46. Bölüm Clarke'ın laf sokmaları!

62 17 117
                                    

............................................
Lexa'nın ağzından;

'Clarke neredesin?' dedim etrafa bakınırken. Beraber yatmıştık ama şimdi yoktu. Belkide su içmeye gitmiştir. Ya da lavaboya. Gelir az sonra.

'Lexa!' Clarke'ın çığlık sesiyle yataktan fırlayıp aşağıya inmeye başlamıştım. Merdivenleri üçer beşer inerken kalbimde küt küt atıyordu. Ne olmuş olabilirdi ki?

'Clarke?' salonda kimse yoktu. Tam mutfağa adım atacaktım ki gördüğüm manzara ile şok olmuştum. Babam Clarke'ın yanındaydı. İyi de eve nasıl girmişti? Clarke'ın kolları morarmıştı muhtemelen sert tuttuğu içindi.

'Clarke meşgul sevgili kızım' dedi gülerken. 'Ama istersen yer değişebilirsiniz tabii'

'Lexa sakın' diyerek endişeli bakan Clarke'a dönmüştüm. 'Lexa!'

'Lexa!' birden irkilerek uyandım. Clarke başımda şok içinde bana bakıyordu. O an ani bir hamle ile kollarını tutup bakmıştım. Morluk yoktu. Şükür rüyaymış! Ya da kabus mu demeliyim?

'Clarke?'

'Lexa iyi misin?' dedi telaşla. 'Beni korkutuyorsun'

'İyiyim güzelim korkma' dedim nefes nefese kalmış şekilde. 'Sadece kabus geçer'

'İki aydır geçtiği gibi mi?' dedi bana bakarken. Evet bunda haklıydı. Asla geçmiyordu. Sanki katlanarak geliyordu. Clarke'ı kendimden uzak tutma sebeplerinden biri de buydu aslında. Beni böyle görmesini istememiştim. Ama hata yapmıştım sanırım. Belkide her şey tazeyken onunla kalsaydım her şey daha kolay gelirdi ve daha çabuk toparlardım. Bu aptal kabuslara da gerek kalmazdı.

'Clarke...'

'Yok artık öyle Lexa' dedi sinirle yatarken kalkarken. O sırada dolabıma gitmişti. Terlediğim için bana tişört alacaktı sanırım. 'İki aydır uzak tuttun zarar verdiğini sandın ben de aptal gibi uzak durdum' tahminimde doğruydum tişört alıp yeniden yatağa dönüyordu. 'Ama bitti artık bundan sonra dibimden ayrılmak yok uzak tutmak da!'

'Dibimden ayrılmak yok mu?' ee bana uyar..

'Evet ne oldu Lexa hanım? Beğenemediniz mi?'

'Tamam ne kızaysun da premses'

'Düzelt o ağzını' dedi gülmemeye çalışırken. Ardından bana doğru geldi. 'Çıkaralım hadi şunu ter içinde kalmışsın'

'Ben hallederim ya' .

'Halledebilir misin diye sormadım yalnız!' dedikten sonra tişörtümü çıkarmıştı. Şu an asla ses etmem sinirliydi çünkü.. Kızı delirttik sonunda iyi mi..

Tişörtümü çıkarıp yenisini giydirdikten sonra; 'Ben bunu sepete atayım sonra da sana bir bitki çayı demleyeyim' dedi gülümserken. 'Rahatlarsın uyumana da yardımcı olur hem'

'Hmm'

'İçersin değil mi?'

'Yok deme gibi şansım yok sanırım?'

'Saçmalama elbette yok!'

'O zaman ne soruyorsun..'

'Adettendir canım ya' diyip kahkaha atmıştı. Ardından odadan çıkmıştı. Bu kıza aşığım ben arkadaşlar. Çok aşığım hem de..

Clarke mutfağa inince ben de geri uzanmıştım. Üzerimde hala yorgunluk vardı. Çünkü uykumu asla alamıyordum. Kabuslar yüzünden. Birden telefonuma mesaj gelmişti. Mesaj annemdendi.

Ateşli Öpücük +18 (gxg)Onde histórias criam vida. Descubra agora