Rover

17 4 0
                                    

Sabah kalktığımda sehun hala yanı başımda uyuyordu.
Derin bir iç çekip yataktan kalktım. Kısa bir duş almış ardından odaya tekrar dönerek üzerime beyaz bir gömlek ve siyah bir kumaş pantalon giydim.
koluma saat takmış, güneş gözlüğümü de yanıma almıştım. Hafif bir parfüm sıkmış telefonumu da alıp evden çıkmıştım.
Son anda aklıma gelen şey ile sehun'a mesaj attım.

"Eğer Jongin gelir ve beni sorarsa alışverişe gittiğimi söyle."

Hastaneye geldiğimde gelmem gereken saatten 10 dakika önce gelmiştim.
Tam doktorun kapısının önündeki oturaklara oturup beklemeye başladım.
Tam 8 dakika sonra odanın önünde beliren bedene baktım. Doktor kapıyı açıp içeri girdiğinde nefesimi kontrol edip aya kalktım ve kapıyı çalarak içerden gelecek sesi bekledim.

"Girin!"

"Günaydın doktor bey, ben Byun Baekhyun."

"Hatırladım, Gel Baekhyun."

içeri girmiş ardından kapıyı kapatmıştım. Eli ile oturmamı işaret ettiğinde oturmuş icimdeki gerginlik ile tırnaklarım ile oynamaya başlamıştım.

"Evet Baekhyun. Hatırladığım kadari ile kendin için gelmedin?"

"Evet, ben Kim Jongin için geldim. Zaten sizin hastanız kendisi. Biliyorum hasta mahremiyeti sizler için de önemli. Ama bu ölüm kalım meselesi. Sizden bana biraz yardımcı olmanızı istiyorum. Onu kaybedemem o daha çok genç ve önünde güzel günleri olmalı. Eğer siz ameliyatı hakkında bana olumlu bir şeyler söylerseniz ben onu ikna edebilirim."

Sonunda sesim çatallanmıştı. Ağlayacağımı hissettiğimde tırnaklarımı avuç içime bastırdım. Önundeki bilgasiyar da bir şeyler yapmış ara ara göz ucu ile bana bakmıştı.

"Anlıyorum seni. Normalde hastalarım hakkındaki bilgileri başkaları ile paylaşmam ama bir istisna yapabilirim. Açık konuşacağım Jongin'in durumu pek iç açıcı değil. Ama...
Ameliyat olabilir, bunu Jongin ile de konuştum.
Evet tamamen kusursuz bir şekilde o masadan kalkma ihtimali az ama küçük ve geçici birkaç kusur ile o masadan kalkabilir."

"Nasıl kusurlar?"

"Geçici felç olabilir... Evet farkındayım söylediğim pek hoş durmuyor. onun dışında ise masadan kalkamama ihtimali de var. Ama ben bu durumdaki bir çok hastayı ameliyat ettim.
yüzdeye vuracak olursam yüzde beşi hiçbir sorunu olandan masadan kalktı. yüzde ondört de hafif kusur ile masadan kalktı. yüzde otuz dokuzu ağır kusurlu kalkarken yüzde kırk ikisi ise malasef hayatta değil. Benim diyebileceğim şeyler bunlar. Son kararı hasta verir biz de saygı duyarız."

"Ben teşekkür ederim, zaman ayırdığınız için."

"Ne demek."

Başım ile selam vermiş ardından odadan çıkmıştım eve kadar doktorun dediklerini düşünmüş. Ameliyat olursa, eğer her şey güzel olursa diye düşünüp duruyordum.
Eve geldiğimde mark salondaki koltuğa yatmış hala uyukluyordu, Taemin ile Jongdae kahvaltıyı hazırlıyor sehun ise yani uyanmış kapıyı bana açmıştı. Uykulu sesi ile gözlerinin içinde küçük de olsa bir umut arar gibi bana baktı.

"Ne dedi?"

"Gel."

Sehun'un kolunda tutmuş onu odama götürerek arkamızdan kapıyı kapattım. Doktor'un dediklerini kelimesi kelimesine anlattığımda bir süre bir şey demedi. Yüzüme bakım mimiklerimi izlemekle yetindi.

"Sen ameliyat olmasını istiyor musun?"

"istiyorum."

"Tamam."

Last SongWhere stories live. Discover now