Yeni Bir Boyuta Adım

18.7K 172 13
                                    

Oy veren, yorumlarını esirgemeyen, kitabı okuma listelerine ekleyen herkese bol bol kalp gönderiyorum ❤️



Yeni Bir Boyuta Adım

"İçimizdeki ışık, karanlığın en derininde bile parlayabilir."


Keşişin sözleriyle şaşkına dönmüştüm. Yüzüm kızarmıştı ve irkildim. Gözlerim genişledi, bir an için donup kaldım. Sonra refleksle ellerimle göğsümü sımsıkı kapattım, içimde bir huzursuzluk hissederek geri çekildim.

"Ne diyorsun sen?" diye fısıldadım, sesim titreyerek dışarı çıktı. İçimde bir öfke kabarıyordu, ancak şaşkınlığım daha ağır basıyordu.

Keşişin bakışları, adeta derinliklerime işliyordu, ruhumu çıplak bırakıyordu. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Gözlerinde bir sır saklıydı, ama ne olduğunu anlamak için fazla korkmuştum. "Memeni aç!" diye tekrarladı, sesinde bir tür acımasızlık vardı.

Kalbim hızla atmaya başlamıştı, nefesim sıklaşmıştı. Bu tuhaf talep karşısında ne yapacağımı bilemiyordum. Gözlerim çevreyi taradı, Markus'un öfkeyle keşişe doğru adım atmak üzere olduğunu fark ettim. Panikle onu durdurmaya çalıştım, ama kelimeler dilimde düğümlenmiş gibiydi. İçimdeki çaresizlik, bedenimi sarmıştı, adeta bir kabusun içinde debeleniyordum.

Markus'un yumrukları hızla havada uçuşurken, keşişin sakinliği etrafımızı bir sis perdesi gibi sardı. "Amca, sen bunak mısın? Yoksa delirdin mi? Kızın göğsünü mü inceleyeceksin, sapık mısın sen lan!" diye bağırdı Markus, öfkesiyle titreyen sesiyle.

Keşiş sadece sırıttı, Markus'un saldırısına karşılık vermedi. Markus'un adımları, hızla yaklaşan bir fırtına gibi hissediliyordu, ama keşişin duruşu, sanki sakin bir limanın güvenli sularında gibi hissettiriyordu.

Keşiş, ellerini sakin bir şekilde kaldırarak geri çekildi. "Sakin olun, gençler. Sadece yardım etmek istiyorum," dedi yumuşak bir ses tonuyla. Markus'un öfkesi hızla yerini şaşkınlığa bıraktı.

"Ne yardımı?" diye sordu Markus, hala savurduğu yumrukların etkisi altında.

Keşiş gülümseyerek, "Kont'un Evanın boynunu çizdiğini gördüm. Boynuna bak!" dedi. Markus, keşişin işaret ettiği yöne dönüp boynumu inceledi. "İzler geçmiş!"diye bağırdı.

Markus'un gözleri, boynumdaki izlerin kaybolmuş olduğunu gördüğü anda genişledi, şaşkınlıkla parladı. Dudaklarında bir tebessüm belirdi ve sevinçle dudaklarını ısırdı. "Bu mümkün değil," diye fısıldadı, sesindeki şaşkınlık ve sevinç birbirine karışmıştı. "Nasıl olabilir? İyileşti mi gerçekten?"

Ellerimle boynuma dokundum, şaşkınlık içindeydim. Yaralarım hiç var olmamış gibiydi. Bedenimde bir ışık huzmesi hissettim, sanki bir mucize gerçekleşiyormuş gibi. Her nefes aldığımda, bu olağanüstü iyileşme mucizesinin etkisiyle dolup taşıyordum.

Keşiş gizemli bir şekilde sırıttı, yüzünde belirgin bir neşe ve içtenlik vardı. "Bunu size açıklayacak vaktim yok," dedi, sesindeki saklı bir coşkuyla.

Aniden etrafımız toz duman oldu, bir anda dönüp baktığımda yanımızdaki ağaca bir ok saplanmıştı.

Kont'un askerleri üzerimize geliyordu, hızla yaklaşıyorlardı. Bu ani tehlike karşısında içimde bir heyecan dalgası yükseldi, savaşın yaklaştığını hissediyordum. Kalbim hızla atmaya başladı.

Markus'un bakışları hızla ciddileşti, adeta savaş ruhu yeniden canlandı. Elini öne doğru uzattı. Gizemli bir sis bulutu askerlerin önünü kapattı. "Çok uzun dayanamam," diye mırıldandı. "Çok kalabalıklar. Enerji çok fazla. Onlarla burada başa çıkamayız. Kaçmalıyız!"

Kontesin Laneti +18Onde as histórias ganham vida. Descobre agora