bölüm 22

26 3 2
                                    

Hayat gerçekten sonu olmayan bir bilmece.Bir ay önceki hayatımla şimdiki hayatım arasında çok fark var.Mesela,geçen ay annem yoktu,kardeşim yoktu.Şimdi dışarıdan güçlü görünüyorum ama kalp kırıklarım canımı acıtıyordu.Geçmişim,yaşadıklarım bir urgan gibi boynuma dolanıyordu.Hayatda yanlış ve ya doğru kararlar verirdik.Buraya gelmekle doğrumu yaptık,onuda bilmiyorum.Benim kardeşim vardı,nasıl doğduğunu ,nelerden hoşlanmadığını,neleri deli gibi sevdiğini bilmediğim bir kardeşim vardı.
-Kızım bu oda sizin.Bir şeye ihtiyacınız olursa,yan odadayım.
-Teşekkürler.
Odaya girdim.Gözlerimi etrafa gezdirdiğimde gördüğüm fotorafla duraksadım.İleri gidip elime aldım.Fotoraf benim küçüklük fotorafımdı.Annemin beni terk etmeden bir gün önce çekilen fotoraftı.Annem çok fotoraf çektirmeği sevmezdi,ya da sevmemeğe mecbur olmuştu.Çünki,her zaman vücudunda yaralar,morluklar olurdu.Dışarı çıkmaz,insanlardan saklanırdı.Gözyaşım fotorafın çerçevesinin üstüne düştü.Kendimi toplamak için gözlerimi kırpıştırdım.Öksürüp kendime geldim.
                                   ************
Azer Halille camiye gitmişti.Bana alan açmıştı aslında bazı şeyleri sindire bilmem için.Üstüme kalın pijamalarımdan giyip başımı bağladım.Evin kapısının açıldığını duydum.Annem odasında olacağını söylemişti.Odanın kapısı çalındı.
-Gələ bilərəm?
-Gel.
Azer ilk önce beni başdan aşağı süzdü.Onun da üstünü değişmesi lazımdı.
-Ben mutfaktayım.Kendime su alıcam.
Odadan kaçarcasına çıktım.Onunla aynı odada kalmak beni inanılmaz derecede heyecanlandırıyordu.Kendimi yatıştırmak için  su içtim.Azere sormam gereken şeyler vardı.Odaya yavaş adımlarla çıktım.Kapıyı tıklattım.İçeriden gelen onayla kapıyı açtım.Azer yatağa oturmuş Ferehe bakıyordu.Bir şeyler düşündüğü çok belliydi.Gidip yanına oturdum.
-Azer bir az konuşa bilirmiyiz?
-İstədiyin qədər danışa bilərik.
-Halilin varlığından haberin varmıydı?
-Hə, var idi.Ancaq sənə necə açıqlayacağımı bilmədim.Düşüncələrin qarışıq idi,bir azda mən qarışdırmaq istəmədim.
-Anladım.İyi yapmışsın aslında.O an ki duygularla yanlış anlaya bilirdim.
-Hafsa,elə dərin-dərin fikirə getmə.Bir şeylə içində savaşma.Danış,susmaq səni daha çox yorur.Bunun fərqindəsən,amma yenə də eləməyə davam edirsən.
-Azer ben böyle büyüdüm.Her şeyi kendim sessizce yapardım.Çünkü,yanlızdım.Sen,Fereh hayatıma girdikten sonra benim hayatıma renk geldi.İlk defa sen benden nasıl olduğu sordun.Ben ağladığımda ilk defa sen benim gözyaşımı sildin.Benim yanımda olduğunu her daim hiss ettirdin.Sen gerçekten çok iyi bir insansın,iyi bir eşsin.Her kadının hayatında istediği bir eşsin.İyi ki de varsın.
Azer afallamış gibi bana baktı.Benden bunu beklemiyordu.Sonra beni kendine çekip sarıldı.Bende kollarımı beline doladım.Onun yanında küçücük kalmayı seviyorum.Yaraları olan kız çocuğunu iyileştiriyor.
Ferehin üstünü zorda olsa değiştirdim.Yatağın ortasına yatırıp bende yanına yatdım.Azer arabanın yerini değişmek için dışarı çıkmıştı.Bir az sonra ayak adımlarının sesini işittim.Azerin  kendisinin böyle geldiğine adım kadar eminim.Bana geldiğini gizli olarak bildiriyordu.Onun odada olması beni rahatsız etmiyordu.Kapıyı tıklattı ve yavaşça içeri geçti.Şuan ışıklar kapalıydı,odayı yanlız gökyüzünde gözüken dolunayın ışığı aydınlatıyordu.
-Hafsa.
-Efendim.
-Sən belə rahat olacaqsan?Bax əgər narahatsansa,çıxa bilərəm otaqdan.
-Rahatsız olmam için bir sebeb yok.Sen benim bu dünyada rahatsız olduğum son insan bile değilsin.
Yüzünde rahatlamış bir ifade vardı.Gerçekten çok ince düşünüyordu.Fereh ortamızdaydı ama dolayı yolla birlikte uyuyorduk.
-Gecən xeyrə.
-İyi geceler.
Kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.
Namaz vakti kalkıştım.Kendimi garip hiss ediyordum.Kolumun üstünde ağırlık vardı.Bakışlarım oraya çevrildi.Ben kendi tarafımdan Ferehi kucaklamıştım.Azer kolunu benim koluma atmış oda Ferehi kucaklamıştı.Uykunun verdiği etkiyle dudakları şişmiş,sert çehresi yumşalmıştı.Şuan karşımda sanki 6-7 yaşında bir oğlan uşağı vardı.Şuan gözümde Ferehle Azerin hiç bir farkı yoktu.Namazımı kılıp yeniden yatağa yattım.Bir azdan kalkardım.
                                     ************
Mutfakta annemle kahvaltı hazırlıyordum.Fereh Halildeydi.Dayı yeğen vakit geçireceklermiş.
-Hafsa,dün içim-içimi kemirdi kızım.Siz Azerle nasıl tanıştınız?4 aydır evlisinizse,nasıl Fereh var? Azeri dün tanıdım ama aile terbiyesi görmüş birisi.Sana bakışlarını gördüm.Seni imcitmekten,kırmaktan korkuyor.İyi geliyor sana.Ona güveniyorsun.Bir ortamda gerginsen,bakışların onu arıyor.Bir bakışıyla seni sakinleştiriyor.
Söyledikle şaşırdım.Doğru konuşuyordu,ancak bunu başkasından duymak garipti.
-Bana öyle şaşkın-şaşkın bakma.Seni çok iyi tanıyorum.Ben evladımı çok iyi tanıyorum.
-Bana güven veriyor.Değerli hiss ettiriyor.Çektiğimin cefanın safası Azer.İyi ki hayatıma girmiş.Şimdilik bunları bil.Diğer şeyleri de konuşucaz.
Ben böyle diyorum da,acaba rahatlıkla konuşa bilicekmiyim?Buna gücüm var mı?

Fələyin oyunuWo Geschichten leben. Entdecke jetzt