Bilinç

505 240 261
                                    

"X kendini çok yalnız hissediyordu ve bulunduğu yere sıkışıp kalma duygusu onu yavaş yavaş kemiriyordu. Kendini bir kibrit kutusunda gibi hissediyordu ne kadar isterse de bu fikirden vazgeçemiyordu. Yürümeye devam etti başka yapabileceği bir şey yoktu. bir çıkış yolu bulmalıydı ömrünün geri kalanı burada geçiremezdi. Az ileride bir yansıma çarptı gözüne heyecanlandı ama çok yorulmuştu. Yavaş yavaş ilerlemeye başladı, gözüne yansıyan o tuhaf şey de neydi? Düşüncelerine hakim olamıyordu acaba halüsinasyon falan mı? Görüyordu. Çok geçmeden yansıyan şeyin ne olduğunu anlamıştı. Koşar adımlarla ilerdi ve hemen çöktü. Avuç avuç su içmeye başladı çünkü çok susamıştı. Elini ve yüzünü yıkadı daha sonra öylece kalakaldı. Suyun yansımasından kendini gördü. Bu şey bu nasıl olabiliyor? Gözlerini ovuşturup tekrar baktı. Suyun içerinde biri  görünüyordu ama farklı biri insana benzer yani yoktu. Başka bir varlık olabilir miydi? Elini suyun içine daldırdı. Kahretsin......"

Arkasından birinin dokunduğunu hisseden Shameless korkudan olduğu yerde sıçradı ve arkasını döndü. Onu gören eşi çığlık atmaya başladı. Shameless' te onunla birlikte çığlık atmaya başladı.

Facess: Sende kimsin? İns misin yoksa cins mi? Bizim evde ne işin var  ve buraya nasıl geldin.
Shamaless: Beni tanıyamadın mı? Benim Shamaless
Facess:Yalan söyleme! Eşimin adını nerden biliyorsun? Yüzüne takındığın şeyde ne 

Shamaless: Hayatım iyi misin ? Her zaman gülerek baktığın yüze şimdi neden bir yabancı olarak bakıyorsun ve daha kötüsü neden korkuyorsun?

Facess: Sus! Buraya nasıl girdin. Eşim nerede benim ona ne yaptın? Kıpırdama polisi arayacağım.

Facess etrafa bakmaya başladı. Tüyleri diken diken olmuştu ve korkuyordu. Yatak odasında eşinin oturduğu kanepenin üzerinde oturan bu adam kimdi ? Aklına delice sorular geliyordu. Kötü düşünmek istemiyordu çünkü kötü düşünürse kötü olacağını biliyordu. Belki de çoktan en kötüsü olmuştu bile ama o farkında bile değildi.
"Shameless, nerdesin evde yabancı bir adam var . Beni duyuyor musun ?"

Shamaless: Buradayım neden bana bir yabancıymışım gibi davranıyorsun ?
Facess: O zaman söyle kimsenin bilmediği ama sadece eşimin bildiği bana ait olan bir şey söyle.
Shamaless: Sağ el baş parmağında noktalı kızarıklıklar var. Hiç geçmiyor çünkü doğum lekesi ve sağ bacak içinde nokta şeklinde bir kara leke var, oda doğum lekesi. "Facess benim gözlerime bak sana böyle başka kim bakabilir?"

Facess'in gözlerinin içi doldu yaklaştı shamaless' e ve sessizce:
"Ne oldu sana gözlerin nerede ve  yüzün neden böyle?"

Facess'in gözlerinin içine bakan shamaless irkildi. Çığlık atmaya başladı. Facess onun çığlık attığını görünce oda çığlık atmaya başladı. Shamaless yüzüne dokundu ve yatağının yanı başında duran aynaya yaklaştı. Korkuyordu facess'in gözlerinden yansıyan kişinin kendisi olmasını istemiyordu. 

Yavaşça kafasına aynaya doğru eğdi ve hemen geri çekti. Bir daha eğdi aynanın tam karşısına geçti. Büyük bir şaşkınlık duydu çünkü gördüğü yüz onun yüzü değildi. Bedenini ele geçiren bu yüz kime aitti? Zihnine gönderdiği sorular ile zihnini boğuyordu ama tek bir cevap alamıyordu. İçinde derinliklerde bir yerde kısık bir ses; "Senin bir yüz' ün yok. " diye fısıldadı. Ürperdi tüyleri diken diken oldu. Yüzüne dokundu yüzünü elleriyle çekmeye çalıştı ama canı acıdı. 

Soğuk terler bedeninden ayak parmaklarına kadar akmaya başladı. Her şey bana ait bu beden benim ama yüz işte yüz yok.  Zihnine bir sessizlik çöktü daha kötüsü ne olduğu ile ilgili en ufak bir fikri bile yoktu. Facess'in gözlerinin içinde gördüğü şey ta kendisiydi. Derin bir nefes aldı ve yavaş yavaş geri verdi sonra bunu yine yaptı. Arkası eşine dönük bir şekilde seslendi.

Shamaless:Facess bana ne olduğu ile nasıl olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Büyük bir şakanın içinde miyim yoksa bana oynanan bir oyunun içinde mi ? Bilemiyorum.

Facess ten ses gelmeyince Shamaless arkasını döndü. Çığlık atmaya başladı. 

"Facess hiç komik değil. Eğer şaka yapıyorsan lütfen bu şakaya bir son ver !"  

Facess: Neden bağırıyorsun ya korkulacak bir yüz varsa oda senin yüzün ve  benim bir şey yaptığım yok. Kes şu şakayı hiç komik değil. Beni korkutmaya başlıyorsun.

Shamaless: Beni bu hale sen çevirdin demi?

Facess: Sana bir şey yaptığım yok. Kimse kimseye bir şey yapamaz ama insan kendine bir çok şey yapar. Ben sana hiç bir şey yapmadım. Bütün bunlar senin yaptıklarının sonucu.

Shamaless: Dediklerin doğru ise neden senin yüzün benim ki gibi oldu? 

Facess: Ne saçmalıyorsun sen?

Facess'in beynine kan sıçradı ve sararmaya başladı. Aynanın karşısına doğru ilerledi ve aynaya baktı. Çığlık atmaya başladı çünkü bu yüz onun yüzü değildi. Zihninde ve evin her köşesinde yankılanan çığlıklar kesilince. Facess , Shamaless'e saldırmaya başladı.

Facess: Ne yaptın bana sen? Seni kendini bilmez adam.

Shamaless:Kimse kimseye bir şey yapamaz. İnsanlar ne yaparlarsa yapsınlar. Seçimlerin bedelini  sonuç olarak bulurlar.

Facess, Shamalesse tokat attı ve elini tekrar geri çekip; bir tokat daha attı. Shamaless onu tutmaya çalıştı ama yeteri kadar tutamıyordu. Facess ayna masasında duran vazoyu eline aldı. O an shamaless ise kahve bardağına uzandı. Facess vazoyu savurdu, Shamaless ise bardağı fırlattı. Vazo shamaless 'in yüzünde param parça oldu. Kafasında zonklayan büyük bir çınlama hissediyordu ve bu git gide artarak devam ediyordu. Bardak ise Facess'in sağ kulak arkasına çarptı ve parçalandı. İkisi de olduğu yere yığıldı.

YüzsüzWhere stories live. Discover now