7

232 30 43
                                    

"İstemiyorum dedim ya Bayındır, git kendine daha başka avukatlar bul."

Kerem elindeki dosyaları incelemeye devam ederken Altay karşısındaki bu inatçı oğlanla sabır çekerek konuşmasına devam etmişti.

"Bir kere tartıştık diye böyle yargılama yapamazsın Kerem."

"Biz avukatlar sizden daha farklı bakarız olaylara. Bende senin avukatın olduğumda pek iyi gelecek görmüyorum."

Kerem karşısındaki adamın çıldırışıyla zafer dolu gülümsemesi yüzünü kaplamış ve hemen ardından koltuğuna daha fazla yayılmıştı.

"Aktürkoğlu inat etme, gel avukatım ol diyorum."

"Bende istemiyorum diyorum Bayındır. Senin avukatın falan olmayacağım. Ayrıca senin şirkette avukatların yok mu anasını satayım?"

"Yok, hepsi senin gelmenle kovulacaklar."

Kerem şaşkınlıkla Altay'a baktığında Altay, cebinden bir kağıt çıkarıp Kerem'e uzattı.

"Avukat diye aldıklarımız rakip şirketin adamları çıktı. Bizde sizin şirketimizin avukatları olmanızı istiyoruz."

"Sizin?"

"Sen, Mauro ve Lucas'tan bahsediyorum Aktürkoğlu..."

Kerem kağıda uzanarak bir Altay'a bir kağıda bakmış, Altay ayağa kalkarak pencerenin önüne doğru ilerlemişti.

"Benim avukat olma kabul ama gel şirketimin avukatı ol Kerem. Emin olun sizin gibi avukatlara ihtiyacımız var. Ayrıca o elindeki sözleşmeyi kabul edersen..."

Çalan telefonla sözü bölünen Altay ağzından sessizce bir küfür savunurken Kerem telefonu hızla alarak kulağına götürmüştü.

"Efendim Lucas?"

"Kerem, şu geçenki boşanma dosyası vardı hatırlıyor musun?"

"Bir sürü boşanma dosyası vardı Lucas, hangisi?"

"Kocası tarafından öldüresiye dövülen kadından bahsediyorum, mal herif."

"Eee, tamam nolmuş o dosyaya?"

"Kadının kocası, öldürülmüş."

Kerem şokla ayağa kalkarak bağırmıştı.

"Ne?"

Altay merakla karşısındaki şaşkınlığını gizleyemeyen adama döndüğünde Kerem onu izleyen adamı umursamadan hızla konuşmuştu.

"Ne demek öldürülmüş anasını satayım? Lucas, benimle dalga geçiyorsan sikerim seni!"

"Kerem, kes sesini! Ben de mutlu değilim ceza çekmeden ölüp gitmesine anasını satayım, fakat adam şu A harfli cinayete kurban gitmiş. Ya şimdi anlatamam, geç Adli Tıpa hadi!"

Yüzüne kapanan telefonla hızla kabanının olduğu yere doğru adımlarını hızlandırarak konuşmuştu:

"İyi bir işe yara Bayındır, kalk adli tıpa gidiyoruz."

____

"Kerem malı koskoca Altay Bayındır'ı adli tıpa getirme nedenini sorabilir miyim?"

Lucas, karşısındaki uzun boylu adam sahte bir gülümseme sunup kuzeninin kulağına fısıldadığında Kerem de sabır okuyarak Lucas'ın kulağına fısıldamıştı:

"Arabamı sabah kaçırdığın için olabilir mi, Lucas?"

Lucas bu seferde sahte gülümsemesini Kerem'e sunduğunda Kerem onlara garip garip bakan adama dönerek elini beline koymuştu.

"Hayırdır Bayındır? Gitsene artık?"

"Gerek yok Aktürkoğlu, seninle daha görüşmemiz gerek bir konu var."

Kerem gözlerini devirip morga doğru ilerlediğinde Lucas ve Altay da peşinden ilerlemişti.

"Avukat Kerem Aktürkoğlu, cesedi incelemek için geldim."

Kerem cebindeki kartını görevliye doğru gösterip arkasında onu bekleyen ikiliye doğru dönmüştü.

"Lucas, Altay'la şu camın arkasında bekleyin. Morg'u kalabalık etmeyelim."

Lucas kuzeninin dedikleriyle kafasını sallamış ve Altay'a doğru dönerek konuşmuştu.

"Eh, önden misafirler o zaman." Altay gülümseyerek morga doğru bakan cama ilerlemişti.

"Burada olmaman gerekti. Malum bizi bile içeri zor alıyorlar."

"Ölünün yanında değilim, Lucas. Bence bir ziyaretçi olmama bir şey demezler."

Altay gözlerini içerde tüm ihtişamıyla gözlerini kamaştıran adamda gezdirip hemen yanındaki avukata dönmüştü.

"Kerem ile konuştum ama pek sıcak bakmadı, seninle de bir konu konuşmam lazım."

Lucas merakla ona bakarken, Altay boğazını temizleyerek konuşmasına devam etmişti.

"Şirketimizin avukatları olmanızı istiyoruz. Kerem tam bir cevap vermedi ama istekli değil. Sen ve Mauro onu ikna edebilirsiniz."

Görüş açısına ilişen cesetle dikkatini oraya vermişti Altay.

Yavaş bir şekilde açılan beyaz örtüyle içinde tekrardan büyüyen siniri bastırmaya çalışsa da yüz hatlarına yansımıştı.

Gözlerini ölü bedenden onu izleyen Kerem'e çevirdiğinde içinde oluşan stresle ellerini pantolonuna sürerek derin bir nefes vererek Lucas'ı bile dinlememişti.

"Sen bunu düşün, Lucas. Ben bir telefon görüşmesi yapacağım."

Morg'un içindeki Kerem hızla kuzeninin yanından ayrılan adamla içine yine bir kuşku yerleşerek cesede gözlerini çevirmiş, Altay ise adli tıp koridorlarından sanki kaçmak istercesine dışarı çıkarak telefondan Ferdi'nin numarasını tuşlayarak kulağına götürmüştü.

"Efendim, Altay?"

"Ferdi, avukat ve ailesini takibe aldır. Bizimle alakalı en ufak bir bilgi öğrenirlerse hepsini il dışına kaçırtıyorsun."

Selam!

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir

Bende iyiyim. Bu aralar kötü yazdığımın farkındayım ve bunun için özür diliyorum🥹

Neyse

İyi Okumalar Sevgili Dostum!

-Lizzie🥹

the essence of fate / AlKerWhere stories live. Discover now