Şuan Ateş ile beraber yaşamdayız."Ateş televizyonu açsana"diye emrettim."az edepli olsan öleceksin sanki"diye böbürlenen Kayra girdi odaya "laga luga yapma otur yanımıza sende"fazla mı kabayım?
Ateş televizyonun kumandasını eline aldı televizyonu açtı.Haber kanalıydı.Kayra yanıma oturdu.Ateş'de diğer yanıma oturdu.
Televizyondaki kadın şöyle dediğinde beynime kan sıçradı ve ayaklandım"karısını 34 yerinden bıçaklayan cani 'namusumu temizledim'dedi"
"sikerim namusunu Kayra bana bu adamın olduğu hapishaneyi bulun hadi!"diyerek bağırdım. Bana şaşkınlıkla bakan ve hala oturan Kayra beni daha çok sinirlendirdi ve yakasına yapıştım.
"kalksana orospu çocuğu,amını siktiğimin kalk lan!" fazla mı sinirlendim acaba?
Ateş,"lan?"dedi ona anlayamayarak baktım.Bu kadar küfürün içinde ona mı takılmıştı cidden?
"lan?"
"evet lan?"
"bana lan deme!"
"ama ilk se-"
"sus yalancı! bide bana lan diyorsun!" cidden lan dediğimi fark etmemiştim.Veya lafı kıvırıyordum.Ve aptala yatıyordum.
Kayra kalktı üst kata çıkan merdivenlere yöneldi.Yavaş ve sakin adımlarla yukarı çıktı.
Ayrıca size birşey açıklamalıyım.Gerçek adım Derin Kaya ama insanlara adım İkram derim çünkü sahte bir kimliğim var.İkra Kaya mesleğim avukatlık en sonuncu müvekkilimi kendi ellerimle öldürdüm.Ve yalancı şahit tutarak suçu bir örgüte attım.Bunu neden mi söyledim?Çünkü Kayra üst kata çıktıktan sonra Ateş bana dönerek "son müvekkilini sen öldürdün değil mi?" Dedi dişlerimi göstererek güldüm bu gülüşümün adı kehanet,kehanet gülüşümü sergiledim.
"Ev-vet" dedim ona dönerek ciddi ol! Diyerek gülüşümü soldurdum.Aslında şuan neden gülüyordum normalde ciddi olurdum.
"Bekle burda" diyerek Ateş'i uyardım.Sonra koşar adımlarla üst kattaki odama girdim.
Kapıyı arkamdan kitlendim.18 yaşında bir ergen gibi davranmayı kesip 21 yaşında bir genç olduğumu artık sergilemeliydim.İnsanların beni ergen sanmalarından bıktım.
(1 saat sonra)
Şuan hazırım üstümde siyah elbisem;
(ELBİSE)Ayağımda ise siyah bir çift bot;
Ellerimde siyah eldivenlerle alt kata indim ve Ateş'in de üstünü değiştirdiğini gördüm.
(Ateşin kombin)
"Nasılsın?" Dedim merdivenlerden inerken merdivenler bitti ve arkamı dönüp merdivenlerin yanındaki mutfağa yöneldim.
"iyi"
"Neden?" dedim dolapların birinden şarap çıkarırken.
"Bilmem." diye yanıtladı sorumu
"Herşeyin bir nedeni vardır."bazen söyleyemeyeceğin bir nedeni olduğu için bilmediğini söylersin. Diye geçirdim içimden masadaki şarap bardaklarına kırmızı şarap doldururken.
"Bazı şeylerin yoktur." diye karşılık verdi ve ellerini cebine soktu.
"herşeyin vardır."diye karşılık verdim. Elimdeki şarap bardaklarıyla yanına yürürken."Otur." dedim elimdeki bir şarap bardağını beyaz koltuğa tutarken oturdu elimdeki şarap kadehini aldı.
Yanına oturdum ve aramızda biraz mesafe bıraktım.Bir bacağımı diğer bacağımı üzerine attım.
Elimdeki şarap bardağından küçük bir yudum aldım.
"Herkes uyuyor" dedi elindeki şarap kadehini sallarken"evet," dedi ve ekledim "veletçiğim." sinirleri bozulmuşçasına güldü.Dilini dişlerinin üzerinde gezdirdi.
Kehanet gülüşümü sergiledim."önceden ajandın." dedi kendinden emin bir şekilde"evet bütün öldürme tekniklerini ve dövüş tekniklerini biliyorum." diye karşılık verdim.Bende kendimden emindim.
"En güçlü dövüş sporu?" Diye sordu çok basitti.
"Krav Maga" basit diye geçirdim içimden.
"Açıkla" dedi bilgimi test ediyordu.
"Yakın dövüş sporu bu kadarı sana yeter." diyerek konuyu kapattım.Bu gece galiba bilgi savaşı var.
YOU ARE READING
SATRANÇ'IN PİYONU(tamamlandı)
RandomKehanet,Sevgilim ve İnci gülüşlü aramızda sır olsun mu? Hiçbirşey satranç ile alakalı değil.Her şey bir piyes'den ibaret. Hiçbirşeye güvenemezsin çünkü hiçlik doldurulamaz boşluğa güvenebilirsin çünkü boşluk doldurulabilir. Yapılayamayacak şeylere d...