1.1

718 25 0
                                    


 

   İyi okumalar.



"Benim lanet yavruyu yapmak için çiftleşeceğim tek kurt sensin June!"

   Eric'in sözleri kafamın içinde yankılandı ve beni tamamen allak bullak etti. Sanırım şimdi anlamıştım. Bir ruh eşinden bahsediyordu. Aradaki bağ da buydu. Şimdi tamamen anlamıştım. Bu kadar yanlış anlamam benim suçum değildi. Neden en başından düzgünce anlatmamıştı ki? Tüm kelimeleri eğip bükmüştü.

   Eric son cümlesinden sonra elleriyle yüzünü kapatarak "Tanrım..." diye inledi. Eric'in benimle eşleştiğini söylerken neden bu kadar gerilip utandığını tam olarak anlayamasam da çok tatlı gelmişti. Öte yandan Eric'in bahsettiği çiftleşme partnerinin ben olduğumu düşününce ben de biraz kızarsam da mutluluğum bunu bastırdı. Eric bunu bu kadar sıkıntı içinde anlatınca başka birisiyle eşleştiğini düşünmüştüm. Ama şimdi içime su serpilmişti.

"Ben... bunu tam olarak böyle ifade etmeyi planlamıyordum tamam mı? Ama konuşma kontrolümden çıktı ve... Her neyse. Sen ve ben eşleştik June. Ve bu bizim dünyamızda Ay Tanrıçası'nın kaderlerimizi birbirine bağladığı anlamına gelir. Eşleşen kurtlar ömürlerinin sonuna kadar birlikte olurlar."

"Neden en başından düzgünce anlatmak yerine kabız gibi konuşuyordun?"

"Ben... yani... bunun sana garip gelebileceğini veya korkabileceğini düşündüm. Ömür boyu birlikte olmak kulağa korkutucu gelebilir."

   Eric belki bir bakıma haklıydı. 18 yaşımda çıkmaya yeni başladığım birisiyle ömürlük bir ilişki söz konusu olduğunda tereddütte olmalıydım. Ama değildim. Eric şaşırtıcı derecede doğru geliyordu. Onunla hayatımın sonuna kadar birlikte olmak korkutucu gelmiyordu. Aksine içimde kelebeklerin uçuşmasına sebep oluyordu. Sadece düşüncesi bile beni gülümsetiyordu.

"Aslında haklı olmalıydın. Ama bir şekilde... değilsin. Henüz liseden mezun olmadan, ikinci ilişkimin ömürlük olduğunu duymak tedirgin edici olmalıydı belki. Yani her şey bu kadar yeniyken. Ama değil. Ben... çok saçma ama ilk andan beri sana karşı bir çekim hissediyordum zaten. Yani basit bir çekim değil. Sanki yıllardır tanıdığım birine duyduğum güven ya da sevgi bağı gibi. İlk zamanlar bunu kabul etmek istemedim. Beni bu kadar hızlı ve çok etkilemen kendimi iradesiz hissettirdi ama şimdi anlıyorum. Bu tam olarak bahsettiğin şey. Başından beri senin bu kadar çekici gelmen, sana düşünmeden evet demem, seni kıskanmam ve her koşulda güvenmem... Ne kadar rahatladım bilemezsin çünkü tüm bunlar bana kendimi iradesiz hissettirmişti."

   Sonunda kafamdaki tüm taşları yerine oturttuğumda Eric'e bakıp gülümsedim. Sonunda kendime kızmama gerek kalmamıştı çünkü bu normaldi. Ona karşı tüm çekimim ve hislerim zaten olması gerekendi. Ben tüm bunları düşünüp rahatlarken Eric sırıttı.

"En başından beri sana çekici mi geliyorum? Ben de kötü bir başlangıç yaptığımızı ve benden nefret ettiğini sanıyordum."

   Eric'e hayretle baktım.

"Tüm anlattıklarımdan bunu mu çıkardın?"

"Bir de beni kıskanıyorsun."

   Eric bana şirin bir şekilde gülerken somurttum.

"Neden sadece romantik bir an yaşamamıza izin vermek yerine kendini beğenmiş bir pislik olmaya başlıyorsun?"

"Bana göre hala romantik. Sadece vıcık vıcık olanlardan değil."

Dolunay'ın LanetiWhere stories live. Discover now