Kaybolan Hatıralar

783 36 5
                                    



Oy veren, yorumlarını esirgemeyen, kitabı okuma listelerine ekleyen herkese bol bol kalp gönderiyorum ❤️







Markus'un mizahi yeteneği ve özverisi, onunla geçirdiğim her anı daha da değerli kılıyordu. Yüzünde beliren kurnaz gülümseme, beni her zaman rahatlatıyor ve neşe dolu hislerle dolduruyordu. O, dostluğun ve sadakatin en güzel örneklerinden biriydi ve onun yanında olmak, beni her zaman güvende hissettiriyordu.

"Markus," dedim, ona içtenlikle bakarak, yüzümde bir tebessümle. "Seni tanıdığım için gerçekten çok şanslıyım. Her zaman yanımda olduğun için minnettarım ve dostluğun için çok teşekkür ederim."

Markus, samimi bir gülümsemeyle karşılık verdi, gözlerinde içtenlikle parlayan bir ışıltı vardı. "Eva, sen de öylesin," dedi. "Seninle vakit geçirmek her zaman benim için bir zevktir. Senin neşen, enerjin ve içtenliğin, her şeyi daha da güzelleştiriyor."

Bu an, aramızdaki dostluğun gücünü ve önemini bir kez daha hatırlatıyordu. Markus'un yanında olmak, her zorluğun üstesinden gelmek için bana güç ve cesaret veriyordu. Birlikte olduğumuzda, hiçbir zorluk bizi yıldıramazdı çünkü biz bir ekibiz, güçlü ve dayanışma içinde bir ekibiz.

Heyecanla ve merakla keşişin seslendiği odaya doğru koşarken, adımlarım hızla ilerliyordu. Kalbim çarpıyordu, sanki tüm bedenimdeki heyecanı hissedebiliyordum. Keşişin sesindeki endişe, acil bir durumu işaret ediyordu ve benim de orada olmam gerekiyordu.

Odanın kapısını hızla açtığımda, keşişin endişeli yüzüyle karşılaştım. Gözlerinde kaygı dolu bir ifade vardı, sanki büyük bir tehlikenin yaklaştığını hissediyordu. "Eva, nihayet geldin!" dedi, sesinde bir rahatlama vardı. "Durum ciddi, hemen size anlatmalıyım." 

Heyecanla yanına yaklaştım, gözlerimde merakla parlayan bir ışıltı vardı. "Ne oldu? Her şey yolunda mı?" diye sordum, endişeyle. Keşişin yüzündeki ifade, sorunun ciddiyetini daha da belirginleştiriyordu. 

Gabriel'ı sağlıklı ve güçlü bir şekilde ayakta görmek, beni şaşkına çevirdi. Kalbimi bir sevinç fırtınasıyla doldurdu. Adeta bir mucize gerçekleşmiş gibiydi. Onun güçlü duruşu ve sağlıklı görüntüsü, içimdeki tüm endişeleri ve korkuları yok etti. Hemen koşarak ona doğru ilerledim, kalbim çılgınca çarpıyordu, gözlerim nemliydi.

Boynuna sarıldığımda, hissettiğim duyguları kelimelere dökmek imkansızdı. Sadece onunla olan bağımızın ne kadar güçlü olduğunu ve onu ne kadar çok sevdiğimi hissedebiliyordum. "Gabriel! Ah, çok korktum. İyisin..." mırıldandım, sesimdeki titreklik duygularımı yansıtıyordu. Gözlerimdeki yaşlar, içimdeki sevinç ve rahatlama ile karışmıştı.

Gabriel'ın kollarında, tüm dünyanın sorunlarından uzakta, sadece onunla olan anın tadını çıkarıyordum. Onun nefesini hissetmek, kalbimin ritmini hızlandırıyordu. O an, tüm geçmiş korkularım ve endişelerim unutulmuştu, sadece Gabriel'la olan anın tadını çıkarıyordum.

Gabriel'ın ani itişi ve yere düşmemi sağlamasıyla bedenim şokun etkisiyle titremeye başladı. Şaşkınlık içinde kıpırdamadan yerde oturdum, kalbim hızlı bir tempoyla çarpıyordu, sanki göğsümde bir savaş vardı. Gabriel'ın yüzündeki ifadeyi görmek, içimi bir buz gibi sardı. Onun bilincini kaybetmiş olabileceği ihtimali, karanlık bir kabusun içinde sürükleniyormuş hissiyatı yarattı.

Kontesin Laneti +18Where stories live. Discover now