9.BÖLÜM

14 6 20
                                    

(2 ay sonra)

Bugün hala akıl hastesindeki 2. ayım burdaki bazı insanların haykırışları,
isyanları beni o kadar rahatsız ediyordu ki.

Hatta biri şöyle bağırmıştı;
"Kanınızda ne olduğunu bilmelisiniz!bunu yapmalısınız ahmaklar!"
Aslında buna fazla inanmamıştım çünkü o da deliydi.

Vücudumu saran deli gömleği kullaklarıma dolan çığlıklardan uzaklaşmamı sağlayacak hemşirenin beline asılı olan o küçük demir parçası kısacası anahtar kurtuluş anahtarım artık çıkmam lazım o kadar bıkkınım ki deliler normal konuşmuyor ve bazen bana saldırıyorlar.

Bir tane daha hemşire geldi bu beyaz odada o kadar sıkıldım ki.Onlar camın ardından hayatlarına devam ederken ben burdan ne çıkabiliyor,ne onları öldürebiliyor,ne de kendimi öldürebiliyordum.

Bu aslında acı çekmenin uzun bir anlatımı sıkışmış kalmışsın yapabileceğin hiçbirşey yok sanki seni daha çok deli etmek üzere tasarlanmış bu aptal beyaz oda.

Koridordan başka bir hemşire daha geldi yan gözle bana bakıp tek gözünü kapattı dilini çıkardı ve eline makas şekli verdi bu Amber'di! Sonunda beni kurtarmaya gelmişlerdi!

Elini indirdi ve arka cebinden bir şey çıkardı.Ah tabii onun hep yanında taşıdığı 'amy'i hayır bu canlı birşey değil özel kaplamalı silahının adı.

Silahın kabzesiyle cami kırdı ve bir cam parçası alıp ona yaklaşmakta olan hemşireye fırlattı ve,tam isabet!

Alarmlar çalıyor odaya daha fazla hemşire doluyordu.Amber benim odamda kenarda onların göremeyeceği şekilde duruyordu.Bir anda önüme elindeki cam parçasını attı.Sonra onu alarak arkama geçti ve deli gömleğimi açtı ondan sonra daha hızlı çıkartayım diye yırttı.Ve eski yerine geri döndü.

Hemşirelere göz gezdirdim ve sol köşede tanıdık birkaç yüz gördüm;

Yankı
Dora
Gece

Şaşkınlığımı gizledim üstümdeki gömleği çıkarmasıyla Yankı'nın camdan içeri silah atması bir  oldu.

Hızlı bir haratketle ayağımla silaha vurdum silah havaya fırladı sol elimi yukarı kaldırdım elime silahı alıp önümdeki benim muanemi yapan yaşlı hemşireye namusunu doğrultum hala yerdeydim.Bana hala şefkatla bakıyordu elindeki ilaç  tepsisini yere attı.Ve yanıma doğru eğildi ve şöyle"Güzel Derin'im" diye fısıldadı normalde çoktan ölmüş olmalıydı bir katliamda af söz konusu bile olamazdı ama bu kadın ne af diliyor ne de haykırıyor,isyan ediyordu sadece güzel olduğumu söylüyordu.Hemşire"boncuk gözlüm" diye ekledi kafamı ellerinin arasına alırken duygularıma hakim olmaya çalıştım.

Dolan gözlerimi silmedim.Öylece durdular bir yaş aktı o an kadının ellerinden kurtulup gözlerimi kırpıştırdım."ağlama güzel kızım" dedi bana buna o kadar ihtiyacım vardı ki tavana bembeyaz bana aykırı bir tavandı.

Beni muayene eden yaşlı hemşire o kadar güzeldi ki "Sen.. sen çok güzelsin!" dedim baktığım beyaz tavandan yüzümü ayırmadan diğer hemşireler korkmuş sadece bizi izliyorlardı.

Yüzünde bir yara vardı o yaşlı hemşirenin ben beyazdan nefret ettiğim için ve geceyi çok sevdiğim için odama bir projektör koyup yıldızları gösteren  desen gibi bir şey açmıştı ve buradakiler bunu yaptığı için onu böyle cezalandırmışlardı.

"Ey sizi aptallar!" Diye haykırdım "siz ne masumiyetten anlarsınız ne de başka birşeyden!" Diye bağırırken silahı diğer hemşirelere çevirdim.

O kadar korkmuşlardı ki bu beni tatmin ediyordu."masum insanları öldüremezsin!"  Diye bir erkek sesi duyuldu.

Abim Çağan

"Aptallık bu onlar hak ediyorlar!" Diye haykırdım.Hemşirelerin arasından çıktı.
"Asıl senin yaptığın aptallık seni gerzek!" Bu benim gülmeme sebep olmuştu kısa kahkahalar atıyor göz ucuyla ona bakıyordum."Beni yeterince çocuk yerine koydun yeter artık!" Diyere üzerine yürüdüm ayağıma batan kırık camların acısını hissetmiyordum bile "yalan!" Diye isyan etti.Aramızda kısa bir mesafe vardı,"ne yalan seni gerizekalı!"
"Herşey yalan senin hayatın bile!" Dayanamayıp içindekileri dökmüştü bana arkamdan gelip vurmaya çalışan hemşireye bir el ateş ettikten sonra konuşmaya devam ettim kahkaham büyüdü aynı 2 ay önce buraya tıkılmadan kulağıma dolan kahkaha sesi gibi dev bir kahkaha attım. Kahkaha sesim yükselip insanları rahatsız ederken bu hoşuma gidiyordu "ahmaklık etme küçük piyon!"dedim ona karşılık."Sen babamın ilk çocuğusun!ben son çocuğu!yani annemizden olan aslında sen benim ablamsın!" Bu dediği şeylerle üstümde yarattığı şok şaşırmamak neden olmuştu.
"Ne?!" Diye isyan ettim."yalan söylüyorsun yalancısın sen!"
"Hayır değilim!babamın önceki evliliğinde seni evlatlık almış sen benim ablam bile değilsin ondan dolayı senin kan grubun 0 rh- ve annemin AB rh + babamında AB rh+ benimde ABrh+ anlıyor musun şimdi?" Göz bebeğim küçüldü.
" anlamıyorum!" Dedim elimdeki cam parçasıyla "anlayamazsın çünkü sen aptalsın!" Diye bağırdı ellerini iki yana doğru açarken "kapa çeneni!" Diye bağırdım elimdeki cami bacağına atarak o inliyor ben ise sinirden çıldırıyordum.

Nasıl yani? Ben onların çocuğu değil miyim?bundan dolayı mı annem beni hep sevdi? Hem korudu? Babamdan ona emanet olduğum için mi?

SATRANÇ'IN PİYONU(tamamlandı)Where stories live. Discover now