı. Bu kadın hâlâ hangi yüzle buraya geliyordu? Bu kadın buraya gelirken öleceğini hiç mi düşünmemişti?
"Burada herkes benim tarafımdayken ve herkes benim emrim altındayken neyin güveni bu hele yeğen?" Dediğinde sesi alaycılıydı. "Karımı ver yoksa gözünü kırpmadan Behwan'dan önce ben yaparım yapacağımı."
Raperin amcasının sözleri ile ilk defa herkesin ortasında kahkaha attı. Sahiden neydi ondaki bu güven? Bunca silah ona doğrultulmuşken neyine güvenip ahkam kesiyordu?
