33. Bölüm Koluma dola!

50 16 101
                                    




şarkı bu geceye bu bölüme özeldir.. shğoewpfkşa

'bacaklarımı açtım lalala.. gel de gir ara-sı-na.. biraz da soldan sağa.. devam et sakın dur-ma.. istiyorum baştan sona.. belkide boydan boya..'


Ertesi sabah (Lexa'nın ağzından)

'O neydi olum' diyip Gözümü açtığımda kafam çatlayacak gibi ağrıyordu. Gibisi de fazlaydı hatta direkt öyleydi. Üzerime baktığımda sütyenle olduğumu fark etmiştim. 'Pekala inşallah Clarke'tır..' demiştim üzerime bakarken. Soluma baktığımda ise yanımda kimsenin olmadığını fark ettim.. Tam o an kapı açılmıştı.

'Ahh sonunda birileri uyanmış!' diyerek Clarke odaya girmişti.

'Clarke bana ne oldu?' dedim başımı tutup kalkarken. 'Hiçbir şey hatırlamıyorum'

'Zehirlendin canım' dedi bana bakarken sinirle. 'Hem zehirlendin hem de beni korkuttun'

'Özür dilerim ya'

'Özür dileyince geçmiyor ama' dedi Clarke. 'Keşke ağaç olsaydın da o mantarları yemeseydin'

'İyi de ben ağaç olsam kesin Lady Gaga'lardı'

'Lexa iğrençsin' dedi yüzünü büzüştürürken Clarke. 'Allah aşkına ama ya sabah sabah--'

'Tamam...'

'Of..'

'Mantarlar--' diyebildim sadece o an. Jeton düşmüştü çünkü.. Çünkü tek hatırladığım onları yediğimdi. Sonrası yoktu ben de.

'Evet mantarlar! Yeme dediğim mantarlar' dedi gülerken. Sinirle güldüğüne emindim şu an. 'Doktor sabaha kadar kendine gelemez çünkü kana karışmış atması için süre lazım dedi'

'Daha çok kanımı emcüklemiş gibi..'

'Neh?'

'Dünden beri baygın mıydım yani diyorum?'

'Evet öyleydin' ona bakınca aynı zamanda üzgün de olduğunu fark etmiştim. Korkmuş olmalıydı. Ee haklıydı. Ben olsam bende korkardım. Kafayı yerdim.

'Yanıma gelir misin?' dedim yanımdaki boş alanı işaret ederken ona. Ne kadar sinirlide olsa bana mantarları yediğim için, kıyamıyordu. Korkusu ağır basıyordu çünkü. Yanıma gelince hafifce doğrulup ellerinden tuttum. Önce öptüm sonra sıkıca tuttum. 'Yememeliydim haklısın'

'Ya sana bir şey olsaydı?' dedi üzgünce. 'Bir mantar uğruna hem de'

'Bir daha market dışında bir yerden mantar yemek yok' dedim gülerken. Bu lafıma o da gülmüştü. Az da olsa gerginliği geçmişti. 'Ve aynı zamanda gene bir daha yeme dediğin şeyi asla yemek yok'

'Bu sözünü hatırlatırım Lexa Woods!' dedi gülerken.

'Hatırlat ama öpücükle olmazsa hatırlamam gibi--'

'Yok sana öpücük--'

'Öperek hatırlatmanı tercih ederim ama--' dedim dudak büzerken..

'Tövbe yarabbim ya' diyip gülmüştü o an. 'Ne diyorum duyuyor musun?' hala gülüyordu. Ne güzel gülüyordu öyle ya.. Ona öyle aptal aptal baktığımı görünce; 'Lexa sen beni dinliyor musun duyuyor musun?' demişti..

'Aradığınız kişi şu an çevrim dışı..' dedim ben de gülerken. 'Sadece güzelliğinle meşgulüm rahatsız etme lütfen..'

'Şapşal ya' diyip yanağımdan öpmüştü. 'Sana hem kızgınım hem de çok aşığım--'

Ateşli Öpücük +18 (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin