15

179 19 2
                                    

Arda şaşkınca karşısındaki kıvırcık adama bakarken, Ferdi hızla kendine çeki düzen verip ekibine baş selamı yapmıştı.

Gözleri, ona şaşkın şaşkın bakan yeşil gözlü çocukla kesiştiğinde, kalbinde hissettiği hızla yutkunmuştu.

Yavaş bir şekilde masasına geçtiğinde tüm ekibe kendini tanıtmış, daha sonra da onları görevleri için geri gönderdiğinde Arda'nın odada kalmasıyla şaşırmıştı.

"Hocam, gerçekten dün için çok özür dilerim. Sizin başımızdaki kişi olduğunuzu bilmiyordum."

"Sorun yok, asistan. Hadi, geç görevinin başına."

Arda tam emin olamasa da ona denilenleri onaylamış ve hızla odasından çıkmıştı.
______

"Bayındır, siktir git. Lütfen, bak davanı çözmem gerekiyor, siktir git!"

"Avukatlar müvekkilleriyle böyle mi konuşur, çok ayıp çok..." Kerem elindeki kalemi Altay'a doğru fırlattığında, Altay çevik bir hareketle kalemi yakalamıştı.

"Kerem ama gerçekten kalbim kırılıyor."

"O kalbin inşallah gö... Neyse." Kerem sabır çekerek dosyalarına döndüğünde, Altay bir kahkaha patlatmış, Kerem ise sert bir şekilde karşısındaki adama bakmıştı.

"Benimle dalga mı geçiyorsun, marul adam?"

"Yo, sadece tam şu anda benim şirketime taşınman gerektiğini söylüyorum."

"Allahım, sen bana sabır ver, aha şu marul beyinliye de akıl fikir ver, nolursun yarabbim."

Kerem yalvarırcasına dua etmiş, ardından da geri Altay'a dönmüştü.

"Lan salak herif, hemen olacak şey mi şirkete taşınmak. Ayrıca, ben daha kuze..."

"Senin ben amına koyayım." Mauro içeriye küfür ederek giriş yaparken, Lucas'ta ardından onu taklit ederek girmişti.

İki kardeş, arkalarındaki ikiliyi farketmeden kavga etmeye başlamıştı.

"Lan, lan Dries'ten bilgi kaçırıyorsun da, benim neden adımı veriyorsun şerefsiz herif!"

"İyiki de vermişim, sende Dusan'a onun gömleğini 100 parçaya ayırdığımı söylemeseydin."

"Lan onu ben mi dedim mal!" Mauro kızgın hareketlerle masasına otururken, karşısında onları şaşkın şaşkın izleyen ikiliyi görmüştü.

"Ananı satayım, Kerem sen ne zaman geldin!?" Mauro'nun bağırmasıyla Lucas sıçrayarak arkasını dönmüş, ardından da Mauro'ya doğru konuşmuştu.

"Gelmesi çok doğal değil mi?"

"Doğru, BENDE KAFA MI BIRAKTIN LUCAS!"

Altay, Mauro'nun gür sesiyle sıçradığında, bu duruma alışkın olan Kerem genç adamın bu haline gülmüştü.

"Şimdi de istiyor musun bizi Bayındır?"

"Böyle çirkef olmaları umrumda değil Aktürkoğlu, hem çirkef avukatlar daha iyidir."

Altay, gözlerini ikiliden çekip Kerem'e baktığında konuşmasına devam etmişti.

"Ayrıca, kuzenlerin emin ol senin kadar çirkef değiller..."

"Ha ben mi çirkef'im yani?" Kerem elindeki dosyaları bırakıp koltuğuna rahatça yaslanarak Altay'a bakmıştı.

"Doğrusu çirkef olmak gerekiyor bazen Bayındır. Biz en azından böyle öğrendik. Dışarı çıkalım mı bunların kavgası en az yarım saat sürer."

Odada yankılanan kavga seslerinden kaçan ikili, bahçeye çıktıklarında, Kerem Altay'ın arabasının kaputuna yaslanmıştı.

"Şu beni kaçıran kişi, bulundu mu?"

Kerem'in sorgusunu çekildiğini anlayam Altay, profesyonel yalancılığını tekrardan konuşturmuştu.

"Bilmiyorum, bulunur belki."

Karşısındaki adamın bir şeyler çevirdiğine adım gibi emindi Kerem. Altay'ın profesyonel bir yalancı olduğunu farketmiş olması da bunu kanıtlar niteliğindeydi.

Düşünceyle karşısındaki adama baktığında, Altay ise çalan telefonunu hızla cevaplamış, ardından da Kerem'e dönmüştü.

"Şimdi gitmem gerekiyor Aktürkoğlu, umarım çabucak şirkete gelirsiniz."

Altay, hızlı adımlarla sürücü kapısına ilerlediğinde, Kerem'in sesiyle durmuş, ardından da düşüncelerle arabaya binmişti.

"Umarım benden bir şey saklamıyorsundur Bayındır, emin ol bir avukattan bir şey saklanılması demek, o kişinin aptal olduğunun göstergesi demektir."

Selam!

Naber, valla ben iyiyim sanırım NWJKDKEKWLE

NEYSE

İyi Okumalar Sevgili Dostum!

-Lizzie☺️

the essence of fate / AlKerDär berättelser lever. Upptäck nu