Ateşli Öpücük +18 (gxg)

44. Bölüm Tostta eriyen kaşar peyniri!

..............................................
Clarke'ın ağzından;

Lexa'nın beni öpmesine elbette ki çok şaşırmıştım. Böyle bir inat insandan ilk atağı asla beklemiyordum çünkü. Başta hayal sanmıştım ama o dudakları dudaklarımda, tostta eriyen kaşar peyniri gibi erirken, hayal ya da rüya değil de gerçek olduğunu anlamıştım.

Tostta eriyen kaşar peyniri..

Tabii ki bu fırsatı kaçıramazdım o yüzden ben de dudaklarına yapıştım onun. Zaten neden yapışmayacaktım ki.. Lexa'nın dudakları asla arayıp bulamadığım kinder surprise gibiydi.. Ah Allah'ım..

'Şimdi sen beni öptün ya...'

'Ee..'

'İşte öptün ya..'

'Sakın bana biz neyiz deme..' dedi kahkaha atarken. 'Evlenmek isteyen kızlar gibi..'

'Ha sen evlenmek istemiyorsun yani..' derken cimcik atmıştım ona..

'Ahh..' dedi yerinde kıpırdanırken. 'Yok aşkım öyle bir şey gelinlik bakalım diyecektim tam..'

'Tabii tabii..' derken ben de kahkaha atmıştım. Gülümseyerek bakıyordu bana. Bu hallerini bile özlemiştim. O arada eliyle gözümün önüne gelen saçımı kulağımın arkasına atıp yanağımı okşamıştı. Avuç içlerinden öpmüştüm ben de tam..

'Şey yapalım..' dedi telaşla ayağa kalkarken. 'Yukarı çıkalım evet..' heyecan mı yapmıştı o?

'Sakin ol kaçmıyor yukarısı bir yere' dedim gülerken. Uzun zaman sonra bu yakınlık ona böyle hissettirmişti. Sen daha dur Lexa hanım. Ben o iki ayın acısını senden çok güzel çıkarıcam.

'Kaçmıştır belki kaçıyordur evet' derken kapıya yürümüştü. Kapıya elini attı kapı hızla geldiği için kafasına çarpmıştı.

'Hay ebenin mayalı yoğurdu ama..' dedi kafasını tutarken. Ağzım açık bakıyordum ben de.. 'Ananı sikeyim senin'

'Ay iyi misin?' dedim benim bile canım acımıştı.

'İyiyim ya bakma öyle sövdüğüme' dedi gülerken. 'Anasını değil kızını sonuçta--'

'Yok artık ya' diyip kahkaha atmıştım. Ardından yanına ilerledim. Kafasına baktım. Hafif kızarmıştı. Ama sonradan morarırdı eminim. 'Buraya krem sürelim biz şişmesin' o an bana hayranlıkla baktığını görmüştüm.

Ağzının suları aksa akardı yani.. Belki de ağzı dışında başka bir yeri akıyordur da.. Emin değilim..

'Clarke..'

'E-efendim..'

'Geri bas..'

'Evet öyle yapayım' dedim ve sertce yutkunup geri çekildim. Yoksa tam burada.. ayakta.. çatur çutur.. Tövbe tövbe..

Ardından gülerek kapıyı açtım ve yukarıya çıkmaya başladık.

Yukarıda;;

'Naptılar acaba?' diyen Wynonna ile David Wynonna'ya doğru dönmüştü.

'Merak etme kurt ve kuzu asla yan yana rahat durmaz' dedi David'de gıcıkca gülerken. 'Biri mutlaka birini yer diğeri de yem olur..'

'Clarke hangisi kaçırdım ben?'

'Valla emin olamadım ona yem de olabilir yiyen de..'