1

1.3K 45 15
                                    


İyi okumalar

...........

Nefes almadan koştuğum sokağa tekrar dönüp bakmıştım. Arkamdan kimsenin gelmediğine emin olduktan sonra adımlarımı apartmana doğru yönlendirdim. Hızla açtığım kapı ile beklemeden yukarıya doğru tırmanışa geçtim. O kadar fazla korkmuştum ki merdivenleri üç beş adımlamaya başlamıştım. Kapıya varmam ile birlikte ceplerimi kontrol etmeye başladım. Bu amına koyduğumun anahtarı neredeydi lan?.

En sonunda göt cebimde bulduğum anahtar soluk almadan kapıyı açtım ve içeri adımladım. Kapıyı geri kapatmam ile birlikte de sırtımı kapıya vererek yere çöktüm. Siktir! Ne gündü be. Hatırladığım anılar ile sırıtmaya başladım. Bu sırıtma gittikçe kahkahaya dönüşürken içeriden gelen cenk bana deli görmüş gibi bakmaya başlamıştı. Gülmemi zar zor durdurmuştum.

Yüzüm yaşadığım korkuyu hatırlayınca ağlamaklı bir hal almıştı. Demin gülerken şimdi ise ağlıyordum. "Ne oldu lan?" Cenk'in konuşması ile bakışlarımı Ona çevirdim. Ağlamak istiyordum. "Ben bir bok yedim cenk!" Demin önce endişeden geçmeyen yüzü şimdi rahatlamış bir hal almıştı. Ben boku yediğimizi söylüyordum. Bu rahtlıyordu. Gülsündü, her şeyi anlattıktan sonra belamı sikecekti. Şuan istediği kadar Gülsündü.

"Sen her gün başka bir bok yiyorsun zaten milan! Neden bu kadar caz yaptın?" Yemiyordum....off tamam yiyordum ama bu bok diğerlerine göre daha kötüydü. Elimi işe soksam bütün vücudumu kaptırıyordum. Kolumu boktan kurtaramadan tamamen boka bakacaktık. -tık diyordum çünkü bu tek benim konum değildi. Anca beraber kanca beraberdi.

"Kanka bu bok hayatımızı sikebilir! Yani büyük ihtimal benimkini siker ama sana da sıçrayabilir." Hızlı hızlı konuşuyordum. Konuyu kısa keserek iyi mi yapacaktım bilmiyordum ama ondan dayak yeme ihtimalini düşünmeden geçemiyordum.

"Beni bir şeyin içine sokmadan durmıyorsun değil mi lan? Ne bok yesen bana da sıçrıyor zaten!" Sinirle homurdanmaya başlamıştı. Daha konunun ne olduğunu bilmediğinden böyle rahattı. Bilse onlardan önce cenk beni sikerdi.

"Ne bok yedin lan? Ne bok yedin de böyle koşa koşa eve geldin? " Ne boklar yemiştim bi bilse!. Gözleri hala benim vücudumdayken konuşmam için bekledi. Alıştıra alıştıra mı söyleseydim? Sindirmeye daha kolay olurdu belki? Hala beni izlediğini ve benden bir söz beklediği aklıma gelince alıştırarak söylemeyi siktir edip konuşmaya başladım.

"Dövdüm!" Bakışları yüzümü turladıktan sonra konuşmaya başladı. "Kimi dövdün lan?" Sesi şüpheli çıkmıştı. Acaba ona söyledikten sonra beni döver mıydı? En iyi ihtimal döverdi! En kötü ihtimal neydi peki?. "Miranı" bunu dedikten sonra hemen gözlerime kapatmıştım. Gelecek bir darbeye hırsım hazırlıklı olmalıydım değil mi?.

Tokat yerine sesini duyduğumda gözlerimi araladım "Hangi miran amına koyayım? Buradaki herkesin adı miran resmen!" Heh! Önemli olan kısım buydu. Alelade bir miran olsa bir şey demez benden önce de salardı. Ama bu miran normal olanlardan değildi ki amina koyayım!.

Gözlerimi kaçırdım. Bu hareketim ile beraber cenk gözlerini şüphe ile bana dikmişti. " Dila aşiretinin sözde ağası var ya! Heh işte o miran. Onu Dövdüm." Benim sinirden gülerek söylediğim şeyler ile o gözlerini pörtletmiş bir şekilde bana baktı.

"Allah belanı versin milan! Gün yüzü görme emi milan! Oğlum kerhaneye gittim götümü satıp geldim desen daha iyidi! Tefecilere milyonlarca borcum var deseydin daha iyidi amına koyayım!" Korktuğu için ne söylediğini bilmiyordu bence!. Tafecilere borcum olsa bide o borç milyonlarca olsa daha kötüydü. Biz aşiret' den kurtuluduk da tefeciler zordu amına koyayım! Göt kısımını hiç sorgulamamıştım. Keşke sadece götümü verip gelseydim!.

"Lan sen o dağ gibi adamı nasıl dövdün? İki katın lan o senin!" Bende bir bilsem. Adam cidden venim iki katımdı. Nasıl dövmüştüm lan ben o adamı!? "Bilmiyorum! Vallahi de billahi de bilmiyorum! Birden gelişti olaylar zaten! Ne olduğunu bende anlamadım " anlamamıştım.

Birden yolum miran tarafından kesilmişti. Köşeye kıstırılmıştım. Zaten hangi akla hizmet tenhalarda gezmiştim ki? Sonra ise üzerime doğru gelen miran ile geriye doğru hareket etmiştim. En sonunda sırtım duvarla buluşmuş ve durmak zorunda kalmıştım. O da benim dibimde durup kaçmamı engellemişti. Duvar ile onun arasında dururken o konuşmuştu. Onun konuşmasını pek umursamadığım için hiç kulak asmamıştım. O da bir süre sonra bunu fark edip beni dövmeye başlamıştı. Ben babamdan yememiştim o dayağı! En sonunda onun boşluğundan yararlanıp taşşaklarına tekme geçirmiştim! O bu yüzden iki büklüm olmuştu. Bende bu fırsattan yararlanıp oradan tüymüştüm.

Bütün olan biteni cenk'e anlattığımda beni gülerek dinlemişti. Evet bok yolunda ölmeye yakınken gülüyorduk. Aman ne güzel! Gülmeye biraz daha devam ettikten sonra cenk" Bir şey olmaz amına koyayım! Sal" demişti. Bende salmıştım. Çok iyi arkadaşım vardı. Yarın kampüsün ortasında kurşuna dizilirken tekrar 'Sal amına koyayım bir şey olmaz derdi' ya da o kurşunu birlikte yerdik.

Yarın kötü geçmeyecekti buna inanıyordum çünkü yarın yatağımdan bile kalkmayacaktım. Herkes beni ararken ben yatağımda mışıl mışıl uyuyacaktım. Evet öyle olacaktı.

AŞİRET MI? - BxB - Where stories live. Discover now