Kağıtlar uçuştu ve masasının altına kaydı.
Vantilatörü açmanın iyi bir fikir olmadığını biliyordu.
Ancak henüz tam olarak iyileşmediği için klimayı açmak daha da kötü olurdu. Ateş çoktan düşmüştü ama başı rastgele zamanlarda dönmeye devam ediyordu ve ateşinin geri çıkması riskini almak istemiyordu. Eğer Minho ile birlikte hastalanırsa kimse onlara bakmazdı.
Jisung dikkatlice masanın altına girdi ve müzik kağıtlarını aldı. Alien'ı ne zaman yazdığını hala hatırlamıyordu ama o şarkı yüzünden daha çok yazmaya çalışıyordu.
Eunhee ile olan anılarını geçmişte bırakmaya kararlıydı. Bununla yoluna devam edebilir ve muhtemelen Minho'yu bir 'ev arkadaşından' daha fazlası olarak görecektir.
Minho bile artık geçmişleri hakkında hiçbir şey söylemiyordu, adamın hâlâ acı çektiğini biliyordu ve buna son vermek istiyordu.
Diğer kağıtlar da kanepenin altına taşınarak orada bulunan kağıtlara katıldı. Dosyasını alıp altına kaydırırken ağzından kısık bir iç çekiş kaçtı.
Nihayet birkaç denemeden sonra başarıya ulaştı. Bunları topladı ve tanıdık olmayan bir not bulduğunda hepsini kesmek istedi.
Aslında kağıtlar sanki uzun zamandır altında yaşıyormuşçasına daha tozlu görünüyordu.
Jisung yere düzgün bir şekilde oturdu ve sırtını kanepeye yasladı. Eskisini incelerken yeni müzik kağıtlarını da yere koydu.
Yabancı.
Küçük bir nefes alış sesi duyuldu. Hiç vakit kaybetmeden sonraki sayfalara geçti.
Çok vardı. Yazdığı düzensiz karalamaları okurken gözleri etrafta gezindi.
Söylemeye gerek yok, öğleden sonrasını odada şarkıyı defalarca dinlerken notaları okuyarak geçirdi.
.................
Minho bir avuç içi alnına dokunduğunda uyandı. Gördüğü ilk şey yüzünü kendisine yakın tutan, diğer eliyle onu tutan Jisung'du.
"Ateşi düşmüş" diye gülümsedi. "Dün gece bayıldın. İnsan formuna geçmen iyi bir şey. Yoksa gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum."
Çocuk, perdenin arasından güneş ışığıyla karşılaştığında ayağa kalktı ve gözlerini kıstı. Aşağıya bakarken gözlerini kapattı, hâlâ puslu hissediyordu.
"Senin için sıcak bir banyo hazırladım. Kahvaltıyı sonra yaparız." sarışın, içinde su ve küçük bir mendil bulunan bir kaseyi aldı. Minho o ayrıldığında kafa karışıklığı içindeydi.
Bayıldım?
Jisung bile artık hasta olmadığını, bitkin hissettiğini söyledi. Yine de dikkatli bir şekilde banyoya doğru ilerledi. Jisung'un söylediği gibi küvette sıcak su vardı. Elbiselerini çıkardıktan sonra hemen kendini içine daldırdı.
Bütün vücudu rahatladı. Sanki sabahları onu şarj ediyormuş gibi. Jisung derslerden yeni çıkmadığı sürece genellikle küveti kullanmaz. Çok sık olmasa da küvet genellikle kuruydu.
Yaptığı şeylerden dolayı Jisung'a daha çok aşık oldu.
Bazen Minho kendini suçlu hissediyordu çünkü Jisung anılarını kazanmak için çok çabalıyordu. Ona sorun olmadığını çünkü bir gün o da geleceğini söylemek istedi ama kelimeler ağzından çıkamadı. Henüz Jisung'la hiç doğru düzgün konuşmamıştı.
Bugün konuşmayı planladı.
Kahvaltıyı hatırlayarak güzelce bir banyo yaptı ve üstünü değiştirmeye misafir odasına gitti. Jisung'un kendisi için aldığı saçlarıyla uyumlu gri bir sweatshirt seçti. Odadan çıktığında Jisung'un ceketi ve atkısıyla karşılaştı.
