10

326 22 18
                                    


İyi okumalar

..........

İki yıl önce ; ilk gün. Cenkten

Cenk endişe ile gerilen vücudunu rahatlatmaya çalıştı. Elleri titriyor ve heyecanlanıyordu. Belki mantıksızdı heycanlanması ama yine de kendini durduramıyordu. Ne de olsa ilk defa doğuya gelmişti. Değil mi?

Kötü gün arkadaşı milan(?) Okulun ilk gününe rağmen okula gelmeyi Red etmişti. Zaten doğuyu kazandıklarını öğrendiğinde kendisine baya bir küfür etmişti. 'Tuttura tuttura amına koyduğumun karsını mı tutturdum?' Diye söylenmişti. Kars'ın neyi vardı ki? Kurban olsundu o karsa. Daha yeni gelmesine rağmen şehiri benimsemeye mi başlamıştı?

Yavaş adımlarını hukuk binasına yönetirken titreyen ellerini kotuna sildi. Bazı insanlar ona bakıp fısıldaşıyordu. Kendisi esmere yakın teni, kara göz ve kara kaşıyla aynen onlara benziyordu ama onlar buralı olmadığını fark etmiş gibiydi.

Ne diye uyku uyku diye tutturdun ki milan? Niye tek yanliz bıraktın beni amına koyduğumun kaşarı?

Yavaş adımlarını bir kişiye çarpması ile sendelerken yere düşmemek için büyük bir çaba sarf etmesi gerekti. Yerdeki başını hızla yukarı kaldırırken karşısında gördüğü sarışın çocuk ile açılan ağzını geri kapatmıştı. Sarı kürt mü olurdu amına koyayım? Daha kürt olup olmadığını bilmiyordu.

Sarışın olan çocuk büyük gözlerle kendisine bakan çocukla birlikte bir gülümseme sundu. Cenk ona gülümseyen çocukla beraber bir süre duraksasa da içine kaçmış sesini en sonunda bulup konuştu.

"Ben özür dilerim! Önüme bakımıyordum ve birden size çarptım. Gerçekten özür dilerim!"

Sarışın olan kendisinden özür dileyen ve bunu sanki o duymamış gibi tekrarlayan çocuk ile gözlerini devirdi. Ona hatayla çarptığını biliyordu. Bunun gibi saçma bir neden yüzünden birine kızmadı.

Durmadan özürlerini sıralayan ve bir türlü susmak bilmeyen çocuk ile Sarışın olan ne yapacağını bilemedi. Ellerini karşıdaki çocuğun omuzlarına çıkarırken tek amacı onu rahatlatmaktı ama karşsındaki çocuğun şokla açılan gözlerinden ve tekleyen kalbinden bir haberdi... gay panic bu kadar abartılamazdı.

"Tamam lan tamam! Kabul ettim özürünü. Asıl benim özür dilemem lazım. Öylece yolun ortasında direk gibi dikilmemeliydim!"

En sonunda sakinleşen çocuk ile ellerini omuzlardan çekmişti. Cenk hissettiği soğukluk ile içinin titrediğini hissetti. Ne oluyordu?

"Yenisin galiba! Ha bu arada ben Azad. " Kendine gelmek için başını iki yana salladı. Daha sarışının sorusuna cevap vermeliydi.

"Cenk ben. Izmirden geldim yabancısıyım buranın "

İsminin Azad olduğunu öğrendiği çocuk başını sallamış ve konuşmaya devam etmişti. "Yanlızsan gel beraber takılalım. Sana okulu gezdireyim?"

Fark etmişti önündeki çocuğun gerildiğini bu yüzden yanlız bırakmak istememişti onu. Neden yaptığını bilmiyordu ama sevmemişti onun bu korkmuş ve gergin halini..

Cenk sevinmişti. İlk günde yanlız kalmayacağı için mutluydu. Azad 'ın ona yapmış olduğu teklifi düşünmeden kabul etti.

Karşısındaki adamın aynen kendisine benzeyen arkadaşlarının, kendisinin ve canından çok sevdiği arkadaşının hayatına edeceğini , resmen her gün dayak yiyeceklerini bilseydi kabul eder miydi bu teklifi? Hayır. Ölse yine kabul etmezdi.

Ama hiç bir şey bilmiyordu. Miran ve gurubunun bildikleri 'eşcinsel ' olayının başından beri var olduğunu. Miranların her şeyi başından beri bildiklerini, bilmiyordu.

Peki ne değişmişti de resmen iki yıl aradan sonra onlara bulaşmışlardı? Bu iki yıl boyunca onları durduran neydi? Asıl soru onlar kavga etmek istiyorlar mıydı?..

.........

Hay amk cümleyi nasıl yazacağımı bilemedim. Bir 5 dakika baktım boş boş.

Bu taslakda bulunan son bölümdü. Bu bölümü de atayım dedim.

Bundan sonra elimden geldiğince yazmaya çalışacağım bölümleri ama sınav haftası olduğu için pek bölüm atamayabilirim. Bunu diyip de yarın bölüm de atabilirim.

Iyi akşamlar :)

AŞİRET MI? - BxB - Where stories live. Discover now